Sabah yazarından Ahmet Özal'a: Artık sussanız...
Ahmet Özal katıldığı programda, babasının Fetullah Gülen'le hastane odasında çekilen fotoğrafıyla ilgili 'Gülen gizlice girmiş' demişti
Sabah yazarı Melih Altınok, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal'ın "Gülen, babam Houston'da Bypass ameliyatı olduğunda da ziyaret etti. Hatta enteresandır; babamla çekilmiş bir fotoğrafı var. Aslında babamın odasına girilmesi yasakken uyuduğu sırada gizlice girip yanına oturuyor" iddiasına tepki gösterdi.
"Babanızın dönemini çarpıtmaktan başka kişisel kariyer planınız yok mu sizin Allah aşkına?" diyen Altınok, "Artık lütfen durun Ahmet Bey! Dünü, babanızın aziz hatırasını, bugüne dair pozisyonunuzu şekillendirmek için yeniden kurgulamayın" ifadesini kullandı.
Melih Altınok'un "Ahmet Bey artık sussanız" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal bu kez CNN Türk'e konuşmuş.
Röportajının üzerinde durulan bölümü ise, tahmin edeceğiniz üzere günün konusu FETÖ ve babası ile ilgili sözleri...
"Fetullah Gülen, babamın döneminde Orta Asya'da okullar açmak istiyordu.
O dönemde emniyette bazı atamalarla ilgili ricada bulunuyor.
Babam diyor ki, 'Bir dakika asla olmaz.' Zannediyorum bir daha da asla görüşmedi...Gülen, babam Houston'da bypass ameliyatı olduğunda ziyaret ediyor. Hatta enteresandır; babamla çekilmiş bir fotoğrafı var. Aslında babamın odasına girilmesi yasakken uyuduğu sırada gizlice girip yanına oturuyor." Bu satırları okuyunca kendisiyle 6-7 yıl önce Ankara'da yaptığım röportaj geldi.
O zamanlar rahmetli babasının ölümüne dair çok farklı şeyler anlatmıştı Ahmet Bey bana.
Çünkü o dönem Ergenekon dalgası esiyordu ve Ahmet Bey de olağan şüpheli olarak orayı işaret ediyordu.
Ama değişmeyen tek bir şey var, o zaman olduğu gibi şimdi de kimse söylediklerini ciddiye almıyor Ahmet Özal'ın.
Çünkü açıklamalarındaki çelişkiler bir yana, çok sık konuşup gündeme gelmeye çalışması ciddi bir samimiyet sorunu yaratıyor.
Ama bu yalnızca bireysel sorunu değil oğul Özal'ın...
Bu yüzden artık lütfen durun Ahmet Bey!
Dünü, babanızın aziz hatırasını, bugüne dair pozisyonunuzu şekillendirmek için yenidenkurgulamayın, kullanmayın.
Bu halk babanızı hataları, başarıları, sevapları ve günahlarıyla bağrına bastı, sevdi.
Bugün rahmetli Özal'ı sempatiyle anmayan çok az kişiye rastlarsınız.
Ancak siz yerli yersiz konuşup bu havaya zarar veriyorsunuz.
Bir dönem suikast iddialarınızı, Fetullahçılar Erdoğan'a "bak sonun böyle olur" mesajı vermek için kullanıyordu... Şimdi ise gençler sizinle sosyal medyada dalga geçmek için...
Yarınsa kim bilir kimler...
Babanızın dönemini çarpıtmaktan başka kişisel kariyer planınız yok mu sizin Allah aşkına?
Değer mi?
***
Özal, Gülen'e gerçekten mesafeli miydi?
Ahmet Özal'ın röportajındaki, Fetullah'ın yurtdışındaki okulları için babasından istediği destek mevzuuna gelince...
Ahmet Bey'in anlattıklarıyla benim ve pek çok kişinin bilgileri açıkça çelişiyor.
Zira rahmetli Özal'ın da 90'ların tüm siyasi aktörleri gibi Fetullah'a ve okullarına destek verdiğini biliyoruz.
Hatta bir dönem Özal'la, en yakınındaki isimlerden olan Bedrettin Dalan'ın arası bu meseleler yüzünden açılmıştı.
Evet, o dönem hava öyleydi...
