"SABAH'TA KALMAK İÇİN DİRENİYORUM,DİRENECEĞİM DE..."!..HINCAL ULUÇ KİMLERE ÇATTI?..
Hıncal Uluç 'TRT'den 25 milyar alıyordu, programı bitirilince TRT'ye vurmaya başladı' iddialarına çok sinirlendi. Uluç'un hedefinde kendi gazetesi ve internet siteleri vardı. İşte o ağır yazı.
25 milyar lira aylığı kaybetmenin öfkesi..
"HINCAL Uluç günlerdir gerek Sabah Gazetesi'ndeki köşesinde gerek Fotomaç'taki yazılarında TRT'yi yerden yere vuruyor.
Uluç'un TRT'ye yüklenme noktasının temeli Olimpiyat Oyunları'nın yayınlanma biçimi. Ancak işin içinde çok farklı hesaplar olduğu ortaya çıktı.
Bilindiği gibi Hıncal Uluç yaklaşık 7-8 yıl önce TRT'de danışman-yorumcu olarak çalışıyordu ve 8 yıl öncenin rakamları düşünüldüğünde hayli yüksek olan aylık 25 milyar para alıyordu.
Uluç'un TRT'nin ballı imkânlarından yeniden yararlanması için son dönemde üst üste iki fırsat geldi. Ancak Uluç tüm kulis çabalarına rağmen bu fırsatların ikisinden de yararlanamadı."
Şimdi bu ve benzeri alçakça yayınlar, sorumsuz ve onursuz internet sitelerinde yayınlanıyor ve izleyenlerin mailleşmeleriyle ile de yayılıyor..
Sevgili Kazım Kanat dostum, hiç düşünmeden yaptığı konuşmanın sonuçlarını benim gibi izliyordur herhalde ve ne demek istediğimi anlıyordur.
Geçen gün, benim eleştirdiğim konu ve sorduğum soruya hiç değinmeden, güya yanıt adı altında saldırmış ve sallamış gene.. Düşünmeden konuşmak onun adeti.. Sonunda farkına varınca üzülüyor, onu da biliyorum.. Gene üzülüyordur, onu da biliyorum. Ama düşünmeden konuşma huyunu değiştirmiyor..
Bakın internet sitelerinin bu alçakça yalanlarına yol açan Kazım Kanat laflarına.. Hem de Sabah'ta.. Sabah'ın ilavesinde.. O söyleşiyi yapan muhabir, o lafları sayfasına koyan editör, "Hakkınızda ağır ithamlar var. Ne diyorsunuz" deme gereği, dünyanın en şerefsiz gazeteciliği ile itham edilen Sabah Köşe yazarına ayni sayfanın bir köşesinde söz hakkı vermeyi akıllarına dahi getirmeden, ayrı başlıkla düğün bayram yayınlıyorlar. Sanki ben bu gazetenin can düşmanıyım gibi..
Ve de gazete yönetiminden gık çıkmıyor, o günden beri..
Ve ben hâlâ "Sabah'ta kalmakta" direniyorum.. Direneceğim de.. Sabah onların değil benim çünkü.. Bu gazeteyi yüceltmek, yaşatmak için yıllarını ben verdim. Onlar değil..
Bırakıp kaçmam bugün..
Neyse..
Bakın nasıl çanak tuttu, Kazım, Sabah sayfalarında, internet şerefsizlerine..
"4 sene önce de eleştirmişti TRT'nin Olimpiyat yayınlarını... TRT'nin yaptığı her şeyi Hıncal Uluç eleştirir... TRT ile Hıncal Uluç arasında çözülmemiş sorunlar var... Hıncal Uluç TRT'yi eleştirmek yerine, kendi programını yayından kaldıran TRT yönetimini eleştirsin bence... Hıncal Ağabey Pazar programının kaldırılmasını hâlâ kabullenemiyor... Bunun intikamını gecegündüz görev yapan bir TRT çalışanından çıkarmak olmaz.."
Kazım diyor ki özetle.. "Hıncal Uluç TelePazar'ı yayından kaldıran TRT'ye düşman. O gün bugün TRT'yi eleştirir.. Masum çocuklara saldırır:"
İmam, cemaat..
O zaman internet iğrençleri de kaleme sarılıyor..
Madde 1.. TRT benim programımı kaldırmadı. Biz o programı bir ideal uğruna, 3 otuz paraya Yücel Yener'in hatrı için yapıyorduk. Yücel işi bıraktığı gün, biz de canlı yayında veda ettik seyircimize.. Zamanın yönetimi bizim işi bıraktığımızı yayını izlerken yaptığımız "Veda Anonsu"ndan öğrendi.
25 milyar alıyormuşum..
O zaman da birileri yazmıştı bu masalları.. Yazmış da hatta Köşk'ü inandırmıştı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurulu Müfettişlerini yolladı. Geldiler, santim santim inceleyip rapor verdiler.. "Tertemiz.."
Çünkü, TRT'nin bir şov programı su