SABAH GAZETESİ YENİ YILA İKİ ANNE KAYBI İLE GİRDİ!
İki Sabah yazarı, yeni yıla anne acısıyla girdi, onlara en büyük destek yine bir köşedaşlarından geldi!
Ana gibi yar..
Yeni yıla Sabah ailesi iki anne kaybı ile girdi.. Birini biliyorsunuz. Sevgili Nazlı Hanım (Ilıcak) annesini kaybetti. Öteki Antalya Sabah yazarlarından Özer Saraçoğlu.. Sevgili kardeşim.. Aradığımda ağlıyordu, koca Özer..
"Allah herkese senin gibi oğul versin" dedim.. Annesi yıllardır ölümcül hastaydı. Özer yapılabilecek her şeyi yaptı, o ömrü uzatmak ve uzayan ömrün her saatinin rahat ve mutlu geçmesini sağlamak için..
Aldığı ana duaları, onu cennetlik yapmıştır çoktan..
Nazlı Hanım harika bir köşe hazırlamıştı İhsan Hanım için..
İhsan Hanımla hiç tanışmadık, ama çok telefon ahbaplığı yaptık.
İlk arayan oydu..
Hani yıllar evvel, Nazlı Hanımın fanatik Fenerli, hatta o zaman kulüpte yönetici kardeşi Ömer Çavuşoğlu bir çılgınlık yapmış, Galatasaray bayrağını bir yumrukla parçalamış, bir gazete de, mal bulmuş magribi gibi, içinden Ömer'in yumruğu geçmiş bayrağı yarım sayfa basınca, kıyamet kopmuştu. Artık her Ali Sami Yen maçında tribünler "O. çocuğu Ömer Çavuşoğlu" diye tempo tutar olmuştu.
Bir gün Yasemin "İhsan Hanım sizi arıyor" dedi..
"İhsan Hanım kim" dedim..
"Ömer Çavuşoğlu'nun annesiymiş" dedi..
"Hemen bağla" dedim..
"Hıncal Bey kardeşim" dedi, çok sıcak, çok dost bir ses.. "Sizin iyi bir Galatasaraylı olduğunuzu biliyorum.. Ama ben hatta sizden fazla Galatasaraylıyım.."
Telefon elimde kala kaldım.. Sonra ailecek nasıl Galatasaraylı olduklarını anlattı. Sultani kökenlerini anlattı.. "Bu Ömer nerden Fenerli oldu, bilmem" dedi.. Ve sözü bağladı..
"Şimdi bakar mısın?.. Galatasaray tribünleri haftalardır, bir Galatasaraylı anneye sövüyor.."
İhsan Hanımla çok konuştuk, sonra, şakalaştık. Zamanla aramaların sonu geldi.. Nazlı Hanımın yazısından öğrendim ki, son zamanlarda hastaymış..
Ben annemi çok genç kaybettim. "Genç" lafın gelişi.. Annenin yaşlısı olmaz. Her anne gençtir, evlatları için.. Anne acısı derindir, başkadır o yüzden..
Niye yazıyorum bunları..
"Annesi olanlar, mesela yeni yıla annesiyle girenler ne kadar mutlu insanlar olduklarını biliyorlar mıydı" demek için..
Bir aileye sahip olmak ne güzel şeydir.. O sıcaklığa, o güzelliğe.. Kıymetini, değerini bilmek gerek. Kaybettikten sonra farkına varmak, işe yaramıyor..
Yeni yılın son günü Sabah Günaydın'ı karıştırıyorum.. Ünlülerin yeni yıla nasıl gireceklerini anlatan bir sayfa yapmışlar..
Bin tane eğlence yeri, program..
Kime özendim, imrendim bilir misiniz?.
Tanem Sivar'a..
"Yılbaşı gecesi tombala oynayacağım, ailemle" diyor..
Hatıralarımdaki en güzel, en unutulmaz yılbaşlarıdır onlar.. Annemin başımızda ve aşımızda olduğu, tombala oynadığımız yılbaşları.. Tanem'i tanısam "Ben de katılabilir miyim" diyeceğim, nerdeyse.. Öyle bir özlem..
