REYKJAVIK İLE PENDİK ARASI...DHA ŞEFİ GİZLİ DERBİYİ YAZDI!
Doğan Haber Ajansı İstihbarat Şefi Hasan Erşan, dha.com.tr için Fenerbahçe- Pendikspor maçını izledi. İşte Erşan'ın kaleminden Fenerbahçe- Pendikspor maçı...
Bu maçı biraz hafife alanlarımız da vardı… Fenerbahçe-Pendik derbisi Türkiye-İzlanda maçlarını hatırlattı bana. Balıkçı takımı diye küçümsediğimiz İzlanda’nın 1991 yılında 5-1'lik galibiyeti ile biten maçı. Biz İzlanda ve Norveçlileri balıkçı takımı diye küçümserken aslında o balıkçıların ellerine bile dünyanın en etkili kremi ile yoğun bir bakım yaptığını daha sonra reklamlardan öğrenmiş bir milletiz.
Her ne kadar Reykjavik ile Pendik arası kuş uçuşu 4 bin 60 kilometre olsa da biz Fenerbahçe –Pendik maçına dönelim. Fenerbahçe camiasının bilinçaltına takımın gizli derbilerinden biri olarak yerleşen Fenerbahçe-Pendik maçına otobüsler,trenler yüzlerce taraftarı taşıdı . Şükrü Saraçoğlu Stadyumu beklenin aksine tamamına yakın dolmuştu. Kale arkasında takımları Pendikspor’u destekleyen 200 kişilik grupsa “Magnefiko” (mükemmel) pankartıyla rakip takımın sahasında takımlarına ses vermeye çalıştılar.
Pendik , futbolun gündemine 13 sene önce Fenerbahçe’yi 2-1 yenerek Türkiye kupasından elemesiyle gündeme gelse de aslında tarihi ilginç zaferlerle dolu. 1950 öncesinde "Pendik Gençlerbirliği" adıyla Fenerbahçe, Beşiktaş ve Vefa gibi dönemin dev kulüplerini mağlup eden takımın bu günkü başkanının söylediğine göre 4 milyon lira ile hem altyapıyı yetiştiriyor hem de lig mücadelesi veriyor. İşte bizi korkutan da buydu maçtan önce… Ne der hani bir atasözü “Ona küçük bir kedi yavrusu gibi bakma, ileride dev bir kaplan olacak”…
Maç öncesinde Pendik yöneticilerinin “Biz haddimizi biliriz” sözleri ise beni bir Fenerbahçeli olarak hem üzmüş hem de kızdırmıştı. Futbolda had bilinmez, top kimin ayağındaysa fileyi o havalandırır.Nitekim 13 yıl önce Pendik bizim fileleri bahar temizliği yapar gibi havalandırmıştı...
Fenerbahçelilerin mabedi olarak adlandırdığı Şükrü Saraçoğlu’na geldiğimde Fenerbahçe –Pendik maçına ilginin bu kadar büyük olacağını tahmin edememiştim. Gerçekten bu bir gizli derbiymiş. Spor basını yoğun bir ilgi göstermişti maça.Çok yakında oynanacak Fenerbahçe- Mönchengladbach maçının bile taraftarın ve spor camiasının bu kadar ilgisini çekmeyeceğine eminim. Fakat Aykut Kocaman bizi şaşırtmaya devam etti. Kuyt’dan Cristiyan’a kadar 6 önemli ismin hiçbiri sahada yoktu. Belli ki Aykut Hoca Pendikspor’lu futbolcuları İzlandalı balıkçılar olarak görmüştü. Nitekim 140 milyon bütçe farkı olan Fenerbahçe sahadan ancak 1-0 ile paçayı zor kurtardı.
Fenerbahçe maçın 12’inci dakikasından sonra işin ciddiyetini iyice anladı. Geçtiğimiz hafta uzun süre yedekte beklediği için Robinson Crusoe görünümüyle sahaya çıkan Semih Şentürk’ün sakallarını sinekkaydı kesmesi bile Fenerbahçe taraftarının beklediği 4-5 gollü farkı sağlayamadı. Semih yine de 44’ücü dakikada takımının en kıdemlisi olarak Sezer Öztürk’e maçın tek golünü attırdı. Alkışlarla başlayan Fenerbahçe-Pendikspor maçı aynı centilmenlikle devam etti. Ve sonuçlandı. Maçtan geriye sadece Aykut Hoca’nın Pendikspor’u ciddiye almayarak adeta Rus ruleti oynaması ve 13 yıl önce yaşanan hezimetin benzerinden kıl payı kurtulmamız kaldı.
