SABİT KANCA GİŞEDE RECEP İVEDİK'İ GEÇER Mİ?
Haftanın yedi yeni filmi içinde en çok gözümüze batan yine bir TV fenomeni olarak hayatımıza giren Sabit Kanca'nın sinema serüveni&... Recep İvedik'in zeki rakibi gişede başarı kazanabilecek mi?
İstanbul Film Festivali’ne az kala filmlerle dolu bir vizyon haftasında daha birlikteyiz ama kötü haber; bu hafta gösterime giren yedi filmin hiçbiri sinemada izlemediğinizde oturup ağlayacağınız türden sıradışı işler değil. Dev Avcısı Jack görselliğiyle bilet sattıracağa benziyor ancak seyredenlerin sinemadan çıktıktan sonra aklında bir şey kalmayacak. Yerli yapımlar Sabit Kanca ve Mahmut ile Meryem’de öyle… Sabit Kanca için umutlar büyük ama bu filmden asla yeni bir Recep İvedik fenomeni çıkmasını beklemeyin. Her ne kadar İsmail Baki’ de Alper Mestçi’nin ünlü ettiği bir komedyen, Sabit Kanca karakteri de Receple benzer şekilde TV’de tutulmuşsa da bu haliyle kötünün daha kötü bir kopyası gibi geliyor bana…
Mahmut ile Meryem ise Öyle Bir Geçer Zaman Ki’nin yıldızı Aras Bulut İylemli’nin popülaritesine fazla güveniyor. Ben bu genç ve yetenekli oyuncunun vaktinden önce bu kadar büyük bir projenin başrolüne getirildiğini düşünüyorum. TV’de sevilenlerin sinemada her zaman hükmü olmuyor, bunu defalarca kez gördük.
Diğer filmlerden yana da çok bir beklentiniz olmasın açıkçası ama gizemli, bulmacalı konulara düşkünlüğünüz varsa Hayat Avcısı ve bu kadar geç vizyona girmesi yüzünden hala bir yerlerden indirip seyretmediyseniz Yedi Psikopat sinemaya gitmek için en güçlü bahaneler. Geçtiğimiz haftalardan kaçırdığınız filmler varsa şansınızı onlardan yana da kullanabilirsiniz. Bu hafta da her zaman olduğu gibi, sinemayla kalın!
RECEP İVEDİK’İN KÜLTÜRLÜ OLANI: SABİT KANCA
Sabit Kanca köpeği ile yaşayan bekar ve yalnız bir adamdır ama zekası zehir gibidir. Mahallede, her şeyi bilmesiyle ünlenen ve iyilerin dostu Kanca, zekasını ulusal bir kanalda yayınlanan bilgi yarışmasında ölçmek ve büyük ödülü almak için yola koyulur. Etapta her soruyu bilir, yükseldikçe karşısındaki program sunucusuyla da atışmaktan geri kalmaz. Bu kadar kendisine güvenen, hazır cevap haline rağmen Kanca’nın da bir gönül yarısı, açılıp da sevdiğini söyleyemediği bir kadın vardır...
Bir özel televizyon kanalı için yarattığı bilgi programı yarışmacısı "Sabit Kanca" karakteri ile kısa süre içerisinde fenomenleşen İsmail Baki’nin başrolde olduğu filmin senaristliğini ve yönetmenliğini ise Alper Mestçi üstleniyor. Her soruya verdiği hazır cevaplarla ünlenen Sabit Kanca öykü içerisinde keskin zekası ve bitmeyen espri yeteneği ile seyirciyi de anılarına götürüyor. Filmin konuk oyuncuları arasında Halil Sezai, Sinan Çalışkanoğlu, Hayri Hiçler, Burak Topaloğlu ve Feyyaz Yiğit Çakmak gibi isimler yer alıyor.
MASALLARI SEVENLERE: DEV AVCISI JACK
Güzel prenses Isabella korkunç Devler tarafından kaçırılınca Kral McShane, en iyi şövalyelerine kızını geri getirme emri verir. Genç bir çiftlik işçisi olan Jack ise bu ekibe katılmaya gönüllü olur. Devler ile insanların dünyası arasında sihirli fasulye sırığı ile yeniden bir geçit oluşmuştur ve insan kanına aç devler için bu bulunmaz bir nimettir. Zamanında kaybettikleri bu toprakları yeniden kazanmak isteyen devlerin vahşetini durdurmak içinsei Jack elinden gelen her şeyi yapmak zorundadır. Artık insanlığın geleceğinin kurtuluşu, tüm korkularına rağmen cesur bir savaşçı olmak zorunda olan Jack’in omuzlarındadır.