Başın sağolsun Özer.. Başınız sağ olsun Nazlı Hanım!..
HINCAL ULUÇ / SABAH
Yeni yıla Sabah ailesi iki anne kaybı ile girdi.. Birini biliyorsunuz. Sevgili Nazlı Hanım (Ilıcak) annesini kaybetti. Öteki Antalya Sabah yazarlarından Özer Saraçoğlu.. Sevgili kardeşim.. Aradığımda ağlıyordu, koca Özer..
"Allah herkese senin gibi oğul versin" dedim.. Annesi yıllardır ölümcül hastaydı. Özer yapılabilecek her şeyi yaptı, o ömrü uzatmak ve uzayan ömrün her saatinin rahat ve mutlu geçmesini sağlamak için..
Aldığı ana duaları, onu cennetlik yapmıştır çoktan..
Nazlı Hanım harika bir köşe hazırlamıştı İhsan Hanım için..
İhsan Hanımla hiç tanışmadık, ama çok telefon ahbaplığı yaptık.
İlk arayan oydu..
Hani yıllar evvel, Nazlı Hanımın fanatik Fenerli, hatta o zaman kulüpte yönetici kardeşi Ömer Çavuşoğlu bir çılgınlık yapmış, Galatasaray bayrağını bir yumrukla parçalamış, bir gazete de, mal bulmuş magribi gibi, içinden Ömer'in yumruğu geçmiş bayrağı yarım sayfa basınca, kıyamet kopmuştu. Artık her Ali Sami Yen maçında tribünler "O. çocuğu Ömer Çavuşoğlu" diye tempo tutar olmuştu.
Bir gün Yasemin "İhsan Hanım sizi arıyor" dedi..
"İhsan Hanım kim" dedim..
"Ömer Çavuşoğlu'nun annesiymiş" dedi..
"Hemen bağla" dedim..
"Hıncal Bey kardeşim" dedi, çok sıcak, çok dost bir ses.. "Sizin iyi bir Galatasaraylı olduğunuzu biliyorum.. Ama ben hatta sizden fazla Galatasaraylıyım.."
Telefon elimde kala kaldım.. Sonra ailecek nasıl Galatasaraylı olduklarını anlattı. Sultani kökenlerini anlattı.. "Bu Ömer nerden Fenerli oldu, bilmem" dedi.. Ve sözü bağladı..
"Şimdi bakar mısın?.. Galatasaray tribünleri haftalardır, bir Galatasaraylı anneye sövüyor.."
İhsan Hanımla çok konuştuk, sonra, şakalaştık. Zamanla aramaların sonu geldi.. Nazlı Hanımın yazısından öğrendim ki, son zamanlarda hastaymış..
Ben annemi çok genç kaybettim. "Genç" lafın gelişi.. Annenin yaşlısı olmaz. Her anne gençtir, evlatları için.. Anne acısı derindir, başkadır o yüzden..
Niye yazıyorum bunları..
"Annesi olanlar, mesela yeni yıla annesiyle girenler ne kadar mutlu insanlar olduklarını biliyorlar mıydı" demek için..
Bir aileye sahip olmak ne güzel şeydir.. O sıcaklığa, o güzelliğe.. Kıymetini, değerini bilmek gerek. Kaybettikten sonra farkına varmak, işe yaramıyor..
Yeni yılın son günü Sabah Günaydın'ı karıştırıyorum.. Ünlülerin yeni yıla nasıl gireceklerini anlatan bir sayfa yapmışlar..
Bin tane eğlence yeri, program..
Kime özendim, imrendim bilir misiniz?.
Tanem Sivar'a..
"Yılbaşı gecesi tombala oynayacağım, ailemle" diyor..
Hatıralarımdaki en güzel, en unutulmaz yılbaşlarıdır onlar.. Annemin başımızda ve aşımızda olduğu, tombala oynadığımız yılbaşları.. Tanem'i tanısam "Ben de katılabilir miyim" diyeceğim, nerdeyse.. Öyle bir özlem..
Başın sağolsun Özer.. Başınız sağ olsun Nazlı Hanım!..
HINCAL ULUÇ / SABAH