Ramazan Kurtoğlu Maraş depremi ile ilgili konuştu: "HAARP ile Mescidi Aksa'yı yıkmak isteyecekler"

Ünlü akademisyen ve ekonomist Ramazan Kurtoğlu, tv100 ekranlarında Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremler ile ilgili açıklamalarda bulundu. Depremi HAARP sisteminin tetiklediğini söyleyen Kurtoğlu, "Küresel hegemonya peşindeki güçler bundan sonra Mescid-i Aksa'yı yıkmak için bu teknolojiyi kullanacaklar" dedi.

Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler Türkiye’yi derinden sarstı. Söz konusu depremde 40 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği 400 bin kişinin ise yaralanması Türkiye’yi yasa boğdu. Maraş dahil çevredeki 11 il enkaza dönerken tüm Türkiye bütün olarak deprem bölgelerine yardım yağdırdı.

Depremin meydana gelmesiyle birlikte kamuoyunda söz konusu depremin yapay bir şekilde gerçekleştirildiği tartışma konusu haline geldi. Birçok kişi Maraş depreminin HAARP denen bir sistem tarafından tetiklendiğini iddia etti. Bilim insanlar söz konusu iddiaların bilimsel olarak gerçek olamayacağını açıklasa da bu iddialar her geçen gün artıyor.

Son olarak Türk akademisyen ve ekonomist Ramazan Kağan Kurtoğlu, tv100 ekranlarında Maraş depremi ile ilgili yorumlarda bulundu.

Maraş depreminde HAARP’ın tetikleyici unsur olarak kullanılma ihtimalini yüksek gördüğünü belirten Kurtoğlu, “Bunun arkasından küresel hegemonya peşindeki güçlerin özellikle Mescid-i Aksa’yı yıkmak için bu teknolojiyi kullanacaklarını düşünüyorum. Bu konuda milyon kere yanılmak istiyorum.” diye konuştu.

Daha sonra sağlam binalar yaparak tedbir alınması gerektiğini söyleyen Kurtoğlu sözlerine şöyle devam etti:

“Biz tedbirimizi alalım. 17 gündür televizyonlarda binaları nasıl sağlam yapmamız gerektiği tartışılıyor. Bu ülkenin başka fay hattı var. Toplum karpuz gibi ikiye bölünmüş vaziyette. Bir tarafta sayın Erdoğan, Bahçeli, Kılıçdaroğlu, Akşener. Bir tarafta bunlara biat etmiş olan var diğer taraf da saldırıyor. O kadar iğrenç şeyler söylüyorlar ki. Bunlar bizi bir yere götürmez. Benim kanaatim bu. Bizim hızla tedavi etmemiz gereken fay hattı toplumsal barışı sağlayacak, birbirimizi ötekileştirmeyecek bir yaklaşım olduğuna inanıyorum”