Kanal D’de Cuma akşamları ekrana gelen Arka Sokaklar isimli polisiye dizi tam 18 yıldır yayında… Dile kolay geçtiğimiz hafta 691’inci bölümü yayınlandı.
Bu 18 yılda kadrodaki çocuk oyuncular büyüyüp orta yaşa geldi, gençlerin saçı sakalı ağardı.
Türker İnanoğlu’nun ölümünden sonra yapımcılığı TİM Medya’dan DMedia’ya geçen dizide bugüne kadar binlerce oyuncu ve teknik eleman çalıştı.
Ayrılanlar oldu, gelenler oldu, ölenler oldu, ama bu 18 yılda temel konu hiç değişmedi:
“İstanbul Emniyeti’ne bağlı Asayiş Şubesi’nde oluşturulan özel bir ekibin suçlularla hayatları pahasına verdikleri kahramanca mücadele…”
*
Dizinin bu kadar uzun soluklu olmasının nedeni, gündemi çok yakından takip etmesi…
Polis uyuşturucu mafyasıyla mücadeleye mi girdi; hop iki hafta sonra Arka Sokaklar’da…
Narin kızımız vahşi bir cinayete kurban mı gitti; isimler değiştirilerek birkaç hafta içinde ekranda…
*
Dizinin geçtiğimiz hafta yayınlanan 691’inci bölümü, sapık bir şeyhin küçük bir kızla ilişkiye girmesini, kızın ölmesini ve tarikat mensuplarının da bu olayı gizleme çabalarını anlatıyordu.
Hemen belirtmeliyim; Arka Sokaklar geride kalan 690 bölümde belki de ilk kez tarikatlarda çocuk istismarını bu kadar net bir şekilde işliyordu.
*
Sen misin tarikatlara laf söyleyen?
Önce Cumhurbaşkanı hedef gösterdi; bir gün sonra da
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), 18 yıllık tarihinde ilk kez “Arka Sokaklar”a yayın durdurma ve üst sınırdan para cezası verdi.
Gerekçe, “Toplumdaki inançların yalnızca bir kişi veya grubun elindeymiş gibi yansıtılması, dini bir grubun devletin kolluk kuvvetlerine karşı tehditkâr söylemlerde bulunuyor gibi gösterilmesi”ydi.
Meğer dizi, son bölümde yer alan sahnelerle “toplumda dini değerlerin suistimal edilmesine” yol açmış…
*
Arka Sokaklar’ı savunacak değilim. Polis, her hafta “kötü adamlar”la çatışmaya giriyor ve bazı haftalarda çatışmalarda öldürülen suçlu sayısı yirmiyi, otuzu geçiyor.
Elbette bu arada polisler de şehit düşüyor.
Bu dizide 18 yılda polis tarafından öldürülen kötü adamların sayısı 15 bini, yani bir kasabanın nüfusunu geçiyor! Yapımcılar her hafta, her hafta öldürülecek yeni figüran bulmakta zorlanmaya başlamış olmalı ki; bazı figüranlar bu 18 yılda 10-15 kez ölmek zorunda kaldı!
*
Gelin görün ki; İçişleri Bakanlığı’nın ve İstanbul Emniyeti’nin izniyle ve desteğiyle yayınlanan bu diziye bugüne kadar “Polisi yargısız infaz yapıyor, takır takır adam öldürüyor gibi gösteriyor, şiddeti özendiriyor” diye bir kez bile ceza verilmedi.
Ne zaman tarikat kovanına çomak sokuldu; işte o zaman RTÜK’ün radarına girdi.
Çünkü bugün hakim olan zihniyete göre "herkes kötü adam olabilir” ama “dini kullananlar” asla!
*
Sorarım size; bir filmin, bir sapığın zulmünü anlatması, nasıl “toplumda dini değerlerin suiistimal edilmesi” sayılıyor?
Eğer RTÜK, “tarikatlardan sapık çıkmaz” demeye getiriyorsa, son 20 yılda tarikat yurtlarında ve kurslarında tacize ve tecavüze uğayan çocuklar için açılan davaların dosyalarını koyarım önlerine…
*
Ve bir soru daha:
Program geçen hafta Cuma günü yayınlandı. Cumhurbaşkanı hedef göstermeseydi, Kanal D’ye ve Arka Sokaklar’a ceza vermek beş gün boyunca hiçbir şey yapmayan RTÜK’ün aklına gelecek miydi?
*
Dizinin en kıdemli oyuncularından Şevket Çoruh bir X mesajı yayınlayarak, “Ödül sayarım” demiş…
Verdiği tepkiden dolayı kutlarım ama… Ben “ödül” değil, “zulüm” sayıyorum.
Çünkü böyle böyle; ifade özgürlüğü üzerindeki baskı ve yasaklar her geçen gün biraz daha artıyor.