Sabah yazarı sert çıktı: Brunson hakkında verilen yargı kararına saygı duymuyorum
Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok, Papaz Andrew Brunson’un tahliye kararını eleştiren bir yazı kaleme aldı.
Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok, "Yargının kararına herkes saygı göstermeli' diyorlar. Ben ortada saygı duyulacak bir yargı kararı görmüyorum” diyerek soruşturma ve kovuşturma sürecinin sağlıklı ilerlemediğini belirtti.
Yazısının devamında “Bir ülkenin ekonomiden dış politikaya kadar pek çok alanda kaderini etkileyen bir dava nasıl olur da bu çürük temeller üzerine kurulur? “ diye soran Altınok, “Brunson takozunun ortadan kalkmasının” Hakan Atilla davasını pozitif yönde etkilemesi gerektiğini söyledi.
Melih Altınok’un “Kim bu gizli tanıklar” başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Üç yıl ceza alan Papaz Andrew Brunson, yattığı süre göz önünde tutularak serbest bırakıldı.
Yargının kararına herkes saygı göstermeli diyorlar. Ben ortada saygı duyulacak bir yargı kararı görmüyorum. Zira soruşturma ve kovuşturma sürecinde neydi ki sonuç sağlıklı olsun!
Kamuoyunun da farklı düşündüğünü sanmıyorum... Vatandaş doğal olarak soruyor... Madem ortada 3 yılla geçiştirilebilecek bir yardım yataklık suçlaması vardı, mahkeme neden bir önceki duruşmada ev hapsine almak yerine tahliye etmedi papazı?
Konunun, her iki ülkenin liderlerinin karşılıklı açıklamalar yaptığı bir düzleme gelmesi de yargı için bir bahane değil. Çünkü yargının işi siyaset yapmak ya da kamuoyu algısı yönetmek değil hukuku konuşturmak... İddianamesini dört dörtlük hazırlayıp işini yapmak, diplomasiyi de siyasete bırakmak.
Brunson hakkında istenen ceza ve verilen hüküm arasındaki uçuruma bakınca da yargının işini layıkıyla yaptığını söylemek kolay olmasa gerek.
Dünkü tahliyede etkili olduğu belirtilen "gizli tanıkların ifade değiştirmesi" konusu bile başlı başına bunun kanıtı gibi... Kim bu gizli tanıklar? Şimdi, bir önceki duruşmada söylediklerinin tam aksini söyleyebildiklerine göre güvenilir değiller. Peki, o halde bir ülkenin ekonomiden dış politikaya kadar pek alanda kaderini etkileyen bir dava nasıl olur da bu çürük temeller üzerine kurulur?
Türk yargısı, gizli tanık sitemi başta olmak üzere kendini ciddi şekilde sorgulamalı.
HAKAN ATİLLA NE OLACAK?
Dün ABD Başkanı Donald Trump Papaz Brunson'un duruşmasını ardı ardına tweetler atarak takip etti.
Trump, kasım seçimleri öncesi elini güçlendirecek bu gelişmeye sevindiğini gizlemedi.
Şimdi soru belli. Brunson takozunun ortadan kalkması, Türkiye-ABD ilişkilerinin normalleşmesine ne gibi katkılar yapacak? Mesela, Hakan Atilla davasını pozitif yönde etkileyecek mi?
Zira aylardır mağdur edilen Atilla'nın davasında ABD yargısının argümanlarının hukuki olarak elle tutulacak yanı yok.
KEMAL BEY'İN BRUNSON YORUMU
"Darısı Harp Okulu öğrencilerinin başına!"
Yazısının devamında “Bir ülkenin ekonomiden dış politikaya kadar pek çok alanda kaderini etkileyen bir dava nasıl olur da bu çürük temeller üzerine kurulur? “ diye soran Altınok, “Brunson takozunun ortadan kalkmasının” Hakan Atilla davasını pozitif yönde etkilemesi gerektiğini söyledi.
Melih Altınok’un “Kim bu gizli tanıklar” başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Üç yıl ceza alan Papaz Andrew Brunson, yattığı süre göz önünde tutularak serbest bırakıldı.
Yargının kararına herkes saygı göstermeli diyorlar. Ben ortada saygı duyulacak bir yargı kararı görmüyorum. Zira soruşturma ve kovuşturma sürecinde neydi ki sonuç sağlıklı olsun!
Kamuoyunun da farklı düşündüğünü sanmıyorum... Vatandaş doğal olarak soruyor... Madem ortada 3 yılla geçiştirilebilecek bir yardım yataklık suçlaması vardı, mahkeme neden bir önceki duruşmada ev hapsine almak yerine tahliye etmedi papazı?
Konunun, her iki ülkenin liderlerinin karşılıklı açıklamalar yaptığı bir düzleme gelmesi de yargı için bir bahane değil. Çünkü yargının işi siyaset yapmak ya da kamuoyu algısı yönetmek değil hukuku konuşturmak... İddianamesini dört dörtlük hazırlayıp işini yapmak, diplomasiyi de siyasete bırakmak.
Brunson hakkında istenen ceza ve verilen hüküm arasındaki uçuruma bakınca da yargının işini layıkıyla yaptığını söylemek kolay olmasa gerek.
Dünkü tahliyede etkili olduğu belirtilen "gizli tanıkların ifade değiştirmesi" konusu bile başlı başına bunun kanıtı gibi... Kim bu gizli tanıklar? Şimdi, bir önceki duruşmada söylediklerinin tam aksini söyleyebildiklerine göre güvenilir değiller. Peki, o halde bir ülkenin ekonomiden dış politikaya kadar pek alanda kaderini etkileyen bir dava nasıl olur da bu çürük temeller üzerine kurulur?
Türk yargısı, gizli tanık sitemi başta olmak üzere kendini ciddi şekilde sorgulamalı.
HAKAN ATİLLA NE OLACAK?
Dün ABD Başkanı Donald Trump Papaz Brunson'un duruşmasını ardı ardına tweetler atarak takip etti.
Trump, kasım seçimleri öncesi elini güçlendirecek bu gelişmeye sevindiğini gizlemedi.
Şimdi soru belli. Brunson takozunun ortadan kalkması, Türkiye-ABD ilişkilerinin normalleşmesine ne gibi katkılar yapacak? Mesela, Hakan Atilla davasını pozitif yönde etkileyecek mi?
Zira aylardır mağdur edilen Atilla'nın davasında ABD yargısının argümanlarının hukuki olarak elle tutulacak yanı yok.
KEMAL BEY'İN BRUNSON YORUMU
"Darısı Harp Okulu öğrencilerinin başına!"