RAHMETLİ FERHAT; ''ARTIK İYİ ADAM OLMAK İSTİYORUM"
Kuzey Güney dizisinde canlandırdığı 'Ferhat' karakteri ile büyük beğeni kazanan Turgay Kantürk, Taraf'a konuştu..
Kuzey ve Güney dizisinde canlandırdığı Ferhat karakteri ile tanınan Turgay Kantürk aslında bir şair ve yönetmen. Kantürk’ün ekrandaki yeni hedefi iyi adamı oynamak
Ekranların en çok konuşulan dizilerinden Kuzey ve Güney’de, Turgay Kantürk’ün canlandırdığı, Kuzey’in ezeli düşmanı Ferhat, dizinin geçen bölümünde kimliği belirsiz bir kişi tarafından vurularak öldürüldü. Ferhat artık dizide olmasa da onu vuran katilin peşine düşeceğimiz heyecanlı bölümler sırada!
Turgay Kantürk de “ölenle ölmüş değil.” Yeni şiir kitabı üzerinde çalışan Kantürk, Albert Camus’nün Sıkıyönetim adlı eserini de sahneye koymaya hazırlanıyor. Ekranlarda kötü adam rolleri oynamaktan şikâyet eden Kantürk, yeni televizyon projesi için “İyi bir adamı oynamak istiyorum artık” diyor.
Sizi Kuzey ve Güney’le tanıdık ama yıllarınızı şairlik, yönetmenlik ve oyunculuğa vermiş bir isimsiniz. Turgay Kantürk aslında kimdir?
Konservatuar mezuniyetinden sonra tiyatroculuğa başladım, o günden beri tiyatroculuk yapıyorum. Son on yıldır da sadece oyun yönetiyordum, oyunculuk yapmıyordum. Bunun dışında şiir kitaplarım var. Yemek yapmayı çok seviyorum, müzik dinlemeyi çok severim. Okumak zaten işimizin bir parçası. Yürüyüş yapmayı seviyorum. Mütevazı yerlerde olmayı tercih ediyorum.
On yıldır oyun yönetirken Kuzey ve Güney’de sizi cezbeden neydi?
İşin başında güvendiğim, inandığım insanlar vardı. Ayrıca genç ve kafası bize yakın bir yönetmen vardı. Doğru bir yapım şirketi, doğru bir kast... Denemek istedim, denedim de. Başarılı olduğuma inanıyorum. Biliyorsunuz, ben birkaç bölüm önce diziden ayrıldım. Oynadığım karakter öldü.
Üzüldünüz mü?
Yo, hayır üzülmedim. Her şeyin zamanı, yeri ve de yaşayabilirliği var. Fakat dizide kapladığı yerden çok fazla reaksiyon getiren bir rol oldu.
Ferhat, kötü bir adam olmasına rağmen çok sevilen bir adam oldu aynı zamanda.
Bunu neye bağlıyorsunuz?
Kötü adamın getirdiği tarzdan kaynaklandığını düşünüyorum. Mahalle kötüsü çizmedim ben, benim çizdiğim daha soyuttu. Kötülüğünün nedenleri çok belli olmayan ama bir sürü kötülüğü içinde barındıran bir karakter yaptım. İnsanlar yakın buldular kendilerine.
En son ne zaman şiir yazdınız?
Yaklaşık iki ay oluyor. Kara Defter Kantoları diye bir şiir kitabı üzerinde çalışıyorum şu anda.
Şairlik, yönetmenlik ve oyunculuk... Hangisi ile uğraşmak daha çok hoşunuza gidiyor?
Birbirlerine yakın gibi gözükseler de aslında çok farklılar. Örneğin bir oyunu sahneye koyarken bir sürü yaratıcı insanla birlikte çalışıyorsunuz. Dış etkenlerden bir bütün oluşturuyorsunuz. Bir sürü ruhun, bir sürü aklın ürünü oluyor.
Diziler için teklifler geldi mi?
Geliyor. Özellikle Ferhat’ın ölümü gerçekleştikten sonra daha fazla gelmeye başladı. Beni henüz cezbeden bir teklif yok.
Nasıl bir rol sizi cezbederdi?
