Sabah yazarından olay tespit! Orhan Pamuk Sözcü gazetesi yazarı gibi!

Orhan Pamuk yeni romanı nedeniyle gündemde olduğu şu günlerde Sabah yazarı Melih Altınok ilginç bir tespitte bulundu: "Orhan Pamuk Sözcü yazarı gibi"

Melih Altınok bugünkü köşesinde Orhan Pamuk'la geçmişten gelen olan ilişkisini eserleri üzerinden okurlarıyla paylaştı. Sabah yazarı Altınok, Orhan Pamuk'un 2010 yılına dek yazdığı bütün eserlerini okuduğunu belirtti.

Ancak Orhan Pamuk'taki 'değişim' ile birlikte bağının koptuğunu ifade eden Altınok, yazısında ilginç bir tespitte bulundu: "Yurtdışındaki söyleşilerinde ya da ilişkilerini düzeltmeye çalıştığı eski Hürriyet'teki beyanlarını gördükçe kurgusal zekâsına saygı duyduğum yazar bu olamaz diye söyleniyordum. Zira bir Sözcü yazarı gibi, "Türkiye'de şeriat tehlikesi var. Ülkeyi sultan yönetiyor" falan demeye başlamıştı."

İşte Melih Altınok'un o yazısı...

BAKALIM ORHAN PAMUK'U YENİDEN SEVEBİLECEK MİYİM?

Orhan Pamuk'un 2010 yılına kadar yazdığı tüm kitapları okudum. Kara Kitap başta olmak üzere, Cevdet Bey ve Oğulları ve Benim Adım Kırmızı ile çok iyi vakit geçirdiğimi söyleyebilirim.

O zamanlar Pamuk'tan övgüyle bahsetmek "entelektüel camiada" popülizm diye küçümseniyordu. Ama ben yeni tarzları deneme cesaretini gerçekten heyecan verici buluyordum.

Nobel'i aldığında da havalara uçmuştum. Ülkemden bir edebiyatçının bu büyük ödülü kazanması umudumu artırmıştı.

Hatta dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Pamuk'tan bir kutlama telefonunu esirgemesini eleştiren yazılar yazdığımı hatırlıyorum.

Derken yazarla bağım koptu. İlgimi kaybetmemin nedeni, cesur bir aydın olarak gördüğüm Pamuk'un yıllardır kendisini marjinal bulan kültür endüstrisinin merkezine doğru çark edişiydi.
Belli ki İletişim Yayınları gibi mecralar artık kendisini kesmiyordu. Suyun başını tutmuş olan Aydın Doğan'ın ve bankaların yayınevleriyle de barışmalıydı.

Pamuk resmi söylemi reddeden demokrat duruşunu, askeri vesayete karşı ilkesel tavrını unutturmak için çabalar hale gelmişti.

Eski romanlarına sinen eleştirelliği, komplekssiz Doğu-Batı kıyasları, yerini sığ bir oryantalizme bırakmıştı.

Yurtdışındaki söyleşilerinde ya da ilişkilerini düzeltmeye çalıştığı eski Hürriyet'teki beyanlarını gördükçe kurgusal zekâsına saygı duyduğum yazar bu olamaz diye söyleniyordum. Zira bir Sözcü yazarı gibi, "Türkiye'de şeriat tehlikesi var. Ülkeyi sultan yönetiyor" falan demeye başlamıştı.

Pamuk'un pandeminin romanını yazdığını duyunca yazarımızla 11 yıllık ayrılığımıza bir son vermeye karar verdim. Dün Veba Geceleri isimli romanını aldım.

Öyle ya, kim bilir, pandemi pek çoğumuz gibi Pamuk'u da değiştirmiş, hatta belki eski günlerine döndürmüş olabilir.

Kitapla ilgili yorumumu en kısa zamanda yine burada sizlerle paylaşacağım.