REHA MUHTAR DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ'NİN GİZLİ KODLARINI AÇIKLADI!

Vatan yazarı Reha Muhtar, Gezi'den sonra 'Demokratikleşme Paketi'nin gizli kodlarını deşifre etti..

“Muhafazakar oyları türbanla arttırım... Silahı bırakmanın karşılığı BDP’ye hazine yardımıdır...”

Bir konuşmanın, eylemin, tavrın ve duruşun gizli kodları aslında göründüğü yerde değil, görünmediği yerlerdedir...

Gezi Parkı olayları esnasında, CNN International, Der Spiegel ve batılı uluslararası medya olağandışı hareketlenmeler gösterince; “Gezi Parkı olaylarının, gizli kodlarını aktarmaya” çalışmıştım...

Hayatın gizli kodları, gösterilmek istenende değil, gösterilmek istenmeyendedir...

Gezi Parkı olaylarında öyle davrandıysam;

Tayyip Erdoğan için farklı davranmak, gazeteciliğe yakışmaz...

Demokratikleşme Paketi denilen şeyin gizli kodlarını aktarayım size farklı bir pencereden...

Tayyip Erdoğan’ın uzun bir hazırlık çalışmasından sonra açıkladığı “Demokratikleşme Paketi“nde “seçimler öncesi ana mesaj verilen iki büyük kitle ve merkez var...”

***

Birinci ve en vurucu hamleyi, “yüzde 50’lik oy tabanına yönelik” yapıyorlar...

En can alıcı hamle “kamuda türban yasağının kalkması”dır...

Tayyip Erdoğan; 2014 yerel ve 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine “Kamu’da türban yasağını kaldıran lider” olarak gitmeye hazırlanıyor...

Polis, ordu ve yargı mensupları dışında “Kamuda türban yasağını” kaldıracağını açıklamak, 11 yıllık iktidarının sonunda, Cumhurbaşkanlığı’na giderken ‘size verdiğim sözlerin hepsini tuttum’ demek...

Cumhurbaşkanlığı’na “bu sözü yerine getirmiş olmanın” huzuruyla gitmek istiyor...

Onu 11 yıl önce iktidara getiren tabanın “bu vefayı unutmayacağını” biliyor...

Gülen Cemaati tabanının da, bunu gözden ırak tutmayacağının bilincinde...

Can alıcı bir seçim hamlesidir bu...

Kendi tabanını konsolide eder...

Cemaat tabanını alır...

Sandığı kendisi açısından “peak noktaya çıkartır...”

***

İkinci ana hamle; “Seçimlere Kürt açılımındaki temel stratejisi bozulmadan ve sorun yaşamadan gitmesi” meselesidir...

Kürt sorunu ve Kürt açılımı “hiçbir şekilde riske edilmek istenmiyor...”

Erdoğan “silahların yeniden ateşleneceği, ülkeyi kan gölüne çevireceği bir muammaya” kapıları sıkı sıkıya kapalı tutmak için, BDP’ye ve PKK’yı etkileyen merkezlere altı temel mesaj veriyor...

1) BDP’ye Hazine’den para yardımı yapılacak...

Genel seçimlerde yüzde 7’yi bulamayan BDP Hazine yardımından istifade edemiyordu...

Yüzde 3 oyu yeterli hale getiren hazine yardımı, BDP’yi sistemin içine alıyor ve paranın kaynağına ulaştırıyor...

Bu çok önemli sayılacak bir nokta...

Ancak dahası var...

***

2) Kürtçe dili ve değişik lehçelerde özel okulların eğitim yapmalarına olanak sağlayarak, “devlet okullarında olmasa da özel okullarda Kürtçe ana dilde eğitimin önünü açıyor...”

Kürt kökenli vatandaşlar “özel okul” kelimesine sempati duymayabilir...

Ancak Kürtçe’nin Türkiye’de ana dilde eğitim yapılan bir dil haline gelmesi reddedilemeyecek bir karar...

3) Kürtçe şehir ve köy isimlerinin, yeniden o merkezlere verilecek olması...

Tunceli’nin Dersim olması gibi...

4) İlkokullardan “Türküm, doğruyum, çalışkanım” şeklinde başlayan andın kaldırılacak olması...

Andın ilkokullarda okutulmaması, “Türk kelimesini bir etnisite adı olarak gören Kürt kökenli vatandaşlar için önemli bir mesaj yerine geçiyor...”

***

5) Kürtçe dil ve lehçelerde propaganda yapma hakkı...

6) Sadece BDP’de uygulanan eşbaşkan sisteminin yasalarla Türk siyasi hayatına sokulması...

Bunu örnekleyerek, BDP’nin siyasi uygulamalarından her partinin istifade edebileceğini belirtmesi...

Bu altı mesaj, PKK’yı etkileyen merkezler ile BDP’ye, “silah bırakılarak yapılacak siyasetin, demokratik koşullarını ve alt yapısını” hazırlıyor...

***

Tayyip Erdoğan, kendisini iktidara getiren yüzde 50’lik oy tabanına; “kamuda türban yasağını kaldırarak” en önemli mesajı veriyor...

Ateşkes yapıp, Kürt açılımıyla sürdürdüğü; 30 yıllık savaşa son vermek isteyen ana stratejisinin ise “ağlarını” örüyor...

Seçimlere rahat gitmek için iki ana unsuru kontrol altına almayı amaçlıyor...

Muhafazakar kitle ve güneydoğu...

Paketin iki ana hedefi bu iki kesimi konsolide etmektir...

Birini kendi isminin altında...

Diğerini ise, “ateşkesi bozmadan, ovada, siyaset yapmasını BDP çatısı altında sağlamaya çalışarak...”

Demokratikleşme paketi AKP ve BDP’yi garanti altına alıyor...

Elbette bu oyların Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Tayyip Erdoğan’ın akmasının önünü açarak...

***

Geriye Alevi açılımı ve şehir küçük burjuvazisi ile Beyaz Türkler konusu kalıyor...

Paketin özellikle nakıs bırakılan tarafları buralar...

Alevi açılımının yapılacağının işaretleri veriliyor...

Mesajlar karışmasın diye, bu mesele ayrı bir pakete bırakılıyor...

Yürüyüş ve gösteri yasasında ise ufak iyileştirmelerle yetinilerek, Beyaz Türkler’le, henüz kalıcı bir ateşkese gidilmediği gösteriliyor...

- “Yumruklar sıkılıyken, tokalaşma olmaz...” sözü Beyaz Türkler’e ve büyük sermayeye yönelik beklenti mesajlarıdır...

Heybeliada Ruhban Okulu gibi konular da, son aylarda ilişkileri iyice geren “Avrupa Birliği’ne mesajlar...”

***

Elbette bu bir demokratikleşme paketi...

Fakat arka arkaya üç genel seçim kazanmış bir siyasetçinin, attığı her adımın, uyguladığı her strateji ve taktiğin, sandıkta bir karşılığının olması doğaldır...

Oyla gelen ve oyla gidecek olanlar, oyu düşünmeden ve onu en salimane yöntemlerle sandığa sokmadan rahat etmezler...

Tayyip Erdoğan demokratikmleşme paketini açıklarken, tam da böyle bir politikacı gibi hareket ediyor...

Bunu iyi anlayabilmek için seçim barajı önerilerini iyi incelemek gerekiyor...

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN