RTÜK UZMANINDAN AŞK-I MEMNU FETVASI!
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu uzmanı olmak isteyen Hüseyin Tuğrul Oktay 2011 yılında Aşk-ı Memnu dizisini inceledi ve ortaya fetva gibi bir tez çıktı
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nda uzman olarak görev yapmak isteyen, Hüseyin Tuğrul Oktay, bir dönemin popüler dizisi Aşk-ı Memnu’yu inceledi.
Akşam gazetesinden Ali Ekber Ertürk’ün haberine göre, "Televizyon Dizilerinin Toplumun Milli ve Manevi Değerleri Açısından Değerlendirilmesi; Aşkı Memnu Dizisi Örneği" isimli tezde, televizyonun etkileri, aile yapısına ilişkin araştırmalara yer verildi.
Oktay’ın konunun üst kurul tarafından belirlendiğini söylediği tezin son bölümünde ise değerlendirmelere yer verildi. Oktay’ın sosyolog ve psikolog gibi uzmanların yanı sıra din adamlarının görüşlerine de ağırlık verdiği Kasım 2011 tarihli tezinde yer alan bazı ifadeler ise şöyle:
BİHTER-BEHLÜL İLİŞKİSİ BATI DÜNYASININ SAPIKLIĞI
Bihter ve Behlül’ün sevişmeleri, öpüşmeleri, bakışmaları, evli olmayan çiftlerin birlikteliği yer almıştır.
İslâm’ın teşhirciligi, müstehcenligi, çıplaklık ve hayasızlıgı, karı koca olmayanlar için şehvetle dokunma ve bakmayı, alkolü, kadın-erkek ilişkilerinde ölçüsüzlüğü kınayıp yasaklaması, bunların önlenmesi için birtakım tavsiyelerde bulunması fıtratı ve tabii olanı koruma, mâkul ve dengeli bir cinsî hayatı yasatma, sapıklık ve aşırılıkları önleme çabası olarak değerlendirilebilir.
Son yüzyıllarda özellikle Batı dünyasında cinsel hayata dair özgürlük akımı yaşanmakta ve bu durum birçok sapıklığın, doğal olmayan ilişkilerin, hastalıkların, ruhî bunalımların yayılmasına sebep olmaktadır.
BİHTER’İN KÜRTAJI DİNEN VE AHLAKEN SUÇ
Özellikle Batı ülkelerinde kürtajın serbest bırakılması yönünde baskılar olsa da toplumsal sagduyu bunun açık bir cinayet oldugu noktasında birleşmektedir. Kürtaj, dinen ve ahlaken ağır bir suç olarak görülmektedir. Kürtajın dizide ele alındıgı gibi basit bir mesele olarak gösterilmesi insan hayatının bu kadar basite alınması toplumsal degerlerimize aykırılık teşkil etmektedir.
İNTİHARI AHİRETTE CEZALANDIRILACAK
İslâm, kişilere yasama haklarını kendi elleriyle yok etme demek olan intihar hakkını da vermemiş, bunu büyük günahlar arasında saymış, inancı ve ameli ne olursa olsun bu kimselerin sırf intihar etmiş olması sebebiyle âhirette büyük bir cezaya çarptırılacağını bildirmiştir
Akşam gazetesinden Ali Ekber Ertürk’ün haberine göre, "Televizyon Dizilerinin Toplumun Milli ve Manevi Değerleri Açısından Değerlendirilmesi; Aşkı Memnu Dizisi Örneği" isimli tezde, televizyonun etkileri, aile yapısına ilişkin araştırmalara yer verildi.
Oktay’ın konunun üst kurul tarafından belirlendiğini söylediği tezin son bölümünde ise değerlendirmelere yer verildi. Oktay’ın sosyolog ve psikolog gibi uzmanların yanı sıra din adamlarının görüşlerine de ağırlık verdiği Kasım 2011 tarihli tezinde yer alan bazı ifadeler ise şöyle:
BİHTER-BEHLÜL İLİŞKİSİ BATI DÜNYASININ SAPIKLIĞI
Bihter ve Behlül’ün sevişmeleri, öpüşmeleri, bakışmaları, evli olmayan çiftlerin birlikteliği yer almıştır.
İslâm’ın teşhirciligi, müstehcenligi, çıplaklık ve hayasızlıgı, karı koca olmayanlar için şehvetle dokunma ve bakmayı, alkolü, kadın-erkek ilişkilerinde ölçüsüzlüğü kınayıp yasaklaması, bunların önlenmesi için birtakım tavsiyelerde bulunması fıtratı ve tabii olanı koruma, mâkul ve dengeli bir cinsî hayatı yasatma, sapıklık ve aşırılıkları önleme çabası olarak değerlendirilebilir.
Son yüzyıllarda özellikle Batı dünyasında cinsel hayata dair özgürlük akımı yaşanmakta ve bu durum birçok sapıklığın, doğal olmayan ilişkilerin, hastalıkların, ruhî bunalımların yayılmasına sebep olmaktadır.
BİHTER’İN KÜRTAJI DİNEN VE AHLAKEN SUÇ
Özellikle Batı ülkelerinde kürtajın serbest bırakılması yönünde baskılar olsa da toplumsal sagduyu bunun açık bir cinayet oldugu noktasında birleşmektedir. Kürtaj, dinen ve ahlaken ağır bir suç olarak görülmektedir. Kürtajın dizide ele alındıgı gibi basit bir mesele olarak gösterilmesi insan hayatının bu kadar basite alınması toplumsal degerlerimize aykırılık teşkil etmektedir.
İNTİHARI AHİRETTE CEZALANDIRILACAK
İslâm, kişilere yasama haklarını kendi elleriyle yok etme demek olan intihar hakkını da vermemiş, bunu büyük günahlar arasında saymış, inancı ve ameli ne olursa olsun bu kimselerin sırf intihar etmiş olması sebebiyle âhirette büyük bir cezaya çarptırılacağını bildirmiştir