REKLAM SEKTÖRÜ RÖK İÇİN BULUŞTU!..

Reklam Özdenetim Kurulu´nun (RÖK), sektörel bilgilendirme toplantısının üçüncüsü, dün İstanbul Mövenpick Hotel´de yapıldı.

Son iki yıldan beri yapılan; reklamveren, reklam ajansı ve medya temsilcilerinin katıldığı toplantıların bu seneki oturumunda kurulun yapısındaki değişiklikler hakkında bilgi verildi.

Tüketiciler, STK´lar, mesleki birlikler, rakip reklamveren ve reklam ajanslarının reklamlar hakkındaki şikayetlerini ilettikleri Reklam Özdenetim Kurulu, bu toplantı aracılığı ile ilkesel kararlarını ve aynı tür reklamlar hakkında belli yorum ve görüşleri bildirdi.

RÖK Başkanı Çetin Ziylan´ın başkanlığını yaptığı toplantıda; 2009 yılının genel bir değerlendirmesinin yanı sıra, RÖK´e getirilen yenilikler ve değişiklikler anlatıldı.

Reklam sektörü ile ilgisi olan tüm taraflar (hazırlatanlar, hazırlayanlar, yayınlayanlar) ve bu konuda sorumluluk taşıyan yetkililer bir araya geldiği toplantıda Ziylan RÖK´e İngiltere Özdenetim Kurulu ASA Esasları´ndan alınan eklemeler yapıldığını bildirdi.

Yapılan değişiklikler; yasallığın tanımı, reklamın tüketici üzerindeki olası etkisi, tüketicinin algılayamayacağı mesajlar (alt yazılar + dipnotlar), gıda ürünlerinin ilaç gibi tanıtımı, raporlar (ispat külfeti, rapor hiyerarşisi), üstünlük iddiaları (ölçülebilir: tiraj, ölçülemez: lezzet) ve karşılaştırmalı reklamlar (koşulları, mozaikleme, sıradan) gibi konuları kapsıyor.

Oturumda 2009 yılında gelen şikayetler de değerlendirildi. Buna göre en fazla şikayet 145 başvuru ile tüketiciler tarafından yapılırken bunu 111 başvuru ile rakip firmalar izliyor. Kurulun kendiliğinden el aldığı vaka sayısı ise 45.

Reklam Özdenetim Kurulu (RÖK) Hakkında:

Reklamverenler Derneği ve Reklamcılar Derneği üyeleri ile reklam mecralarının, dürüst olmayan reklamlara karşı oluşturdukları Reklam Özdenetim Kurulu, 16 yıldır Uluslararası Reklam Uygulama Esasları’na aykırı buldukları reklamların düzeltilmesini ya da yayınlanmamasını reklamvereninden talep eden bir oluşumdur. RÖK´ün bu hizmeti aynı zamanda reklam verenlere ve medyaya, diğer denetim organlarının yaptırımlarından korunmak için, tavsiye niteliğindedir.Bunu yasal bir zorunluluğa dayanarak değil, kamuoyuna yaptığı taahhüt gereği ve topluma karşı sorumluluğunun bilincindeki reklamverenlerin sağduyusuna güvenerek yapmaktadır.