RIDVAN AKAR: "NİHAT 'KATİL' DEĞİL AMA HEP 'POPÜLER' OLMAK İSTİYOR"!..
SKYTÜRK'te yaptığı açıklamalarda Ermeni Konferansı nedeniyle kaleme aldığı yazılar sonrasında Rıdvan Akar'ın kendisine "katil" dediğini anlatan Nihat Genç'e Akar'ın cevabı ne oldu?..
Rıdvan Akar 2 gün önce medyaradar'da yeralan Nihat Genç'in iddiaları nedeniyle medyaradar'a bir açıklama gönderdi...İŞTE O AÇIKLAMA....
Geçtiğimiz gün internet sitelerinde Nihat Genç´in hakkımdaki ithamlarını içeren bir haber yer aldı. İlginç bir biçimde haber SkyTürk Televizyonu´nda Genç ile yapılan mutad görüşmeden bir alıntı gibi verilmişti. Ancak haberin içine Genç´in bir yazısı da link olarak konmuş yani televizyon programından dinlenerek yapılmanın ötesinde "özenle" hazırlanmıştı.
Bu "özen"e dikkat çekmek gerekir. Zira Nihat Genç hakkında yazdığım yazıya şöyle başlamıştım:
"Adını anmayacağım.
Bayılıyor kendisinden söz edilmesine, büyük bir iştahla kendini anlatıyor. Şu kadar kitabın varmış, bu kadar satmış filan.
Ona bu zevki tattırmayacağım.
...
İstiyor ki birileri onunla polemik yapsın. İstiyor ki adı konuşulsun. Bunun için ne gerekiyor? Kimileri dekoltesini aralıyor. O da ağzını açıyor.
Muhataplarına galiz küfürlerle saldırıyor, aşağılıyor ve "küfrediyorum, hakaret ediyorum, hadi bakalım dava etsinler de görelim" kabadayılığıyla dolaşıyor..."
Genç´in o lumpen, yüzeysel ve tribünlere oynayan "popülist" söylemindeki "egosantrik" amaç gerçekleşti ve bu yazıyla "ondan" söz etmek vacip oldu. Şimdi sırasıyla bu zatın söylediklerini yanıtlayalım:
Nihat Genç yalan söylüyor. Söz konusu yazı Nihat Genç´in 169 aydın tarafından imzalanan 301. maddenin kaldırılmasına ilişkin bildirisi nedeniyle imzacılara hakaret etmesiyle yazıldı. Yani Ermeni Konferansı ile alakası yok. Yazdığım yazının tarihi 2 Ocak 2006, Genç´in "bu yazı nedeniyle beni suçladı" diye adres olarak gösterdiği yazı ise 26 Mayıs 2005.
Nihat Genç yalan söylüyor. Birgün Gazetesi´nde yukarıda zikredilen tarihte yeralan ve arşivlerden de okunabilecek o yazıda Nihat Genç "katil" olmakla suçlanmıyor. O yazıda Genç´e dönük iddia; 1979 yılında Fatsa´da düzenlenen polis operasyonunda ihbarcı/jurnalci olan ve yüzleri maskeli olan şahıslardan biri olduğu yönünde. Peki bu ve benzeri iddia/iftira kampanyasını yine kendisinin söylediği gibi Rıdvan Akar mı yürüttü? Hayır. Bu iddia Fatsa Davası sanıkları arasında çok muteberdi. Nitekim Nihat Genç tarafından kaleme alınan "Hayatımı Karartan Bir İftiranın Hikayesi" başlıklı yazıda da vurgulandığı Pertev Aksakal tarafından hazırlanan "Bir yerel yönetim deneyimi: Fatsa" adlı kitabı ile yaklaşık 20 yıl önce gündeme geldi. Nihat Genç daha sonraları bu kitaptan yapılan alıntılarla Melih Pekdemir, Levent Cantek, Ahmet İnsel ve Murat Belge tarafından da "tescilli faşist" ya da "şaibeli yazar" olarak kendisinden söz edildiğini yazıyor. Yani ortada bir "kampanya" var ise bunu başlatan ya da "yürüten" kişi ben değilim.
Nihat Genç´in "bana katil dedi" iddiasını taşıyan yazıyı şöyle bitirmişim:
"Şimdi hızla aslına rücu ediyor. Etsin.
Biz zaten onu Fatsa´dan tanırız.
"Maskesi" asıl şimdi düşmeye başladı."
