Sabah başyazarı Mehmet Barlas: Cemaat imamları yakında Beyaz Saray'da...
"Gülen Örgütü, Amerika Birleşik Devletleri'ni de Uganda'ya döndürmüş"
Sabah gazetesi Başyazarı Mehmet Barlas, Fethullah Gülen örgütünün Amerika Birleşik Devletleri’ni Uganda’ya çevirdiğini ileri sürdü. Barlas, yazısının ‘Komplo teorileri’ bölümünde “Bakarsınız Gülen Örgütü ABD'de eğitimden sonra yargıya ve polise de hâkim olur. Bakarsınız Beyaz Saray'daki kilit mevkilerde imamların yer aldığını da görürüz yakın gelecekte.” ifadelerini kullandı.
Mehmet Barlas’ın bugün (15 Nisan 2016) yayımlanan "Gülen örgütü ABD’yi de Uganda’ya benzetmiş” başlıklı yazısı şöyle:
İnanılacak gibi değil ama gerçek... Gülen Örgütü, Amerika Birleşik Devletleri'ni de Uganda'ya döndürmüş. "Harmony Schools" olarak bilinen Gülen Okulları, Houston, El Paso gibi Teksas eyaleti kentlerinde 46 kampus açmış. Bu okullarda öğretmen olarak istihdam edilmek üzere İngilizce bilgileri yetersiz yüzlerce kişiyi, H-1B Vizesi ile Türkiye'den Teksas'a getirmiş. Bu vizenin özelliği, benzer işleri ABD'de yapacak kişilerin bulunmamasına bağlı olarak verilmesi.
Rapor inceleniyor
İş bununla da bitmiyor. Bu okullardan sağlanan paralar ile, Gülen Örgütü'nün ABD'deki imamları fonlanmış. Yüksek paralarla bu imamlara iş verilmiş. Armstrong Hukuk Bürosu tarafından hazırlanan bu konudaki rapor somut delillerle, isimlerle dolu. Şimdi bu rapor "Texas Education Agency"nin önünde.
Bir başka rapor
Bu raporu okurken, haberlerden ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2015 İnsan Hakları Raporu'nda Türkiye'ye ifade ve basın özgürlüğü, yargı bağımsızlığı ve Güneydoğu'daki operasyonlarla ilgili eleştiriler yöneltildiğini gördüm. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın raporunda, Fethullah Gülen'in ismine de sık sık yer verilirken, hükümetin Cemaat'le ilgili "Paralel devlet" ve "Paralel yapı" ifadelerini kullandığına dikkat çekiliyordu.
ABD Gülenci olmuş
Türkiye'de "Cemaat"le bağlantılı bazı medya kurumlarının dijital medya platformlarından çıkarıldığının ve 5 medya kurumuna kayyum atandığının hatırlatıldığı raporda, "Gülenci ve bazı liberal medya kurumlarının temsilcilerinin resmi etkinliklere katılmaları ve bazı durumlarda basın akreditasyonları engellendi" ifadesi kullanılıyordu.
Al Capone gibi gangsterleri bile vergi kaçakçılığından yakalayan Amerikan hukuk sisteminin, Gülen Örgütü'nün ABD'de "Okul açıyoruz" diyerek tüm yasaları ve kuralları çiğnemelerine göz yumulmasını anlamak kolay değil.
Komplo teorileri
Açıkçası komplo teorileri ile olayları anlamaya çalışmaktan yana değilim. Ama şimdi 1999'da ABD Türkiye'ye Abdullah Öcalan'ı Kenya'da yakalayıp teslim ederken, aynı yıl Fethullah Gülen'in de Amerika'ya göç etmesi üzerindeki komplo teorilerine takılmadan edemiyorum.
Bakarsınız Gülen Örgütü ABD'de eğitimden sonra yargıya ve polise de hâkim olur. Bakarsınız Beyaz Saray'daki kilit mevkilerde imamların yer aldığını da görürüz yakın gelecekte.
Mehmet Barlas’ın bugün (15 Nisan 2016) yayımlanan "Gülen örgütü ABD’yi de Uganda’ya benzetmiş” başlıklı yazısı şöyle:
İnanılacak gibi değil ama gerçek... Gülen Örgütü, Amerika Birleşik Devletleri'ni de Uganda'ya döndürmüş. "Harmony Schools" olarak bilinen Gülen Okulları, Houston, El Paso gibi Teksas eyaleti kentlerinde 46 kampus açmış. Bu okullarda öğretmen olarak istihdam edilmek üzere İngilizce bilgileri yetersiz yüzlerce kişiyi, H-1B Vizesi ile Türkiye'den Teksas'a getirmiş. Bu vizenin özelliği, benzer işleri ABD'de yapacak kişilerin bulunmamasına bağlı olarak verilmesi.
Rapor inceleniyor
İş bununla da bitmiyor. Bu okullardan sağlanan paralar ile, Gülen Örgütü'nün ABD'deki imamları fonlanmış. Yüksek paralarla bu imamlara iş verilmiş. Armstrong Hukuk Bürosu tarafından hazırlanan bu konudaki rapor somut delillerle, isimlerle dolu. Şimdi bu rapor "Texas Education Agency"nin önünde.
Bir başka rapor
Bu raporu okurken, haberlerden ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2015 İnsan Hakları Raporu'nda Türkiye'ye ifade ve basın özgürlüğü, yargı bağımsızlığı ve Güneydoğu'daki operasyonlarla ilgili eleştiriler yöneltildiğini gördüm. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın raporunda, Fethullah Gülen'in ismine de sık sık yer verilirken, hükümetin Cemaat'le ilgili "Paralel devlet" ve "Paralel yapı" ifadelerini kullandığına dikkat çekiliyordu.
ABD Gülenci olmuş
Türkiye'de "Cemaat"le bağlantılı bazı medya kurumlarının dijital medya platformlarından çıkarıldığının ve 5 medya kurumuna kayyum atandığının hatırlatıldığı raporda, "Gülenci ve bazı liberal medya kurumlarının temsilcilerinin resmi etkinliklere katılmaları ve bazı durumlarda basın akreditasyonları engellendi" ifadesi kullanılıyordu.
Al Capone gibi gangsterleri bile vergi kaçakçılığından yakalayan Amerikan hukuk sisteminin, Gülen Örgütü'nün ABD'de "Okul açıyoruz" diyerek tüm yasaları ve kuralları çiğnemelerine göz yumulmasını anlamak kolay değil.
Komplo teorileri
Açıkçası komplo teorileri ile olayları anlamaya çalışmaktan yana değilim. Ama şimdi 1999'da ABD Türkiye'ye Abdullah Öcalan'ı Kenya'da yakalayıp teslim ederken, aynı yıl Fethullah Gülen'in de Amerika'ya göç etmesi üzerindeki komplo teorilerine takılmadan edemiyorum.
Bakarsınız Gülen Örgütü ABD'de eğitimden sonra yargıya ve polise de hâkim olur. Bakarsınız Beyaz Saray'daki kilit mevkilerde imamların yer aldığını da görürüz yakın gelecekte.