Reza Zarrab: Başbakan'a söz verdim
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını yürüten savcının raporunda, İranlı işadamı Reza Zarrab’ın ‘cari açığın yüzde 15’ini nasıl kapattığı’ tüm ayrıntılarıyla yer aldı.
Türkiye’yi sarsan 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını yürüten savcının fezlekeye esas olmak üzere hazırladığı raporunda, İranlı işadamı Reza Zarrab’ın ‘cari açığın yüzde 15’ini nasıl kapattığı’ tüm ayrıntılarıyla yer aldı.
17 Aralık savcısının raporuna göre, Erdoğan, Reza Zarrab’a ‘4 milyar dolarlık ihracat’ hedefi koymuş. Zafer Çağlayan’a da “Bu hedefte gevşeme olmasın” talimatı vermiş.
AKP’li 4 eski Bakan’ın istifasına yol açan 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının şüphelisi Reza Zarrab, bir gazeteye verdiği ropörtajında “200 ton altın ihraç edip Türkiye’ye 25 milyar lira gelir sağladım. Cari açığın yüzde 15’ini ben kapattım” demişti.
SAHTE EVRAKLA GIDA TİCARETİ
Sözcü gazetesinin iddiasına göre; raporda, İran’a yapılan altın ihracatı nedeniyle Halkbank’ın uluslararası finans topluluklarından baskı görmesi nedeniyle, Aslan’ın Zarrab’dan sahte evrakla transit gıda ticareti yapılmasını istediği belirtilerek şöyle denildi: “Bu kapsamda Nisan 2013’ten itibaren bahse konu örgütün, yurtdışından gelen parayı altın ihracatıyla değil transit gıda ticaretiymiş gibi hesaptan Dubai’ye gönderdiği anlaşılmıştır. Bu yeni sistemle hem Çağlayan’a hem de Aslan’a, firmaların Halk Bank hesabına gelen paralar üzerinden rüşvet verilmesine devam edilmiştir”
ÇAĞLAYAN ENDİŞELENMİŞ
Raporda, Aslan ve Zarrab’ın altın yerine transit gıda ticaretine yönelmeleri nedeniyle, Bakan Çağlayan’ın, “2012 yılı başından itibaren devam eden altın ihracatında düşüş yaşanmasından ve bu nedenle 2014 yerel seçimleri öncesinde cari açığın ortaya çıkacağından endişe ettiği” belirtildi. Bu nedenle Çağlayan’ın Zarrab’dan 2013’ün son 3 ayında 3-4 milyar dolarlık altın ticareti yapmasını istediği, talep üzerine İranlı işadamının yeniden altın ihracatıyla para döndürme işlemlerine başladığı belirtilen raporda, “Zarrab’ın örgütünün, altın ihracatından binde 3 oranında zarara uğradığı, zararın ortadan kalkması için, Halk bankasının transit ticaretlerde diğer şirketlerden yüzde 1 alırken Zarrab’dan binde 7 komisyon almaya başladığı” ifade edildi.
BAŞBAKAN'DAN TALİMAT
Aslan ile arasındaki bir görüşmede Zarrab, “O kadar ihtiyacımız var ki yani inanın sabahtan beri oturdum bütün ekibi topladım sadece bu 4 milyar dolar hedefine koşmak için elimizden geleni yapmamız lazım. Çünkü Sayın Başbakan’a söz verdim” dediğine yer verilen raporda, Çağlayan ile Aslan arasındaki ilginç bir konuşmaya da yer verildi. Buna göre, Aslan ile telefon görüşmesinde Çağlayan, “ihracatın iyi gidip gitmediğini” sorunca, Aslan’ın “üzerlerine baskı geldiğini” söylediği, Çağlayan’ın da buna karşılık “Gelirler gelirler ama Başbakan’ın talimatı o yönde” cevabını verdiği kaydedildi. Çağlayan’ın şöyle dediği belirtildi:
“Valla Süleyman sana şöyle söyliyim, en az 3-4 milyar dolar ihracata ihtiyacı var Türkiye’nin şu anda. Yani rakamlar iyi gitmiyor çünkü daha şimdi açıklandı, dün akşam da 2 saat toplantı yaptık sayın Başbakan’la İstanbul’da. Ben kendisine durumu anlattım onların baskılarını işte bu transit hadisesini falan ‘Hiçbir şekilde orada gevşeme olmasın’ dedi, çünkü neticede bizim dış ticaret rakamlarımız negatife döndü mü Türkiye’nin faiz… En iyi bilen sensin. Onun için o konuda hiç tavizimiz olmasın.”
