RATING OPERASYONUNUN AMACI NE?..BU DİNCİ TV'LERE DESTEK PLANI MI?..

AKP'ye yakın duran medya son haftalarda büyük bir kampanya başlattı.. Diyorlar ki, televizyonların reyting ölçümleri yanlış.. Denekler para ile satın alınıyor, reytingler kurgulanıyor..



Yandaş kanallara para akıtma operasyonu


Reklamverenler için hazırlanan TV izleme ölçümleri RTÜK'e aktarılmak isteniyor. Operasyonu hükümet yanlısı kanalları palazlandırmak için yapıldığı belirtiliyor.

AKP'ye yakın duran medya son haftalarda büyük bir kampanya başlattı.. Diyorlar ki, televizyonların reyting ölçümleri yanlış.. Denekler para ile satın alınıyor, reytingler kurgulanıyor..

Çare ne?

Ölçümü RTÜK yapsın!

Yani devlet bu işe el atsın..

İlk bakışta ne var bunda denilebilir.. Ama öyle masum bir talep değil bu..

Perde arkasında toplum mühendisliği projesi var.. Dinci kanalları palazlandırma, kaynak aktarma, toplumu daha da muhafazakîarlaştırma çabası var..

Niye mi? Önce AGB nedir bundan başlayalım..

AGB-Nielsen denen şirket 30 ülkede televizyon ölçümü yapıyor.. Türkiye'de de 15 yıldır ölçümleri bu şirket yapıyor..

Sistem şöyle işliyor.. 50 milyonluk kentsel nüfusu temsil eden 2 bin 500 hanede people-meter denilen cihazla ölçüm yapılıyor.. Kim, hangi programı izliyorsa kaydediliyor, bilgisayar ağıyla merkeze ulaşan veriler değerlendiriliyor..

Hangi televizyonun, hangi programların ne kadar izlendiği düzenli ve şeffaf olarak açıklanıyor. AGB bağımsız bir kuruluş.. TİAK (Televizyon İzleme ve Araştırma Komitesi) tarafından denetleniyor..

TİAK'ta kimler var? Reklamverenler, reklam ajansları, medya satın alma ajansları, televizyon kanallarının temsilcileri var..

Peki bu ölçümler kimin için yapılıyor?

Reklam verenler için.. Bu ölçümlerin televizyon izleyenlerle bir ilgisi yok.. Televizyon izleyenlere bir yararı veya zararı yok..

Amaç TV izleyicilerinin beğenisini yansıtmak...

Firmalar da hangi TV kanalına ne kadar reklam vereceklerini bu verilere göre kararlaştırıyor.. Yani önlerinde bir yol haritası oluyor..

Bu ölçümler çok çeşitli kategorilerde yapılıyor.. Çocuklar, gençler, 30 yaş üstü ev kadınları, 45 yaş üstü erkekler, çalışan kadınlar vs..

Örneğin piyasaya yeni bir ürün süren Arçelik, ürün hangi gruba hitap ediyorsa o grubun izlediği programı seçiyor.. Çamaşır makinesi reklamını çocuk programlarına vermiyor.. Veya 45 yaş üstü erkeklerin izlediği programa koydurtmuyor..

Ülker gibi, Coca Cola gibi, P&G gibi çok geniş kitlelere, her yaş grubuna hitap eden ürünlerde ise şu yöntem uygulanıyor: Mesela Ülker bir televizyon kanalıyla anlaşma yapıyor.. Diyelim 1 milyon YTL'lik bir paketi var.. TV kanalından şunu istiyor.. İki ay içinde, şu kadar milyon çocuk, şu kadar milyon genç, şu kadar milyon kadın, erkek, yaşlıya ulaş.. Ürünümü tanıt..

İşte AGB bunun için var.. Televizyon kanallarının, reklamveren şirketi hedef kitleye ulaştırıp ulaştıramadığını ölçüyor..

Yani TV kanalına karşı reklamvereni koruyor.. Ülker'i de, Koç'u da, Sabancı'yı da koruyor. Yapacakları reklamın doğru hedefe ulaşmasını sağlıyor..

Hal böyleyse RTÜK bu alana neden el atmak istiyor? RTÜK Başkanı Zahid Akman, AGB ölçümlerinden son derece rahatsız olduğunu söylüyor..

Niye ki? RTÜK Başkanı'na ne? RTÜK reklamverenlerin hakkını korumak için kanunla kurulan bir üst yapı kurumu değil ki..

Peki bu konuyu tartışmaya açan kim?

AKP'ye yakın medya..

Şikâyet eden kim?

RTÜK Başkanı..

Reklamverenlerin AGB ölçümlerinden rahatsızlığı yok. Bizi kandırıyorlar, paramız boşa gidiyor diyen bir büyük kuruluş yok.. Zaman zaman bir aksaklık çıktığında, reklamverenler uyarıyor, sistem yeniden rayına sokuluyor.

Dün Televizyon Yayıncıları Derneği, Remlamverenler Derneği ve Reklamcılar Derneği ortak açıklama yaptı.. Diyorlar ki, TV ölçümleri tamamen ticaridir. Devletin böyle bir işe soyunması politik gücün ticarete müdahale etmesi anlamına gelir..

Zaten RTÜK'ün de istediği bu..