REHA MUHTAR'DAN İLGİNÇ İDDİA: İSMAİL TÜRÜT İKİ GÜN ÖNCE BEYKOZ SAVCISIYLA GÖRÜŞTÜ!..

İsmail Türüt'ün şarkısında "Tevriye Sanatı" olduğunu yazan Reha Muhtar Trabzonlu hemşehrisi olarak İsmail Türüt'e sordu: Yanında birkaç kişiyle gittiğin Beykoz savcısıyla ne görüştün?..

İki gün önce İsmail Türüt, yanında birkaç kişiyle Beykoz Savcılığı´na gidiyor...

Başsavcıyla görüşüyorlar...

Olay şarkı henüz patlamamış...

İlginç bir tesadüf ki Başsavcı Rizeli...

Tabii nereli olduğunun Başsavcı açısından hiçbir anlamı yok...

İsmail Türüt için mi bir anlamı var bilmiyorum...

Benim nüfus kütüğüm de Trabzon Merkez, İskenderpaşa mahallesi...

Karadenizli İsmail Türüt´le tam hemşehri sayılırız?..

Şimdi ben ona Trabzonlu hemşehrisi olarak bazı sorular sorayım?..

Bakalım ne cevaplar verecek?..


***

"Bırakın çan çalmayı Ermenici olmayı,

Millet böyle dolmayı yutmaz Karadeniz´de...

Ogün böyle desinler, bugün böyle desinler...

Fatiha´lar Yasinler bitmez Karadenizde..."

Bu sözler İsmail Türüt´ün şarkısının sözlerinin bir bölümü...

Şimdi söyle bakalım İsmail Türüt, önce Ogün sonra da Yasin ismini arka arkaya Ermeni olayında geçirmenin anlamı ne?..

Ermeni´den kastedilenin, öldürülen Hrant Dink olduğunu bilmemek için aptal olmak lazım...

Ne ilginçtir ki öldürmekten zanlı kişinin ismi Ogün...

Azmettiricisinin ismi de Yasin...

Demek "Fatihalar Yasinler bitmez Karadeniz´de..."

Demek "Ogün öyle desinler, bugün böyle..."


***

Bak kardeşim İsmail Türüt;

Sen Tevriye Sanatı nedir bilir misin?..

Divan edebiyatında "Nükte yapmak için iki anlamı bulunan bir sözcüğün uzak anlamını kastederek kullanma sanatına Tevriye denir..."

"Ogün böyle desinler, bugün böyle desinler...

Ya da Fatihalar, Yasinler bitmez Karadeniz´de..."

Kusura bakma bunlar bana tevriye sanatının yarım yamalak ve de yavan örnekleri gibi geliyor...


***

Bu sanatın en güzel örneğini şair Nef´i verir şiirinde...

Tevriye sanatının en güzel örneğini verdiği şiirde şöyle der:

Bize Tahir Efendi kelp (köpek) demiş...

İltifatı bu sözde zahirdir (bellidir, açıktır)...

Maliki benim mezhebim zira... (Benim mezhebim Maliki´dir)

İtikatımca kelp (köpek) tahirdir (temizdir)...

Nefi burada, tahir kelimesinin temiz anlamını kullanarak köpeğin temiz olduğunu söylerken, aynı zamanda köpeğin tahir olduğunu anlatıyor...

Tevriye yaparak hem kendisine köpek diyen Tahir´e köpek sıfatını yapıştırıyor hem de bunu yaptırırken tahirin temiz anlamını kullanmış gözükerek kendini "köpek temizdir" demiş gibi gösteriyor...

***

Senin şarkının o müthiş sözlerinde elbette ki Nefi´nin divan Edebiyatı´nın bütün inceliklerini kullanan o müthiş sanatından eser yok...

Elbette o birikimden o estetikten bihaber bir durum ortada...

Sen de sanki kendince Yasinler diyerek azmettirici Yasin´e gönderme yapıyorsun...

Sanki "Ogün bugün" derken, Hrant´ı öldürmekten sanık Ogünü kasteder gibisin...

Kendine göre bir tevriye yapmaya çalışmış ve katilleri övmüşsen büyük suç...

Sen bir cinayeti işleyenleri, azmettirenleri sevgiyle anıyor, kutsuyorsan şarkında türkünde, yazık sana İsmail Türüt...

Yazık Türkiye´ye...

Yazık Karadeniz´e...

Cinayet cinayettir...

Cinayeti işleyen de katil...

Katili, katilliğinden dolayı öven de suç ortağı...


***

Ahmet Kaya bir sürü güzel şarkı söylediği, Kürt olduğu, ya da kültürel haklar istediği için değil, esasen Apo´ya övgü dolu sözler söylediği için toplumun önemli bir k