17 Aralık savcısının raporuna göre, Erdoğan, Reza Zarrab’a ‘4 milyar dolarlık ihracat’ hedefi koymuş. Zafer Çağlayan’a da “Bu hedefte gevşeme olmasın” talimatı vermiş.
AKP’li 4 eski Bakan’ın istifasına yol açan 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının şüphelisi Reza Zarrab, bir gazeteye verdiği ropörtajında “200 ton altın ihraç edip Türkiye’ye 25 milyar lira gelir sağladım. Cari açığın yüzde 15’ini ben kapattım” demişti.
SAHTE EVRAKLA GIDA TİCARETİ
Sözcü gazetesinin iddiasına göre; raporda, İran’a yapılan altın ihracatı nedeniyle Halkbank’ın uluslararası finans topluluklarından baskı görmesi nedeniyle, Aslan’ın Zarrab’dan sahte evrakla transit gıda ticareti yapılmasını istediği belirtilerek şöyle denildi: “Bu kapsamda Nisan 2013’ten itibaren bahse konu örgütün, yurtdışından gelen parayı altın ihracatıyla değil transit gıda ticaretiymiş gibi hesaptan Dubai’ye gönderdiği anlaşılmıştır. Bu yeni sistemle hem Çağlayan’a hem de Aslan’a, firmaların Halk Bank hesabına gelen paralar üzerinden rüşvet verilmesine devam edilmiştir”
ÇAĞLAYAN ENDİŞELENMİŞ
Raporda, Aslan ve Zarrab’ın altın yerine transit gıda ticaretine yönelmeleri nedeniyle, Bakan Çağlayan’ın, “2012 yılı başından itibaren devam eden altın ihracatında düşüş yaşanmasından ve bu nedenle 2014 yerel seçimleri öncesinde cari açığın ortaya çıkacağından endişe ettiği” belirtildi. Bu nedenle Çağlayan’ın Zarrab’dan 2013’ün son 3 ayında 3-4 milyar dolarlık altın ticareti yapmasını istediği, talep üzerine İranlı işadamının yeniden altın ihracatıyla para döndürme işlemlerine başladığı belirtilen raporda, “Zarrab’ın örgütünün, altın ihracatından binde 3 oranında zarara uğradığı, zararın ortadan kalkması için, Halk bankasının transit ticaretlerde diğer şirketlerden yüzde 1 alırken Zarrab’dan binde 7 komisyon almaya başladığı” ifade edildi.
BAŞBAKAN'DAN TALİMAT
Aslan ile arasındaki bir görüşmede Zarrab, “O kadar ihtiyacımız var ki yani inanın sabahtan beri oturdum bütün ekibi topladım sadece bu 4 milyar dolar hedefine koşmak için elimizden geleni yapmamız lazım. Çünkü Sayın Başbakan’a söz verdim” dediğine yer verilen raporda, Çağlayan ile Aslan arasındaki ilginç bir konuşmaya da yer verildi. Buna göre, Aslan ile telefon görüşmesinde Çağlayan, “ihracatın iyi gidip gitmediğini” sorunca, Aslan’ın “üzerlerine baskı geldiğini” söylediği, Çağlayan’ın da buna karşılık “Gelirler gelirler ama Başbakan’ın talimatı o yönde” cevabını verdiği kaydedildi. Çağlayan’ın şöyle dediği belirtildi:
“Valla Süleyman sana şöyle söyliyim, en az 3-4 milyar dolar ihracata ihtiyacı var Türkiye’nin şu anda. Yani rakamlar iyi gitmiyor çünkü daha şimdi açıklandı, dün akşam da 2 saat toplantı yaptık sayın Başbakan’la İstanbul’da. Ben kendisine durumu anlattım onların baskılarını işte bu transit hadisesini falan ‘Hiçbir şekilde orada gevşeme olmasın’ dedi, çünkü neticede bizim dış ticaret rakamlarımız negatife döndü mü Türkiye’nin faiz… En iyi bilen sensin. Onun için o konuda hiç tavizimiz olmasın.”