Siyasi aktörler devlet aygıtında örgütlenmiş olan Gülen çetesinden korkuyor, onlarla dalaşmak istemiyorlardı.
Hatta sosyal demokrat Ecevit'le bile Gülen'in arasından su sızmıyordu...
Kısacası herkes oradaydı işte.
"Babanızın dönemini çarpıtmaktan başka kişisel kariyer planınız yok mu sizin Allah aşkına?" diyen Altınok, "Artık lütfen durun Ahmet Bey! Dünü, babanızın aziz hatırasını, bugüne dair pozisyonunuzu şekillendirmek için yeniden kurgulamayın" ifadesini kullandı.
Melih Altınok'un "Ahmet Bey artık sussanız" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal bu kez CNN Türk'e konuşmuş.
Röportajının üzerinde durulan bölümü ise, tahmin edeceğiniz üzere günün konusu FETÖ ve babası ile ilgili sözleri...
"Fetullah Gülen, babamın döneminde Orta Asya'da okullar açmak istiyordu.
O dönemde emniyette bazı atamalarla ilgili ricada bulunuyor.
Babam diyor ki, 'Bir dakika asla olmaz.' Zannediyorum bir daha da asla görüşmedi...Gülen, babam Houston'da bypass ameliyatı olduğunda ziyaret ediyor. Hatta enteresandır; babamla çekilmiş bir fotoğrafı var. Aslında babamın odasına girilmesi yasakken uyuduğu sırada gizlice girip yanına oturuyor." Bu satırları okuyunca kendisiyle 6-7 yıl önce Ankara'da yaptığım röportaj geldi.
O zamanlar rahmetli babasının ölümüne dair çok farklı şeyler anlatmıştı Ahmet Bey bana.
Çünkü o dönem Ergenekon dalgası esiyordu ve Ahmet Bey de olağan şüpheli olarak orayı işaret ediyordu.
Ama değişmeyen tek bir şey var, o zaman olduğu gibi şimdi de kimse söylediklerini ciddiye almıyor Ahmet Özal'ın.
Çünkü açıklamalarındaki çelişkiler bir yana, çok sık konuşup gündeme gelmeye çalışması ciddi bir samimiyet sorunu yaratıyor.
Ama bu yalnızca bireysel sorunu değil oğul Özal'ın...
Bu yüzden artık lütfen durun Ahmet Bey!
Dünü, babanızın aziz hatırasını, bugüne dair pozisyonunuzu şekillendirmek için yenidenkurgulamayın, kullanmayın.
Bu halk babanızı hataları, başarıları, sevapları ve günahlarıyla bağrına bastı, sevdi.
Bugün rahmetli Özal'ı sempatiyle anmayan çok az kişiye rastlarsınız.
Ancak siz yerli yersiz konuşup bu havaya zarar veriyorsunuz.
Bir dönem suikast iddialarınızı, Fetullahçılar Erdoğan'a "bak sonun böyle olur" mesajı vermek için kullanıyordu... Şimdi ise gençler sizinle sosyal medyada dalga geçmek için...
Yarınsa kim bilir kimler...
Babanızın dönemini çarpıtmaktan başka kişisel kariyer planınız yok mu sizin Allah aşkına?
Değer mi?
***
Özal, Gülen'e gerçekten mesafeli miydi?
Ahmet Özal'ın röportajındaki, Fetullah'ın yurtdışındaki okulları için babasından istediği destek mevzuuna gelince...
Ahmet Bey'in anlattıklarıyla benim ve pek çok kişinin bilgileri açıkça çelişiyor.
Zira rahmetli Özal'ın da 90'ların tüm siyasi aktörleri gibi Fetullah'a ve okullarına destek verdiğini biliyoruz.
Hatta bir dönem Özal'la, en yakınındaki isimlerden olan Bedrettin Dalan'ın arası bu meseleler yüzünden açılmıştı.
Evet, o dönem hava öyleydi...
Siyasi aktörler devlet aygıtında örgütlenmiş olan Gülen çetesinden korkuyor, onlarla dalaşmak istemiyorlardı.
Hatta sosyal demokrat Ecevit'le bile Gülen'in arasından su sızmıyordu...
Kısacası herkes oradaydı işte.