Yani diğer iddia sahiplerinin aksine Genç´e dönük bir "katil" ithamı yok. Buna karşılık Genç´e dönük eleştirilere kaynak olan ise Serdar Akinan ile yaptığı söyleşi. Bu söyleşide her zamanki gibi galiz küfürlerle yaptığı aydın eleştirileri. Örneğin o programda Nihat Genç, Orhan Pamuk´un yazar olmadığını, kitaplarının intihalle dolu olduğunu iddia ediyordu. Bu iddialar Orhan Pamuk ya da Nobel Jürisi tarafından ne kadar ciddiye alınır bilmeyiz ama 301. Ma
Geçtiğimiz gün internet sitelerinde Nihat Genç´in hakkımdaki ithamlarını içeren bir haber yer aldı. İlginç bir biçimde haber SkyTürk Televizyonu´nda Genç ile yapılan mutad görüşmeden bir alıntı gibi verilmişti. Ancak haberin içine Genç´in bir yazısı da link olarak konmuş yani televizyon programından dinlenerek yapılmanın ötesinde "özenle" hazırlanmıştı.
Bu "özen"e dikkat çekmek gerekir. Zira Nihat Genç hakkında yazdığım yazıya şöyle başlamıştım:
"Adını anmayacağım.
Bayılıyor kendisinden söz edilmesine, büyük bir iştahla kendini anlatıyor. Şu kadar kitabın varmış, bu kadar satmış filan.
Ona bu zevki tattırmayacağım.
...
İstiyor ki birileri onunla polemik yapsın. İstiyor ki adı konuşulsun. Bunun için ne gerekiyor? Kimileri dekoltesini aralıyor. O da ağzını açıyor.
Muhataplarına galiz küfürlerle saldırıyor, aşağılıyor ve "küfrediyorum, hakaret ediyorum, hadi bakalım dava etsinler de görelim" kabadayılığıyla dolaşıyor..."
Genç´in o lumpen, yüzeysel ve tribünlere oynayan "popülist" söylemindeki "egosantrik" amaç gerçekleşti ve bu yazıyla "ondan" söz etmek vacip oldu. Şimdi sırasıyla bu zatın söylediklerini yanıtlayalım:
Nihat Genç yalan söylüyor. Söz konusu yazı Nihat Genç´in 169 aydın tarafından imzalanan 301. maddenin kaldırılmasına ilişkin bildirisi nedeniyle imzacılara hakaret etmesiyle yazıldı. Yani Ermeni Konferansı ile alakası yok. Yazdığım yazının tarihi 2 Ocak 2006, Genç´in "bu yazı nedeniyle beni suçladı" diye adres olarak gösterdiği yazı ise 26 Mayıs 2005.
Nihat Genç yalan söylüyor. Birgün Gazetesi´nde yukarıda zikredilen tarihte yeralan ve arşivlerden de okunabilecek o yazıda Nihat Genç "katil" olmakla suçlanmıyor. O yazıda Genç´e dönük iddia; 1979 yılında Fatsa´da düzenlenen polis operasyonunda ihbarcı/jurnalci olan ve yüzleri maskeli olan şahıslardan biri olduğu yönünde. Peki bu ve benzeri iddia/iftira kampanyasını yine kendisinin söylediği gibi Rıdvan Akar mı yürüttü? Hayır. Bu iddia Fatsa Davası sanıkları arasında çok muteberdi. Nitekim Nihat Genç tarafından kaleme alınan "Hayatımı Karartan Bir İftiranın Hikayesi" başlıklı yazıda da vurgulandığı Pertev Aksakal tarafından hazırlanan "Bir yerel yönetim deneyimi: Fatsa" adlı kitabı ile yaklaşık 20 yıl önce gündeme geldi. Nihat Genç daha sonraları bu kitaptan yapılan alıntılarla Melih Pekdemir, Levent Cantek, Ahmet İnsel ve Murat Belge tarafından da "tescilli faşist" ya da "şaibeli yazar" olarak kendisinden söz edildiğini yazıyor. Yani ortada bir "kampanya" var ise bunu başlatan ya da "yürüten" kişi ben değilim.
Nihat Genç´in "bana katil dedi" iddiasını taşıyan yazıyı şöyle bitirmişim:
"Şimdi hızla aslına rücu ediyor. Etsin.
Biz zaten onu Fatsa´dan tanırız.
"Maskesi" asıl şimdi düşmeye başladı."
Yani diğer iddia sahiplerinin aksine Genç´e dönük bir "katil" ithamı yok. Buna karşılık Genç´e dönük eleştirilere kaynak olan ise Serdar Akinan ile yaptığı söyleşi. Bu söyleşide her zamanki gibi galiz küfürlerle yaptığı aydın eleştirileri. Örneğin o programda Nihat Genç, Orhan Pamuk´un yazar olmadığını, kitaplarının intihalle dolu olduğunu iddia ediyordu. Bu iddialar Orhan Pamuk ya da Nobel Jürisi tarafından ne kadar ciddiye alınır bilmeyiz ama 301. Ma