‘Rize Çayı’na 98 yıl sonra tescil!

Tescille beraber ‘Rize Çayı’na ekstrakt, nem oranı, suda çözünmesi, tat, renk gibi kriterler getirildi.

Rize'de 1924 yılında üretimi başlayan, bugün ise 830 bin dekar alana yayılan çay tarımında başvuru üzerine Türk Patent ve Marka Kurumu, 'Rize Çayı'nı, 'coğrafi işaretli ürün' olarak 98 yıl sonra tescilledi.

Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan, "Tescille birlikte ekstrakt, nem oranı, suda çözünmesi, tat, renk gibi kriterler getirdik. Kalite limiti tutan ürünlere coğrafi işaret tescili kullanma hakkı veriyoruz" dedi.

Kentte ziraat mühendisi Zihni Derin tarafından 1924 yılında Batum'dan getirilen çay tohumlarının ekilmesiyle başlayan, bugün ise Rize'nin yanı sıra Trabzon, Artvin, Giresun ve Ordu illerine yayılarak 830 bin dekar alanda yapılan çay tarımında, yıllık 1 milyon 350 bin tona yaklaşan yaş çay üretimine ulaşıldı. Çay üretimiyle özdeşleşen Rize'de, Ticaret Borsası'nın başvurusuyla Türk Patent ve Marka Kurumu, 'Rize Çayı'nı coğrafi işaretli ürün olarak tescilledi. Tescille birlikte ekstrakt, nem oranı, suda çözünmesi, renk ve tada getirilen kriterlerle üretici firmalara uygun standartları taşımaları halinde ürünlerine coğrafi işaret tescili kullanma hakkı verilmeye başlandı.

"ÇAYI TAÇLANDIRMIŞ OLDUK"

Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan, Türk çayının önünün daha rahat açılabilmesi için coğrafi işaret çalışması yaptıklarını belirterek, "Bugüne kadar Türk çayıyla ilgili yapılmış en geniş kapsamlı tarayıcı bir çalışma olduğunu söyleyebiliriz. Bunu yapabilmiş olmak bizim için bir gurur kaynağı. Türk çayının içerisindeki özellikleri Rize çayının içerisinde topladık. 1924 yılında Batum tarafından buraya getirilen tohumlardan bölgede çay yetişmesi sağlanmış. Geldiğinde ilk etapta burada kabullenmesi, büyütülmesi, yer açılması gibi çok çalışmalar yapıldı. Bitki, iklim özelliklerine uyum sağladı. Yöreye özgü klimatik özellikler Türk çayı olgusunu oluşturdu. Biz bunu 'Rize Çayı' olarak tescilleyerek taçlandırmış olduk. Türk çayının, Rize çayının dünyada önü açık, çok güzel yerlere gelecek" dedi.

"KALİTEYİ YUKARIYA TAŞIYACAK"

Üretilen kuru çayın 'Rize Çayı' olarak tescillenmesi için belli kriterler koyduklarını ifade eden Erdoğan, "Tescil amblemimizi kullanacak olan bütün paketleme ve üretim sürecinde o çayın Rize'de üretilmiş olmasının yanında bazı kalite parametreleri var. Ekstrakt, nem oranı, suda çözünmesi, çıkan tat, renk gibi kriterler var. Bunların değerleri ortaya çıkartılıyor ve bunlara bir alt limit konuluyor. Kalite limiti tutan ürünlere coğrafi işaret tescili kullanma hakkını veriyoruz. Bu çay da kaliteyi yukarıya doğru taşıyacak. Dünyada, Türk çayı, orta kalite ve alt kalitede isimlendiriliyorken şimdi bu tescille beraber dünyadaki Türk çayı özelikle Rize çayı olarak algısının yukarıya doğru çıkmasını sağlamış olacağız" diye konuştu.

"BUNDAN SONRA TESCİLLİ ÇAY İÇECEĞİZ"

Her gün çay tükettiğini belirten Zehra Fırtına, "Rize çayı çok güzel bir çay. Bizim toprağımızda yetişiyor. Keyifle içiyoruz. Bundan sonra tescilli çay içmeye devam edeceğiz" dedi.

Seyfullah Uzun da "Rize çayı bence dünyada bir numaradır. Çünkü burada üzerine kar yağıyor. Tüm Türkiye bu çayı tüketiyor. Rize çayı olarak tescil aldığımız için mutluyuz" ifadesini kullandı.

Çay ocağında çalışan Sadri Köroğlu ise "Hem çay ürettim hem çay içiyorum hem de çay ocağında çalışıyorum. İçimiz dışımız çay. Yorgunluğa, soğuğa her şeye iyi gelir. Günde 15-20 bardak çay içiyorum. Çok fazla çay tiryakisi var. İçtikçe insan içmeye devam ediyor. Rize çayı tescillenmiş. Bundan sonra Rize çayını tescilli içeceğiz" dedi.