Rıdvan Dilmen öyle bir olay anlattı ki... “Üç kez özür diledi, üçünde de kabul etmedim”
Futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, NTV Spor kanalındaki “%100 Futbol” adlı programda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, NTV Spor kanalındaki “%100 Futbol” adlı programda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Eski kaleci Rüştü Reçber’in kendisini aradığını ve Hürriyet gazetesi Spor Müdürü Mehmet Arslan’ın kendisiyle görüşmek istediğini söyleyen Rıdvan Dilmen, aralarında geçen gergin anları aktardı.
Rıdvan Dilmen, “Üç kez özür diledi, üçünde de kabul etmedim” dedi.
İşte Rıdvan Dilmen’in programdaki o açıklaması:
“Kendi özelimde bir şey söylemek istiyorum. Ben bireyselleştirmek istemiyorum ve son röportajımda dedim ki; kavga falan kimseyle istemiyorum, barış istiyorum. Sevmeyebilirler, dost kalmayabilirler. Ama saygı duyuyorum, ben de kimseyle kavga etmek istemiyorum. Ancak geçen hafta bir hadise geçti. Sonra, onlarca telefon geldi. Çok değerli teknik adamlar dâhil bir sürü kişi aradı beni. Şöyle bir şey oldu geçenlerde…
Rüştü Reçber beni aradı, ‘Hocam dedi, Mehmet Arslan seninle görüşmek istiyor’ dedi. Ben, Bodrum’a gidiyorum, dedim. Dedi ki, ‘Ya hocam oraya gelecek gerekirse, beni kırma’ dedi. İyi, peki dedim. Oraya kadar gelmiş adam, buyursun çay içelim, dedim. Bulunduğum yerde bir kafe var, Ak Merkez’de, çağırdım. Gelsin o zaman, dedim. Hakikaten de geldi. Fakat gelişi böyle bir sert ki, sinirli sinirli bir geldi... Ben kalktım tabii, misafir gelmiş çünkü, ‘hoş geldin’ dedim, elini falan uzatmadığı gibi sol eliyle itti... ‘Bana çabuk soğuk falan bir şeyler getirin’ dedi. Şimdi, burada bunu niye söylüyorum, biliyor musun? Her yerde anlatıyormuş ki; ben şöyle yaptım, böyle yaptım falan filan… Devamında da dedim ki, bana böyle davranamazsın, ona da müsaade etmem. Ben de nedeninin ne olduğunu bilmiyorum. ‘Yanlış kişiye geldin’ dedim. ‘Benim elimi uzattığım zaman elimi boş çeviren olduğu zaman kimseyi tanımam, kalkarım’ dedim ve kalktım. ‘Özür dilerim hocam’ dedi. Bak herkes iyi dinlesin. Üç kez özür diledi, üçünde de kabul etmedim. Beni fırçalamış, gitmiş diye anlatıyormuş gazete müdürlerine de… İzleyicilerden de son bir dakika için özür dilerim. Başkalarıyla karıştırmasın beni…”
Eski kaleci Rüştü Reçber’in kendisini aradığını ve Hürriyet gazetesi Spor Müdürü Mehmet Arslan’ın kendisiyle görüşmek istediğini söyleyen Rıdvan Dilmen, aralarında geçen gergin anları aktardı.
Rıdvan Dilmen, “Üç kez özür diledi, üçünde de kabul etmedim” dedi.
İşte Rıdvan Dilmen’in programdaki o açıklaması:
“Kendi özelimde bir şey söylemek istiyorum. Ben bireyselleştirmek istemiyorum ve son röportajımda dedim ki; kavga falan kimseyle istemiyorum, barış istiyorum. Sevmeyebilirler, dost kalmayabilirler. Ama saygı duyuyorum, ben de kimseyle kavga etmek istemiyorum. Ancak geçen hafta bir hadise geçti. Sonra, onlarca telefon geldi. Çok değerli teknik adamlar dâhil bir sürü kişi aradı beni. Şöyle bir şey oldu geçenlerde…
Rüştü Reçber beni aradı, ‘Hocam dedi, Mehmet Arslan seninle görüşmek istiyor’ dedi. Ben, Bodrum’a gidiyorum, dedim. Dedi ki, ‘Ya hocam oraya gelecek gerekirse, beni kırma’ dedi. İyi, peki dedim. Oraya kadar gelmiş adam, buyursun çay içelim, dedim. Bulunduğum yerde bir kafe var, Ak Merkez’de, çağırdım. Gelsin o zaman, dedim. Hakikaten de geldi. Fakat gelişi böyle bir sert ki, sinirli sinirli bir geldi... Ben kalktım tabii, misafir gelmiş çünkü, ‘hoş geldin’ dedim, elini falan uzatmadığı gibi sol eliyle itti... ‘Bana çabuk soğuk falan bir şeyler getirin’ dedi. Şimdi, burada bunu niye söylüyorum, biliyor musun? Her yerde anlatıyormuş ki; ben şöyle yaptım, böyle yaptım falan filan… Devamında da dedim ki, bana böyle davranamazsın, ona da müsaade etmem. Ben de nedeninin ne olduğunu bilmiyorum. ‘Yanlış kişiye geldin’ dedim. ‘Benim elimi uzattığım zaman elimi boş çeviren olduğu zaman kimseyi tanımam, kalkarım’ dedim ve kalktım. ‘Özür dilerim hocam’ dedi. Bak herkes iyi dinlesin. Üç kez özür diledi, üçünde de kabul etmedim. Beni fırçalamış, gitmiş diye anlatıyormuş gazete müdürlerine de… İzleyicilerden de son bir dakika için özür dilerim. Başkalarıyla karıştırmasın beni…”