’Olağan Şüpheliler’, ’X-Men’ ve Valkyrie gibi filmlere imza atan Bryan Singer tarafından yönetilen filmin başrollerinde Ewan McGregor, Nicholas Hoult ve Stanley Tucci yer alıyor.
SOSYAL MEDYASIZ ZAMANLARDA BÜYÜK AŞK: MAHMUT İLE MERYEM
1500’lü yıllarda geçen, biri Han’ın oğlu diğeri Keşişin kızı olan, farklı dinlere mensup iki gencin efsaneye dönüşen destansı aşkını anlatan film gerçek aşkın nelere kadir olabileceğini gösterme hedefi taşıyor. Ne Mahmut’un hanedanı ne Meryem’in çevresi ikisinin beraber olmasına, bu aşkı doyasıya yaşamasına izin vermez. Ama Mahmut’u Meryem’den kolay kolay koparamayacağını anlayanlar çareyi kanlı çözümlerde bulur...
Başrollerini Aras Bulut İynemli ve Eva Dedova’nın paylaştığı filmin yönetmenliğini senaristlik yönü çok güçlü bir isim olan Mehmet Ada Öztekin üstleniyor. Azerbaycanlı yazar Elçin Efendiyev’in aynı adlı romanından senaryolaştırılan filmin ekibinde pek çok Azeri oyuncu ve teknik isim de yer alıyor.
ZEKİ BİR SUÇ KOMEDİSİ: YEDİ PSİKOPAT
Marty, Yedi Psikopat adını koyduğu ama hikayesini bir türlü tam olarak kurgulayamadığı kitabını zar zor yazma çabası içerisinde olan bir yazardır. Çılgın yönleri olan, işsiz aktör Billy ise Marty’nin komşusu ve en yakın arkadaşıdır. Bu aralar geçimini ise zengin köpek sahiplerinin köpeklerini kaçırarak, fidye isteyerek sürdürür. Marty’yi ise piskopat biçimde ’çok’ sevmektedir. Oldukça befendi bir adam olan ve eşi kanser tedavisi gören Hans ise Marty’nin suç ortağıdır. Geçmişte ortalığı birbirine karıştırmış bir adamken, artık kendisini daha sakin bir hayata ve dine adamıştır. Fakat Billy ve Hans son işlerinde baltayı taşa vururlar. Psikopat bir katil olan Charlie’nin çok kıymetli köpeğini çalarlar. Charlie hayattaki her insanı biricik sevgilisi olan köpeği için öldürebilecek bir delidir. Marty tüm bu kovalamacada nihayet kitabını tamamlayabilecek ilhamı bulur; şimdi mesele Charlie’den kaçıp hayatta kalmaktır!
Filmin yönetmenliğini ve senaristliğini Six Shooter filmiyle Oscar kazanan Martin McDonagh üstlenirken, 7 psikopatlık kadroyu ise Colin Farrell, Sam Rockwell, Woody Harrelson, Christopher Walken, Tom Waits, Abbie Cornish ve Olga Kurylenko isimleri oluşturuyor.
SÜRÜKLEYİCİ BİR GİZEM FİLMİ: HAYAT AVCISI
Henüz 13 yaşındaki Nicholas Barclay, 1994’te bir nisan günü San Antonio’daki evine giderken, ortadan kaybolur. Ailesi tüm arama çalışmalarına rağmen oğluna ulaşamaz, polisten de bir iz çıkmaz. Oğullarının bir şekilde öldüğüne inanan aile 1997’de gelen bir haber ile irkilir. İddiaya göre Nicholas güney İspanya’da bulunmuştur. Bu sevinçli habere inanmak isteyen aielsi hemen harekete geçer; annesi sağlık nedenlerinden dolayı seyahat edemediği için İspanya’ya gidip Nicholas’ı geri getirmek kız kardeşi Carey’e düşer. Fakat Carey’nin ümidi çabuk sönecektir. Zira kardeşi olduğu iddia edilen genç adama Nicholas’a çok benzemekle birlikte hal ve tavırları çok gariptir. Kaybettikleri Nicholas değildir. Gerçeği ortaya çıkartacak kişi ise özel bir dedektif olacaktır... Fakat olayın derinlemesine araştırılması birilerinin hoşuna gitmeyecektir...
