RASİM OZAN KÜTAHYALI ABD'DE GÖZALTINA ALINDI MI?
Milliyet yazarı Nagehan Alçı, eşi Rasim Ozan Kütahyalı'nın Chicago Havaalanında yaşadığı olayı köşesine taşıdı
Yılan hikâyesine dönen gözaltı meselesi
Chicago’ya girerken yaşadığımız bir hadise malum bir kısım medyada çok çarpıtıldı. Orhan Abi (Miroğlu) sağolsun, köşesinde Rasim Ozan’ın pasaport kontrolünde başına gelen aksiliği kendi espri anlayışıyla yazınca dezenformasyon makinesi çalışmaya başladı. Halbuki işin gerçeği şu:
Chicago Havaalanında biz, Rasim’le aynı deklarasyon formunu doldurduğumuz için kontuara birlikte gittik. Benim uçak kaydım bilgisayardan çıktı, kısa birkaç ‘niye geldiniz vs’ sorusu, parmak izi tespiti ve fotoğraf çekiminden sonra geçiş iznini aldım. Rasim’in ise uçuş kaydı çıkmadı. Biletini de uçakta bıraktığı için iş uzadı. Halbuki leylekler getirmediğine göre aynı uçaktan indik işte ama bu pasaport memurlarında mantık aramayacaksın. Hepsi inisiyatif fakiri, ebleh birer makine! Bizi kaydı bulmak üzere bir ofise yönlendirdiler. O ofiste oturduk bir köşeye. Etrafta sistem mağduru, çoğu Doğulu turist...
Ne kadar bekleyeceğiz? Belli değil. Ne bekliyoruz? Belli değil. Emailimi açıp uçak biletini göstereyim diyorum, telefon kullanmak yasak diyolar. Haydaa! 10 dakika sonra en ‘şahin cumhuriyetçi’ tavrıyla bir memur Rasim’i yanına çağırdı. Baktım çok sert bir tonda ‘Niye Pakistan’a gittin’ diye soruyor. (Geçen yıl bir toplantıya gitmişti) Rasim de bu soru üzerine adamın karikatür gestapo haline gülmeye başladı.Yanlarına gittim. Beni görünce gözlerine far tutulmuş kediye döndü ve avaz avaz bağırmaya başladı Nazi kılıklı memur. Ben nereden çıkmışım? Çağırmadığı halde niye geliyormuşum...
Sonra oranın şef konumundaki memuru devreye girdi. Rasim müstehzi bir tavırla ‘Ben pro-Amerikan bir insanım. Pakistan’daki Amerikan yanlısı güçleri örgütlemeye gittim’ dedi. Bunun üzerine yumuşadılar teşekkür ettiler ve geçisimizi onayladılar. Sonra da pasaportlarımızı aldık ve çıktık. Kendi kendimize ‘salaklığın sınırı yokmuş’ diye gülerek...
İşin şakası bir yana, yaşadığımız tam Bush’un 11 Eylül Amerikası görüntüsüydü. Üstelik bu, Demokratların kalesi olan illinois’de ve Obama’nın ABD’sinde oluyor. Utanç verici hakikaten!
Nagehan Alçı'nın yazısının tamamı için tıklayın
Chicago’ya girerken yaşadığımız bir hadise malum bir kısım medyada çok çarpıtıldı. Orhan Abi (Miroğlu) sağolsun, köşesinde Rasim Ozan’ın pasaport kontrolünde başına gelen aksiliği kendi espri anlayışıyla yazınca dezenformasyon makinesi çalışmaya başladı. Halbuki işin gerçeği şu:
Chicago Havaalanında biz, Rasim’le aynı deklarasyon formunu doldurduğumuz için kontuara birlikte gittik. Benim uçak kaydım bilgisayardan çıktı, kısa birkaç ‘niye geldiniz vs’ sorusu, parmak izi tespiti ve fotoğraf çekiminden sonra geçiş iznini aldım. Rasim’in ise uçuş kaydı çıkmadı. Biletini de uçakta bıraktığı için iş uzadı. Halbuki leylekler getirmediğine göre aynı uçaktan indik işte ama bu pasaport memurlarında mantık aramayacaksın. Hepsi inisiyatif fakiri, ebleh birer makine! Bizi kaydı bulmak üzere bir ofise yönlendirdiler. O ofiste oturduk bir köşeye. Etrafta sistem mağduru, çoğu Doğulu turist...
Ne kadar bekleyeceğiz? Belli değil. Ne bekliyoruz? Belli değil. Emailimi açıp uçak biletini göstereyim diyorum, telefon kullanmak yasak diyolar. Haydaa! 10 dakika sonra en ‘şahin cumhuriyetçi’ tavrıyla bir memur Rasim’i yanına çağırdı. Baktım çok sert bir tonda ‘Niye Pakistan’a gittin’ diye soruyor. (Geçen yıl bir toplantıya gitmişti) Rasim de bu soru üzerine adamın karikatür gestapo haline gülmeye başladı.Yanlarına gittim. Beni görünce gözlerine far tutulmuş kediye döndü ve avaz avaz bağırmaya başladı Nazi kılıklı memur. Ben nereden çıkmışım? Çağırmadığı halde niye geliyormuşum...
Sonra oranın şef konumundaki memuru devreye girdi. Rasim müstehzi bir tavırla ‘Ben pro-Amerikan bir insanım. Pakistan’daki Amerikan yanlısı güçleri örgütlemeye gittim’ dedi. Bunun üzerine yumuşadılar teşekkür ettiler ve geçisimizi onayladılar. Sonra da pasaportlarımızı aldık ve çıktık. Kendi kendimize ‘salaklığın sınırı yokmuş’ diye gülerek...
İşin şakası bir yana, yaşadığımız tam Bush’un 11 Eylül Amerikası görüntüsüydü. Üstelik bu, Demokratların kalesi olan illinois’de ve Obama’nın ABD’sinde oluyor. Utanç verici hakikaten!
Nagehan Alçı'nın yazısının tamamı için tıklayın