Sabah yazarı hedefe o genel yayın yönetmenini koydu: O dönem rotayı Davutoğlu'na kıvırmıştı
Altınok, Pelikan bildirisinin yayımlandığı dönemde hükümete yakın Yeni Şafak gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül’ün rotayı Davutoğlu’na kırdığını belirtti.
Pelikan yapılanmasına yakınlığıyla bilinen hükümete yakın Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok, “Ahmet Bey, yeter artık düşün sırtımdan!” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Altınok yazısında kendisinin Pelikan yapılanmasına dahil olmadığını ileri sürdü.
“‘PELİKAN TERÖR ÖRGÜTÜ’ (PETÖ) TANIMI YAPIYORLAR”
“Bir Pelikandır gidiyor” diyen Melih Altınok şu ifadeleri kullandı:
“Meseleyi biliyorsunuzdur...
15 Temmuz'a birkaç ay kala, Eski AK Partili Ahmet Davutoğlu'nun istifasını verdiği günlerde, internette ‘Pelikan dosyası’ başlığıyla imzasız bir yazı yayınlandı.
Makalede, dönemin başbakanı hakkında sert eleştiriler yer alıyordu.
Davutoğlu ekibi siyaset sahnesinden ve medyadan silinmelerini işte bu Pelikan isimli bloğa bağlıyorlar.
Hatta daha ileri gidip bu metni kaleme almış olabileceğini düşündükleri gazetecilerin isimlerini listelemekten çekinmiyorlar...
‘Pelikan Terör Örgütü’ (PETÖ) tanımı yapıyorlar.
Davutoğlu kenara çekilince hemen gelen FETÖ darbesi başarılı olsaydı muhtemelen şimdi medyadan PETÖ davalarına dair haberleri okuyor olacaktınız.
Zira sosyal medyada Davutoğlu ekibinin yanı sıra FETÖ'cüler de bu PETÖ ve ‘Pelikan darbesi’ tanımlarını çok sık kullanıyorlar. Savcıları göreve çağırıyorlar.”
“O DÖNEM ROTAYI DÖNEMİN BAŞBAKANINA KIVIRMIŞ OLAN İBRAHİM KARAGÜL YÖNETİMİNDEKİ YENİ ŞAFAK”
Altınok, Pelikan bildirisinin yayımlandığı dönemde hükümete yakın Yeni Şafak gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül’ün rotayı Davutoğlu’na kırdığı belirterek yazısını şöyle sürdürdü:
“Sizler gibi izlemeye mecbur kaldığım bu komedideki rolüme gelince...
Söz konusu blogda adım, Davutoğlu'nu sert eleştiren gazetecilerden birisi olarak geçiyordu.
O dönem rotayı dönemin Başbakanına kıvırmış olan İbrahim Karagül yönetimindeki Yeni Şafak...
Davutoğlu hükümetinde imkân gören kararlı ikbal pervaneleri... Bir daha milletvekili listesine alınmayanlar...
Devletteki görevlerine son verildiğinden beri sağa sola gazetecilik dersi vermeye kalkan bürokrat eskisi gazeteciler... Nargileci troller sükûtu hayale uğramışlardı...”
“AHMET BEY, DÜŞÜN ARTIK SIRTIMDAN”
Melih Altınok yazısını şöyle sürdürdü:
“Yani imzasız blog yazılarıyla işim olmaz. Bilakis, yaptığım işe adım yazıldığında değil yazılmadığında itiraz ederim.
Kaldı ki Davutoğlu'na yönelik sert eleştirilerimi, makamından olunca değil, Başbakanken de bu köşede ve televizyonda açıkça dile getiriyordum.
O günlerde herkesin konuştuğu ancak ‘yandaş medyadaki’ mahalle baskısından ötürü yazmanın zor olduğu bilgileri içeren Pelikan makalesindekileri eleştirilerin çoğuna da yazılarımda sık sık değiniyordum Hatta Davutoğlu'nun kendisini eleştiren gazetecileri ‘kaydettirdiği’ o günlerde, SHOW TV'de yaptığım televizyon programının bitirilmesinde bu tavrımın da etkili olduğunu bilmeyen yok.
Diyeceğim o ki Ahmet Bey, düşün artık sırtımdan! Belli ki 31 Mart seçimlerindeki sallantıyı fırsata çevirmeye karar vermişsiniz.
Birileri de sırtınıza tapışlıyor. Ne yapacaksanız yapın. Ama koltuğunu imzasız bir blog yazısıyla kaybettiğine inanmanın verdiği acizlikle kendi başınıza mücadele etmelisiniz.
Kompleksinizi, acınızı size biat etmeyen gazetecilerden çıkartmayın. Mesela gidin köprüye, müzakereci polisçilik oynayın. Ama acele edin, yine gecikmeyin.
Unutmayın, korkuluklara çıkan herkes, geçen sefer ‘atlamamak için’, geç kalan konvoyunuzu telefonuyla oyalanarak bekleyen arkadaş kadar sabırlı olmaz. Çeker gider.”