Bart Layton’ın yönetmenliğinde çekilen biyografik belgesel gerçekten yaşanmış bir olayın perde arkasına ışık tutuyor...
“BEAT KUŞAĞI”NIN PEŞİNDE: YOLDA
Dean ve Sal Beat Kuşağı’nın birer portresi gibidirler. "Onu" bulmak için sürdürdükleri arayışları, ABD’yi baştan başa geçtikleri, çok yükseldikleri ve bir o kadar da dibe baktıkları uzun ve heyecanlı bir yolculuğa dönüşür...
Beat kuşağının babası Jack Kerouac’ın, 1947’de gerçekleştirdiği ve 3 yıl süren uzun yolculuğunun Yolda adıyla romana dönüşmüş halinin sinema uyarlaması olan film, dönemin özgür ruhlu gençliğini beyazperdeye taşıma hedefinde. Filmin yönetmenliğini Walter Salles üstlenirken genç oyuncu kadrosu ise Sam Riley, Amy Adams, Viggo Mortensen, Garrett Hedlund, Kristen Stewart ve Kirsten Dunst isimlerinden oluşuyor.
2012 Cannes Film Festivali’nin resmi seçkisinde dünya prömiyerini yapan film, getirilen yorumlar açısından eleştirmenleri de ikiye bölmüş durumda...
KONSER İÇİN SİNEMAYA GİDER MİSİNİZ: ANDREA BOCELLİ – PORTOFİNO’DA AŞK
Dünya müziğinin en sevilen tenorlarından olan Andrea Bocelli, “Besame Mucho, My Way, Love Me Tender, When I Fall in Love” aşk şarkılarını seslendirdiği müthiş Portofino konseri ile beyazperdeye geliyor. Dijital görüntü kalitesi ve 5.1 dijital surround ses teknolojisi ile sinemaya taşınacak olan konser, ünlü sanatçının 40 kişilik bir orkestrayla sahneyi paylaştığı olağanüstü yetenekli müzisyenlerle birlikte bir müzik şöleni sunuyor. Orkestrada keman virtuözü Caroline Campbell, vokalde Helene Fischer, trompette Chris Botti’nin yanı sıra Bocelli’ye nişanlısı Veronica Berti de “Something Stupid” şarkısının düetinde sahne alıyor.
Mahmut ile Meryem ise Öyle Bir Geçer Zaman Ki’nin yıldızı Aras Bulut İylemli’nin popülaritesine fazla güveniyor. Ben bu genç ve yetenekli oyuncunun vaktinden önce bu kadar büyük bir projenin başrolüne getirildiğini düşünüyorum. TV’de sevilenlerin sinemada her zaman hükmü olmuyor, bunu defalarca kez gördük.
Diğer filmlerden yana da çok bir beklentiniz olmasın açıkçası ama gizemli, bulmacalı konulara düşkünlüğünüz varsa Hayat Avcısı ve bu kadar geç vizyona girmesi yüzünden hala bir yerlerden indirip seyretmediyseniz Yedi Psikopat sinemaya gitmek için en güçlü bahaneler. Geçtiğimiz haftalardan kaçırdığınız filmler varsa şansınızı onlardan yana da kullanabilirsiniz. Bu hafta da her zaman olduğu gibi, sinemayla kalın!
RECEP İVEDİK’İN KÜLTÜRLÜ OLANI: SABİT KANCA
Sabit Kanca köpeği ile yaşayan bekar ve yalnız bir adamdır ama zekası zehir gibidir. Mahallede, her şeyi bilmesiyle ünlenen ve iyilerin dostu Kanca, zekasını ulusal bir kanalda yayınlanan bilgi yarışmasında ölçmek ve büyük ödülü almak için yola koyulur. Etapta her soruyu bilir, yükseldikçe karşısındaki program sunucusuyla da atışmaktan geri kalmaz. Bu kadar kendisine güvenen, hazır cevap haline rağmen Kanca’nın da bir gönül yarısı, açılıp da sevdiğini söyleyemediği bir kadın vardır...
