RUHAT MENGİ GÖZYAŞLARINA BOĞULDU! PEKİ MENGİ'Yİ AĞLATAN ŞEY NEYDİ?
Vatan yazarı Ruhat Mengi duyduğu sözler karşısında gözyaşlarına hakim olamadı.
Savulun CHP yoldaşı medya geliyor!
Yazıp çizmekten biz bıktık, onlar bıkmadı. Lakin tarihe bir kere daha not düşmekte yarar var: Bu yandaş yandaş diye, sağa sola çamur atan medya var ya, yoldaşın önde gideni...
Şu iki gün süren CHP Kurultayı, yoldaşları turnusol kâğıdı gibi ortaya döktü mesela...
Başbakan'ın davetine icabet edip "sanatçı buluşması"na katıldı diye, yerden yere vurulan Yavuz Bingöl mesela, Kurultay salonundaydı... Edip Akbayram, Arif Sağ ve Onur Akın da öyle... Üstelik Onur Akın, Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim şarkısını da yapan isim... Bu isimler CHP'li olduklarını saklamıyor, saklama gereği de duymuyor... Fakat bırakın AK Partili olmayı, kazara Başbakan'ın masum kahvaltı davetine giderlerse, medyada linç ediliyorlar... Yoldaşlık bunu kaldırmıyor çünkü...
Bakın dünkü gazetelerin birinci sayfalarına, yoldaş kalemleri görürsünüz. Hürriyet'te Tufan Türenç, "Türkiye için, kazancın hakça bölüşüldüğü, özgür ve korkusuz yaşam yolu açıldı" diye yazmış mesela... Hatırlayın, birkaç kurultay önce CHP Parti Meclisi'ne seçilmişti. Ancak gazetesi resmi unvanlı partizanlığa izin vermeyince, istifa etmek zorunda kalmıştı.
Yalçın Doğan, "Ülkeyi sarsacak tsunami gibi" diye başlık atmış, "O halim, selim, sakin güç, kürsüde AKP iktidarına duman attırdı" diye devam ediyor. Pazar sabahı, kaldığı Swiss Otel'de CHP delegesi Hurşit Güneş'le yaptığı uzun kahvaltıda da Parti Meclisi listesini müzakere ettiler birlikte... Bu arada hatırlatalım, Hurşit Güneş aynı zamanda Milliyet Gazetesi yazarı... Belli ki, Milliyet'te CHP ile organik bağ kurmak, yazar olmaya mani değil.
Tıpkı Altan Öymen gibi... Radikal'deki yazısının başlığı: AKP'den kurtulma hareketine davet!
Altan Öymen, eski CHP Genel Başkanı... Cumartesi günü kurultayda, Kemal Kılıçdaroğlu anons edildiğinde, ayakta alkışlıyordu.
Vatan Gazetesi'ne bakalım... Eski CHP Milletvekili Zülfü Livaneli adeta döktürmüş: "Gecenin en karanlık anında, şafağı müjdeleyen bir ışık beliriverdi."
Mustafa Mutlu, Livaneli'nin kaldığı yerden devam ediyor: "Kılıçdaroğlu, CHP'yi de Türkiye'yi de alır, götürür! Yolu açık olsun!"
Ruhat Mengi'siz olur mu hiç: "Öyle bir tablo ki çünkü başka yerlere çekemezsiniz, tek bir anlamı var; umut..."
Ruhat Hanım, Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının medya ile ilgili bölümünde de hıçkırıklarla ağlamış...
Milliyet'ten, Radikal'den, Cumhuriyet'ten yığınla örnek var ama buraya sığmaz...
Sadece bunlar mı? Değil elbette...
Kurultay salonunda medyaya ayrılan bölümde, gözleri parlayan muhabirleri, yazarları, kanal yorumcularını görmeliydiniz. Bazıları müzikle tempo tutuyordu. Hatta birkaçı, mikrofonu bırakmış cep telefonu kameralarıyla Kılıçdaroğlu'nu çekiyordu.
Dünkü Kurultay'da CHP Parti Meclisi'ne giren gazetecileri de atlamak olmaz... Mehmet Faraç, Cumhuriyet yazarı... Enver Aysever, SKY Türk'te program yapıyor, Birgün gazetesinde yazıyor... Belirtmeden geçmeyelim; Aysever, Kurultay boyunca SKY Türk canlı yayınını yönetti.
Onun için... Yandaş medya muhabbeti resmen bitmiştir artık... Faraç'ın ve Aysever'in CHP'nin Parti Meclisi'ne girmesiyle bu yalan muhabbet sona ermiştir... Yarın öbür gün, "yandaş" dedikleri gazetecilerden biri, resmen iktidar partisine katılana kadar...
Tarık Toros/Bugün