RTÜK'te 'kötü kadın' tarih oldu!
Bir diziyle ilgili hazırladığı ihlal raporundaki "kötü kadın" ibaresi tartışma RTÜK'te yarattı, Üst Kurul hüküm bildiren ifadelerin kullanılmamasını benimsedi.
Bianet'in haberine göre, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı uzmanlarının, bir televizyon kanalındaki diziyle ilgili hazırladığı ihlal raporunda, dizideki kadın karakterini “kötü kadın” olarak nitelemesi Üst Kurul’da tartışma yarattı.
RTÜK’ten bazı muhalefet üyeleri, uzmanın, rapora konu dizi için “dizideki kötü kadının hedefine doğru gidişi her bölümde canlı tutularak ana hikâyenin örgüsü devamlı izleyicinin zihninde canlı tutulmaktadır” ifadesiyle tanımlamasına tepki gösterdi. “Kötü kadın” ifadesini toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı bir yaklaşım olarak değerlendiren üyelerin itirazı üzerine, bundan sonra izleme raporlarında doğrudan yargı ve hüküm belirten “kötü kadın” ifadesinin yazılmaması, raporlarda senaryoda yüklenen rolün tarif edilmesi benimsendi.
'RAPORLARI ERKEKLER YAZIYOR'
RTÜK’ün halkların Demokratik Partisi (HDP)kontenjanından üyesi Ersin Öngel “Kadının ve kadın kimliğinin negatif nitelemelerle birlikte ele alınıp bu şekilde yansıtılması cinsiyetçi, ayrımcı ve eril bir yaklaşımdır” dedi. Bu raporların erkek uzmanlarca yazıldığına dikkat çeken Öngel “Raporların dili erkek bakış açısını yansıtmaktadır” diyerek “Bundan sonraki raporlarda ‘kötü kadın’ gibi kadın kimliğini aşağılayan ve yargı belirten ifadelerin yer almaması konusunda kurul olarak bir hassasiyet oluşturduk” açıklaması yaptı.
RAPORLAMA “CİNSİYET AYRIMCILIĞI”NDAN YAPILMALI
Öngel, cinsiyetçi yayınların genellikle “genel ahlaka ve toplumun manevi değerleri”ne aykırılık maddesi üzerinden raporlandığını hatırlatarak, “Bu da, kadınlara karşı ayrımcı, eril yaklaşımları ‘genel ahlak’ söylemi adı altında perdelemektedir” dedi. RTÜK kanununun 8/1-s maddesinde yayınlar için “Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden programlar içeremez” ifadesini hatırlatan Öngel, ihlal raporlarında ve uygulanacak müeyyidelerde bu maddenin işletilmesi gerektiğini vurguladı.
Öngel “Ayrıca bu tür yayınların mutlaka kadın uzmanlarca izlenmesi, raporlanması RTÜK’ün kadın kimliğine karşı duyarlılığının gelişmesi ve farkındalığın yaratılması açısından önem taşımaktadır. Kadın uzmanların, kadınlarla ilgili yayınları izlemesi ve kadın bakış acısıyla raporlaması için öneride bulundum. Umarım uygulamaya geçirilir” diye konuştu.
KADIN ÖRGÜTLERİNE ÇAĞRI
Öngel, RTÜK’ün yıllık eğitim-faaliyet planlaması için televizyonlarda kadına yönelik şiddet, cinsel saldırı ve tacizi özendiren içeriklerin araştırılması önerisinde bulunduklarını belirterek, kadın örgütlerine, cinsiyetçi yayınları RTÜK şikayet hattına bildirme çağrısı yaptı.
RTÜK’ten bazı muhalefet üyeleri, uzmanın, rapora konu dizi için “dizideki kötü kadının hedefine doğru gidişi her bölümde canlı tutularak ana hikâyenin örgüsü devamlı izleyicinin zihninde canlı tutulmaktadır” ifadesiyle tanımlamasına tepki gösterdi. “Kötü kadın” ifadesini toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı bir yaklaşım olarak değerlendiren üyelerin itirazı üzerine, bundan sonra izleme raporlarında doğrudan yargı ve hüküm belirten “kötü kadın” ifadesinin yazılmaması, raporlarda senaryoda yüklenen rolün tarif edilmesi benimsendi.
'RAPORLARI ERKEKLER YAZIYOR'
RTÜK’ün halkların Demokratik Partisi (HDP)kontenjanından üyesi Ersin Öngel “Kadının ve kadın kimliğinin negatif nitelemelerle birlikte ele alınıp bu şekilde yansıtılması cinsiyetçi, ayrımcı ve eril bir yaklaşımdır” dedi. Bu raporların erkek uzmanlarca yazıldığına dikkat çeken Öngel “Raporların dili erkek bakış açısını yansıtmaktadır” diyerek “Bundan sonraki raporlarda ‘kötü kadın’ gibi kadın kimliğini aşağılayan ve yargı belirten ifadelerin yer almaması konusunda kurul olarak bir hassasiyet oluşturduk” açıklaması yaptı.
RAPORLAMA “CİNSİYET AYRIMCILIĞI”NDAN YAPILMALI
Öngel, cinsiyetçi yayınların genellikle “genel ahlaka ve toplumun manevi değerleri”ne aykırılık maddesi üzerinden raporlandığını hatırlatarak, “Bu da, kadınlara karşı ayrımcı, eril yaklaşımları ‘genel ahlak’ söylemi adı altında perdelemektedir” dedi. RTÜK kanununun 8/1-s maddesinde yayınlar için “Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden programlar içeremez” ifadesini hatırlatan Öngel, ihlal raporlarında ve uygulanacak müeyyidelerde bu maddenin işletilmesi gerektiğini vurguladı.
Öngel “Ayrıca bu tür yayınların mutlaka kadın uzmanlarca izlenmesi, raporlanması RTÜK’ün kadın kimliğine karşı duyarlılığının gelişmesi ve farkındalığın yaratılması açısından önem taşımaktadır. Kadın uzmanların, kadınlarla ilgili yayınları izlemesi ve kadın bakış acısıyla raporlaması için öneride bulundum. Umarım uygulamaya geçirilir” diye konuştu.
KADIN ÖRGÜTLERİNE ÇAĞRI
Öngel, RTÜK’ün yıllık eğitim-faaliyet planlaması için televizyonlarda kadına yönelik şiddet, cinsel saldırı ve tacizi özendiren içeriklerin araştırılması önerisinde bulunduklarını belirterek, kadın örgütlerine, cinsiyetçi yayınları RTÜK şikayet hattına bildirme çağrısı yaptı.