Ricky Martin: Hülya popomu daha rahat elleyebilir

Hürriyet yazarı İzzet Çapa'nın Ricky Martin röportajının ikinci bölümü yayınlandı. Çapa dünyaca ünlü sanatçıya Hülya'yı sordu. O hatırlamakta zorlandı..

İşte İzzet Çapa'nın o haberi..

Gerçek bir dünya starı olmasına rağmen samimiyetine ve içtenliğine beni tek kelimeyle hayran bıraktı. Darısı burnundan kıl aldırmayan bizim ‘mahalli starların’ başına...
Bir daha ne zaman geliyorsun ‘bizim topraklara’? Eminim Türkiye’deki hayranların seni çok özlemiştir...
Ben de Türkiye’yi gerçekten çok özledim. Eğer programımızı ayarlayabilirsek ağustosta Türkiye’deyim. Bir de ekim veya kasımda başlayacak dünya turnesi kapsamında konser için tekrar geleceğim herhalde. Fakat bu sefer sadece İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirleri değil, pek çok yerini gezip görmek istiyorum. Gelir gelmez ilk iş o muhteşem hamamlardan birine gideceğim.
Hamam sefası yapmaya öyle mi?
Türk hamamını sevmeyen insan aklını kaçırmış olmalı. Dünyadaki en keyifli şeylerden biri diyebilirim...
Haydi sana klasik bir ‘turist’ sorusu sorayım... Kebap sever misin kebap?
(Gülüyor) Sevmez olur muyum? Bayılırım kebaba da artık et yok hayatımda maalesef. Ama hele bir Türkiye’ye gelelim, belki kendimi tutamayıp küçük bir kaçamak yaparım.
Yıllar önce Türkiye’ye geldiğinde, Hülya Avşar’ın şov programı sırasında senin poponu ellemişti. Bugün bile hala konuşulur o olay.
Kim?
Hülya Avşar...
Private Emotion düetini yaptığım mı?
Yok o Sertab, poponu elleyen başkasıydı.
Pardon pardon karıştırdım... Kendisine sevgilerimi iletin. Fakat Hülya’ya söyleyin yıllar geçtikçe popom büyüyüp yastık gibi oldu. Daha rahat elleyebilir artık (gülüyor).
Avustralya’da ‘The Voice’ yarışmasında jüri üyesisin. Aynı yarışma bizde de O Ses Türkiye adıyla yapılıyor...
Türkçem berbat olmasa O Ses’te koçluk yapmayı çok isterim. Aslında İtalya ve Suudi Arabistan’daki programlara konuk juri olarak katıldım. Türkiye’de yeni sezon ne zaman başlayacak bilmiyorum ama ilk programa beni de davet ederlerse çok mutlu olurum.
Başımızın üstünde yerin var Ricky, ilk fırsatta programın yapımcısı Acun Ilıcalı’ya ileteceğim...
The Voice tüm dünyada bir fenomene dönüştü. Kendi deneyimlerimi takımıma aktarabilmek bana inanılmaz keyif veriyor. Onların gerginlikleri, utangaçlıkları, kararsızlıkları ve korkuları bana bu işe başladığım ilk günleri hatırlatıyor.
Hayat senin için sadece müzikten mi ibaret, bunun dışında neler yapıyorsun?
Çocuk istismarına karşı kurduğum derneğin çalışmalarını sürdürüyorum. Ayrıca anne babalara çocuk yetiştirme konusunda yardımcı olan, insanların birbiriyle sürekli yazışma halinde olduğu bir internet portalım var.
Çocuklar hassas noktan anladığım kadarıyla...
Baba olduktan sonra bu daha da arttı. Hatta yakında onları gözlemlerken kaleme aldığım bir çocuk kitabı çıkaracağım. Hah unutmadan bir de çocuk kıyafetleri yapan bir şirketim var.
Bütün bu projelerin arkasında bir finansör var mı yoksa hepsini kendi imkanların mı gerçekleştiyorsun?
Hayır, tek başıma yetişmeye çalışıyorum ama ortak olmak istersen hemen konuşabiliriz (gülüyor).
Dünyevi zenginliklerin çok, peki ya manevi tarafın?
Budist felsefesine kendime yakın hissediyorum fakat Budist değilim. Eğer Budistim dersem başka inançlara kapılarımı kapatmış olurum. Ben her şeyden birazcık olabilmeyi seviyorum..

Tarkan’a en büyük golü milli takım attı

Ricky Martin, 2014 Dünya Kupası resmi albümündeki “Vida” parçası için Çin’den Malezya’ya kadar pek çok ülkenin en ünlü şarkıcılarıyla düet yapmış. Bunu duyunca neden aralarında Türkiye’den bir sanatçı olmadığını merak ettim ve sordum. Aslında Ricky, projenin başladığı günlerde şarkıyı Tarkan ile birlikte okumak istemiş. Ama Türk Milli Takımı, Dünya Kupası’na katılamayınca bu hayali suya düşmüş. Martin “Keşke Vida’yı Tarkan ile birlikte okuyabilseydik.

Yalnız Ortadoğu’da değil, tüm dünyada ses getirecek bir çalışma olurdu” diyor.
Anlaşılan millilerimiz kupa elemelerinde rakiplerimize atamadıkları gollerin en ‘anlamlısını’ Tarkan’a atmışlar. Hepimize geçmiş olsun...

İzzet Çapa / Hürriyet