Sanırım şu ara beni cezbeden rol Ferhat’ın tam tersi olurdu. Daha müşfik, daha iyi. İyi bir insanı oynamak isterim ama iyi de nedir ki diye sormak lazım tabi.
Kübra DEMİR / TARAF
Ekranların en çok konuşulan dizilerinden Kuzey ve Güney’de, Turgay Kantürk’ün canlandırdığı, Kuzey’in ezeli düşmanı Ferhat, dizinin geçen bölümünde kimliği belirsiz bir kişi tarafından vurularak öldürüldü. Ferhat artık dizide olmasa da onu vuran katilin peşine düşeceğimiz heyecanlı bölümler sırada!
Turgay Kantürk de “ölenle ölmüş değil.” Yeni şiir kitabı üzerinde çalışan Kantürk, Albert Camus’nün Sıkıyönetim adlı eserini de sahneye koymaya hazırlanıyor. Ekranlarda kötü adam rolleri oynamaktan şikâyet eden Kantürk, yeni televizyon projesi için “İyi bir adamı oynamak istiyorum artık” diyor.
Sizi Kuzey ve Güney’le tanıdık ama yıllarınızı şairlik, yönetmenlik ve oyunculuğa vermiş bir isimsiniz. Turgay Kantürk aslında kimdir?
Konservatuar mezuniyetinden sonra tiyatroculuğa başladım, o günden beri tiyatroculuk yapıyorum. Son on yıldır da sadece oyun yönetiyordum, oyunculuk yapmıyordum. Bunun dışında şiir kitaplarım var. Yemek yapmayı çok seviyorum, müzik dinlemeyi çok severim. Okumak zaten işimizin bir parçası. Yürüyüş yapmayı seviyorum. Mütevazı yerlerde olmayı tercih ediyorum.
On yıldır oyun yönetirken Kuzey ve Güney’de sizi cezbeden neydi?
İşin başında güvendiğim, inandığım insanlar vardı. Ayrıca genç ve kafası bize yakın bir yönetmen vardı. Doğru bir yapım şirketi, doğru bir kast... Denemek istedim, denedim de. Başarılı olduğuma inanıyorum. Biliyorsunuz, ben birkaç bölüm önce diziden ayrıldım. Oynadığım karakter öldü.
Üzüldünüz mü?
Yo, hayır üzülmedim. Her şeyin zamanı, yeri ve de yaşayabilirliği var. Fakat dizide kapladığı yerden çok fazla reaksiyon getiren bir rol oldu.
Ferhat, kötü bir adam olmasına rağmen çok sevilen bir adam oldu aynı zamanda.
Bunu neye bağlıyorsunuz?
Kötü adamın getirdiği tarzdan kaynaklandığını düşünüyorum. Mahalle kötüsü çizmedim ben, benim çizdiğim daha soyuttu. Kötülüğünün nedenleri çok belli olmayan ama bir sürü kötülüğü içinde barındıran bir karakter yaptım. İnsanlar yakın buldular kendilerine.
En son ne zaman şiir yazdınız?
Yaklaşık iki ay oluyor. Kara Defter Kantoları diye bir şiir kitabı üzerinde çalışıyorum şu anda.
Şairlik, yönetmenlik ve oyunculuk... Hangisi ile uğraşmak daha çok hoşunuza gidiyor?
Birbirlerine yakın gibi gözükseler de aslında çok farklılar. Örneğin bir oyunu sahneye koyarken bir sürü yaratıcı insanla birlikte çalışıyorsunuz. Dış etkenlerden bir bütün oluşturuyorsunuz. Bir sürü ruhun, bir sürü aklın ürünü oluyor.
Diziler için teklifler geldi mi?
Geliyor. Özellikle Ferhat’ın ölümü gerçekleştikten sonra daha fazla gelmeye başladı. Beni henüz cezbeden bir teklif yok.
Nasıl bir rol sizi cezbederdi?
Sanırım şu ara beni cezbeden rol Ferhat’ın tam tersi olurdu. Daha müşfik, daha iyi. İyi bir insanı oynamak isterim ama iyi de nedir ki diye sormak lazım tabi.
Kübra DEMİR / TARAF