ROL ARKADAŞINDAN YEDİĞİ DAYAĞI ANLATTI; SOKAĞA ÇIKAMADIM!
Lale Devri dizisindeki rol arkadaşı Kenan Bal'dan tokat yiyen ve olaylı şekilde kadrodan ayrılan Gül Onat, yaşananları katıldığı 2. Sayfa programında anlattı.
İşte Gül Onat'ın açıklamaları;
Selma Kutlu, ben ve Serenay oturuyorduk. Tolga'nın başka bir mıntıkada çekimi oldu. O oraya gitti. Sonra bizi sete çağırdılar. 'Durum ya 5 dakika çayımı içiyorum, gelicez' dedim. Ben onlara hep öyle hitap ederim. 'Hadi çete kalkın gidiyoruz' dedim. Arkamdan bir ses duydum 'Gül Hanım, Gül Hanım' diye... Hayranım sandım. Kenan'mış... Bana ağza alınmayacak şeyler söyledi. Sen ne diyorsun deyince de 'Sana şimdi burdan bir vururum' dedi. Ben de 'hiçbir şey yapamazsın' dedim Yaşadığım olaydan sonra çok dibe vurdum. Yüzümde ve saçımda egzamalar var. Pudrayla kapatıldı. Çok kötü dibe vurdum. Aam şimdi daha iyiyim. Yaşamla barışmaya başladım. İzleyici beni çok seviyormuş ben bu olay yaşanınca öğrendim. Gelen maillerden biliyorum... Bir çok seyirci ben bıraktıktan sonra diziyi izlemeyi bırakmış. Kenan Bal ile yaşadığım olay beni çok dibe vurdurdu. Darp gören kadına üzülüyorsun ama yaşamadan bunu bilmem mümkün değil. Allah can düşmanıma yaşatmasın. Öyle aşağılayıcı bir şey ki... Günlerce sokağa çıkamadım. Önümüzde 3 bölüm vardı, çalışamadım. O kadar rahatsızlık duydum ki, Halbuki benim çok sevdiğim bir arkadaşımdı. Kenan önümden geçse ben lavaboya gidip kusuyordum. Bu benim için çok zor bir durum oldu. Sezon bittikten sonra Şükrü Bey çağırdı beni 'ne yapacaksın' dedi. Ben 'birlikte çalışamayacağım' dedim. Öyle garip bir durumdu ki, Kenan gidiyor şarkılar söylüyor şen şakrak. İyice beni irite etti. 'Çalışamayacağım' dedim. Yapımcım 'ne yapalım' diye sordu. 'Ya bir formül bul yüz yüze gelmeyelim ya da İkbal'i öldür' dedim. Önümden geçse kusuyordum. Böyle bir durumda nasıl dizi çekebilirim? Kaldı ki çok da severdim Kenan'ı. O kadar iyi bir dostluğumuz vardı ki. Bana şiirler okurdu, ben ona kitaplar alırdım. Altınoluk'tan kutu kutu yağlar getirirdi bana. 'Bak bu sağlığına iyi gelir'derdi. Böyle bir ilişkiden sonra bu hale düştük. İnanılır gibi değil.Artık benim için böyle bir insan yok. Ondan önce çok severdim. Birbirimize hediyeler alırdık. Onun da beni sevdiğini sanardım. Bir tokat patladı yüzümde. Sonradan öğrendim iki tokatmış. Gözlük bir yana fırladı, insanlar bir yana... Burnum hemen şişti. İç kanama ve doku zedelenmedi olmuş burnumda. Hemen acile götürdüler. Tansiyonum 17'lere fırladı. İlk tepkim 'derhal polis' oldu... Önceki gün beni karakoldan çağırdılar. Uzlaşma isteğinde bulunmuş. Kesinlikle reddettim. Hukukta bunun bir bedeli olmalı. Tazminat davası açıyorum zaten. Onu da benim çok sevdiğin Fatma Şahin'in desteklediği kurumlardan birine vereceğim.
Keşke ülkenin tüm kadınlarından özür dilemek yerine benden özür dileseydi. 'Sevgili arkadaşım Gül Onat'tan özür diliyorum' diyebilseydi... Özür dileseydi de affetmezdim ama dilemesi gerekirdi. Bir beyefendiye o yakışırdı. Beni çok incitti. Benim hayatımda bundan sonra Kenan Bal diye biri olamaz. Ben kimseye hakaret edip, sonra 'kusura bakma tansiyonum yüzünden böyle söyledim' demiyorum... Hatice ile Tolgahan arasında darp yaşanmadı. Hafif bir itme oldu. Orada tahrik vardı. Burada hiç bir şey yok. Hatice'nin bazı tahrikleri vardı, sözle.. Olayların buraya gelmesine neden olan...
Yaşanan kötü bir olaydı. Kenan'a hiç kimse o eski gönülden gelen sevgiyi gösteremedi. Gülcülük ya da Kenancılık meselesi değildi olay. Hep bir mesafe koydular sette ona karşı.