Bir özel televizyon kanalı için yarattığı bilgi programı yarışmacısı "Sabit Kanca" karakteri ile kısa süre içerisinde fenomenleşen İsmail Baki’nin başrolde olduğu filmin senaristliğini ve yönetmenliğini ise Alper Mestçi üstleniyor. Her soruya verdiği hazır cevaplarla ünlenen Sabit Kanca öykü içerisinde keskin zekası ve bitmeyen espri yeteneği ile seyirciyi de anılarına götürüyor. Filmin konuk oyuncuları arasında Halil Sezai, Sinan Çalışkanoğlu, Hayri Hiçler, Burak Topaloğlu ve Feyyaz Yiğit Çakmak gibi isimler yer alıyor.
MASALLARI SEVENLERE: DEV AVCISI JACK
Güzel prenses Isabella korkunç Devler tarafından kaçırılınca Kral McShane, en iyi şövalyelerine kızını geri getirme emri verir. Genç bir çiftlik işçisi olan Jack ise bu ekibe katılmaya gönüllü olur. Devler ile insanların dünyası arasında sihirli fasulye sırığı ile yeniden bir geçit oluşmuştur ve insan kanına aç devler için bu bulunmaz bir nimettir. Zamanında kaybettikleri bu toprakları yeniden kazanmak isteyen devlerin vahşetini durdurmak içinsei Jack elinden gelen her şeyi yapmak zorundadır. Artık insanlığın geleceğinin kurtuluşu, tüm korkularına rağmen cesur bir savaşçı olmak zorunda olan Jack’in omuzlarındadır.
’Olağan Şüpheliler’, ’X-Men’ ve Valkyrie gibi filmlere imza atan Bryan Singer tarafından yönetilen filmin başrollerinde Ewan McGregor, Nicholas Hoult ve Stanley Tucci yer alıyor.
SOSYAL MEDYASIZ ZAMANLARDA BÜYÜK AŞK: MAHMUT İLE MERYEM
1500’lü yıllarda geçen, biri Han’ın oğlu diğeri Keşişin kızı olan, farklı dinlere mensup iki gencin efsaneye dönüşen destansı aşkını anlatan film gerçek aşkın nelere kadir olabileceğini gösterme hedefi taşıyor. Ne Mahmut’un hanedanı ne Meryem’in çevresi ikisinin beraber olmasına, bu aşkı doyasıya yaşamasına izin vermez. Ama Mahmut’u Meryem’den kolay kolay koparamayacağını anlayanlar çareyi kanlı çözümlerde bulur...
Başrollerini Aras Bulut İynemli ve Eva Dedova’nın paylaştığı filmin yönetmenliğini senaristlik yönü çok güçlü bir isim olan Mehmet Ada Öztekin üstleniyor. Azerbaycanlı yazar Elçin Efendiyev’in aynı adlı romanından senaryolaştırılan filmin ekibinde pek çok Azeri oyuncu ve teknik isim de yer alıyor.
ZEKİ BİR SUÇ KOMEDİSİ: YEDİ PSİKOPAT
Marty, Yedi Psikopat adını koyduğu ama hikayesini bir türlü tam olarak kurgulayamadığı kitabını zar zor yazma çabası içerisinde olan bir yazardır. Çılgın yönleri olan, işsiz aktör Billy ise Marty’nin komşusu ve en yakın arkadaşıdır. Bu aralar geçimini ise zengin köpek sahiplerinin köpeklerini kaçırarak, fidye isteyerek sürdürür. Marty’yi ise piskopat biçimde ’çok’ sevmektedir. Oldukça befendi bir adam olan ve eşi kanser tedavisi gören Hans ise Marty’nin suç ortağıdır. Geçmişte ortalığı birbirine karıştırmış bir adamken, artık kendisini daha sakin bir hayata ve dine adamıştır. Fakat Billy ve Hans son işlerinde baltayı taşa vururlar. Psikopat bir katil olan Charlie’nin çok kıymetli köpeğini çalarlar. Charlie hayattaki her insanı biricik sevgilisi olan köpeği için öldürebilecek bir delidir. Marty tüm bu kovalamacada nihayet kitabını tamamlayabilecek ilhamı bulur; şimdi mesele Charlie’den kaçıp hayatta kalmaktır!