Bu gizli derbide Fenerbahçe sahaya yedeklerini, Pendikspor’un ise yüreğini koydu. Zar zor elde edilen 1-0’lık galibiyet ise bunun en güzel tescili.
Her ne kadar Reykjavik ile Pendik arası kuş uçuşu 4 bin 60 kilometre olsa da biz Fenerbahçe –Pendik maçına dönelim. Fenerbahçe camiasının bilinçaltına takımın gizli derbilerinden biri olarak yerleşen Fenerbahçe-Pendik maçına otobüsler,trenler yüzlerce taraftarı taşıdı . Şükrü Saraçoğlu Stadyumu beklenin aksine tamamına yakın dolmuştu. Kale arkasında takımları Pendikspor’u destekleyen 200 kişilik grupsa “Magnefiko” (mükemmel) pankartıyla rakip takımın sahasında takımlarına ses vermeye çalıştılar.
Pendik , futbolun gündemine 13 sene önce Fenerbahçe’yi 2-1 yenerek Türkiye kupasından elemesiyle gündeme gelse de aslında tarihi ilginç zaferlerle dolu. 1950 öncesinde "Pendik Gençlerbirliği" adıyla Fenerbahçe, Beşiktaş ve Vefa gibi dönemin dev kulüplerini mağlup eden takımın bu günkü başkanının söylediğine göre 4 milyon lira ile hem altyapıyı yetiştiriyor hem de lig mücadelesi veriyor. İşte bizi korkutan da buydu maçtan önce… Ne der hani bir atasözü “Ona küçük bir kedi yavrusu gibi bakma, ileride dev bir kaplan olacak”…
Maç öncesinde Pendik yöneticilerinin “Biz haddimizi biliriz” sözleri ise beni bir Fenerbahçeli olarak hem üzmüş hem de kızdırmıştı. Futbolda had bilinmez, top kimin ayağındaysa fileyi o havalandırır.Nitekim 13 yıl önce Pendik bizim fileleri bahar temizliği yapar gibi havalandırmıştı...
Fenerbahçelilerin mabedi olarak adlandırdığı Şükrü Saraçoğlu’na geldiğimde Fenerbahçe –Pendik maçına ilginin bu kadar büyük olacağını tahmin edememiştim. Gerçekten bu bir gizli derbiymiş. Spor basını yoğun bir ilgi göstermişti maça.Çok yakında oynanacak Fenerbahçe- Mönchengladbach maçının bile taraftarın ve spor camiasının bu kadar ilgisini çekmeyeceğine eminim. Fakat Aykut Kocaman bizi şaşırtmaya devam etti. Kuyt’dan Cristiyan’a kadar 6 önemli ismin hiçbiri sahada yoktu. Belli ki Aykut Hoca Pendikspor’lu futbolcuları İzlandalı balıkçılar olarak görmüştü. Nitekim 140 milyon bütçe farkı olan Fenerbahçe sahadan ancak 1-0 ile paçayı zor kurtardı.
Fenerbahçe maçın 12’inci dakikasından sonra işin ciddiyetini iyice anladı. Geçtiğimiz hafta uzun süre yedekte beklediği için Robinson Crusoe görünümüyle sahaya çıkan Semih Şentürk’ün sakallarını sinekkaydı kesmesi bile Fenerbahçe taraftarının beklediği 4-5 gollü farkı sağlayamadı. Semih yine de 44’ücü dakikada takımının en kıdemlisi olarak Sezer Öztürk’e maçın tek golünü attırdı. Alkışlarla başlayan Fenerbahçe-Pendikspor maçı aynı centilmenlikle devam etti. Ve sonuçlandı. Maçtan geriye sadece Aykut Hoca’nın Pendikspor’u ciddiye almayarak adeta Rus ruleti oynaması ve 13 yıl önce yaşanan hezimetin benzerinden kıl payı kurtulmamız kaldı.
Bu gizli derbide Fenerbahçe sahaya yedeklerini, Pendikspor’un ise yüreğini koydu. Zar zor elde edilen 1-0’lık galibiyet ise bunun en güzel tescili.