"SABA TÜMER'İN KAHKAHA DIŞINDA BİR MALZEMESİ YOK!.." BAYAN KAHKAHA'YI ÜZECEK YAZI!..
"Saba Tümer´in, kahkaha dışında bir malzemesi yok; o yüzden de gülmeyen konuklar karşısında biraz zorda kalıyor haliyle ... "
`Pucaramanta´ grubu gülmüyor, gülmez de.. çünkü...
Saba Tümer, programına katılan Perulu Kızılderili müzik grubunun üyelerini sıkıştırıyor, neden gülmüyorsunuz, neden gülmüyorsunuz, diye.
Kanallar arasında gezinirken, Perulu Kızılderili grup Pucaramanta´nın acılı, kederli, ciğer delen cinsten müziğine rastlayınca durmuştum az önce; CNNTürk´te Saba Tümer´le Bu Gece programı: İki erkek bir kadın. Kadın İsviçre´de yaşayan bir Türk; zaten grubu o toparlayıp getirmiş Türkiye´ye.
Saba Tümer´le konuşan da o.
Diğerleri susuyor. Arada Saba Tümer onların da konuşmaları için girişimde bulunuyor ama, konuklar pek konuşkan değiller ne yazık ki.
Gülmek, Saba Tümer´in alâmetifarikası, artı puanı ya da onu o yapan ya, gülmeyen birileriyle karşılaşınca çok şaşırıyor, bu çantada keklik nimetten yararlanılmadığı için.
Pucaramanta´nın daha genç olan Kızılderili üyesi dümdüz bir ifadeyle, benim geldiğim yerlerde gülünmez pek gibi bir şeyler mırıldanıyor.
Saba Hanım ısrarcı, gülerek üsteliyor "Neden gülmüyorsunuz, korkuyor musunuz gülmekten?"
Perulu Kızılderili müzisyen aynı ifadesiz ifadeyle, bizim kültürümüzde gülmek yoktur kabilinden bir şeyler söylüyor.
Saba Tümer´in, kahkaha dışında bir malzemesi yok; o yüzden de gülmeyen konuklar karşısında biraz zorda kalıyor haliyle; aslında, konuklarının geldiği kültürü biraz araştırıp tanısa, hem onların neden gülmediklerini bilecek (bu kişisel bir özellik değil çünkü) hem de soru üretebilecek.
Konuklar gülmeyince, kendisi de yerli yersiz patlattığı kahkahalarını durdurmak zorunda kalıyor. (Kahkaha atmanın bir televizyon programı sermayesi olduğu da bizden başka nerede görülmüştür ki?) Kahkaha olmayınca da, sohbet üretemiyor Saba Tümer; program akmıyor, hadi bir şarkı dinleyelim sizden, diyerek kapatıyor programı.
Perulu Kızılderili müzisyenlerden oluşan Pucaramanta gülmüyor.
Gülmeyi yaklaşık 500 sene önce bırakmışlardı çünkü
Avrupalılar, Latin Amerika´nın fethi sırasında, her şeyden önce onları (Batılıların tabiriyle yerlileri) insan değil bir tür hayvan olarak kabul ediyordu; bu da onların altın yağmasını meşrulaştıran bir gerekçeydi. Mesela İspanya´da kahraman olarak ilan edilen işgalci Pizarro, İnkalardan ilk partide 11,8 ton gümüş, 5,5 ton altın yağmalayan bir katliamcı korsandı aslında. (Latin Amerika altın yağması katliamının bilançosuna göre; her bir kilo altın için, İspanyollar tarafından ortalama dört bin yerli öldürülmüştür.) Ayrıca, tarihte kayıtlı binlerce ırza geçme ve bebek katliamları vardır.
Bu durumda Saba Tümer´in programına konuk olan Pucaramanta grubunun Perulu Kızılderili üyeleri neden gülsünler ki?
Onların son 500 yıllık kültürel aidiyetleri içinde gülmek yoktur zira.
Telesiyej/Taraf