Filmin yönetmenliğini ve senaristliğini Six Shooter filmiyle Oscar kazanan Martin McDonagh üstlenirken, 7 psikopatlık kadroyu ise Colin Farrell, Sam Rockwell, Woody Harrelson, Christopher Walken, Tom Waits, Abbie Cornish ve Olga Kurylenko isimleri oluşturuyor.
SÜRÜKLEYİCİ BİR GİZEM FİLMİ: HAYAT AVCISI
Henüz 13 yaşındaki Nicholas Barclay, 1994’te bir nisan günü San Antonio’daki evine giderken, ortadan kaybolur. Ailesi tüm arama çalışmalarına rağmen oğluna ulaşamaz, polisten de bir iz çıkmaz. Oğullarının bir şekilde öldüğüne inanan aile 1997’de gelen bir haber ile irkilir. İddiaya göre Nicholas güney İspanya’da bulunmuştur. Bu sevinçli habere inanmak isteyen aielsi hemen harekete geçer; annesi sağlık nedenlerinden dolayı seyahat edemediği için İspanya’ya gidip Nicholas’ı geri getirmek kız kardeşi Carey’e düşer. Fakat Carey’nin ümidi çabuk sönecektir. Zira kardeşi olduğu iddia edilen genç adama Nicholas’a çok benzemekle birlikte hal ve tavırları çok gariptir. Kaybettikleri Nicholas değildir. Gerçeği ortaya çıkartacak kişi ise özel bir dedektif olacaktır... Fakat olayın derinlemesine araştırılması birilerinin hoşuna gitmeyecektir...
Bart Layton’ın yönetmenliğinde çekilen biyografik belgesel gerçekten yaşanmış bir olayın perde arkasına ışık tutuyor...
“BEAT KUŞAĞI”NIN PEŞİNDE: YOLDA
Dean ve Sal Beat Kuşağı’nın birer portresi gibidirler. "Onu" bulmak için sürdürdükleri arayışları, ABD’yi baştan başa geçtikleri, çok yükseldikleri ve bir o kadar da dibe baktıkları uzun ve heyecanlı bir yolculuğa dönüşür...
Beat kuşağının babası Jack Kerouac’ın, 1947’de gerçekleştirdiği ve 3 yıl süren uzun yolculuğunun Yolda adıyla romana dönüşmüş halinin sinema uyarlaması olan film, dönemin özgür ruhlu gençliğini beyazperdeye taşıma hedefinde. Filmin yönetmenliğini Walter Salles üstlenirken genç oyuncu kadrosu ise Sam Riley, Amy Adams, Viggo Mortensen, Garrett Hedlund, Kristen Stewart ve Kirsten Dunst isimlerinden oluşuyor.
2012 Cannes Film Festivali’nin resmi seçkisinde dünya prömiyerini yapan film, getirilen yorumlar açısından eleştirmenleri de ikiye bölmüş durumda...
KONSER İÇİN SİNEMAYA GİDER MİSİNİZ: ANDREA BOCELLİ – PORTOFİNO’DA AŞK
Dünya müziğinin en sevilen tenorlarından olan Andrea Bocelli, “Besame Mucho, My Way, Love Me Tender, When I Fall in Love” aşk şarkılarını seslendirdiği müthiş Portofino konseri ile beyazperdeye geliyor. Dijital görüntü kalitesi ve 5.1 dijital surround ses teknolojisi ile sinemaya taşınacak olan konser, ünlü sanatçının 40 kişilik bir orkestrayla sahneyi paylaştığı olağanüstü yetenekli müzisyenlerle birlikte bir müzik şöleni sunuyor. Orkestrada keman virtuözü Caroline Campbell, vokalde Helene Fischer, trompette Chris Botti’nin yanı sıra Bocelli’ye nişanlısı Veronica Berti de “Something Stupid” şarkısının düetinde sahne alıyor.