Ragıp Zarakolu'na Danimarka'dan özgürlük ödülü
Yaşamı boyunca insan hakları mücadelesi veren Ragıp Zarakolu, Danimarka'da Özgürlük Ödülü'nü aldı. Zarakolu, 2012 yılında Nobel Barış Ödülü'ne de aday gösterilmişti
Türkiye, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nde aslında bir değil iki ödül aldı. Bunlardan biri Nobel Kimya Ödülü'ydü ve Aziz Sancar'a verildi. Aynı gün bir diğer ödül ise İnsan Hakları Savunucusu ve yayıncı Ragıp Zarakolu'na verildi.
Zarakolu'nun aldığı ödül, Avrupa'nın en prestijli ödüllerinden biri olan Poul Lauritzen Vafı Özgürlük Ödülü'ydü.
Zarakolu ödülünü Danimarka Kraliyet Yüksek Mahkemesi Başkanı Poul Sögaard'ın elinden aldı. KCK davası kapsamında yargılanan Zarakolu aylarca hapis yattı. Zarakolu, 2012 yılında Nobel Barış Ödülü'ne de aday gösterilmişti. Hakkında açılan davalar ve soruşturmalardan yorulan Ragıp Zarakolu bir süre önce İsveç'e yerleşme kararı aldı.
"Benim vatanım yeryüzü"
Kendisini İsveç'te sürgünde hissetmediğini söyleyen Zarakolu, "Çünkü yeryüzü benim vatanım, milletimse insanlık. Aksine, burada kendimi normalleşmiş hissediyorum. Nazım Hikmet sürgünde ölmüşse, ülkemin İstiklal Marşı'nı yazan şairi bile sürgüne gitmişse benim durumumu sürgün diye değerlendirmek hata olur" diye konuştu.
"Ülkem bunları hak etmiyor"
Zarakolu, insanın kendisini başka bir ülkede sürgünde hissetmezken, kendi ülkesinde sürgünde hissetmesinin daha trajik bir durum olduğunu söyledi ve ekledi: "Kendi ülkemizi kendimize zindan etmekte üstümüze yok. Sevgisizliği ve ötekileştirmeyi marifet sanıyoruz." "Türkiye'ye dışardan bakarken sadece üzülüyorum, çünkü benim ülkem bu yaşananları hak etmiyor" diyen Zarakolu, "Ülkede gelinen kutuplaşma, diyalogsuzluk, kin ve nefret söylemi insanı ürkütüyor" dedi.
"Kürt meselesi çözülürse Türkiye saygınlık kazanır"
Kürt sorununun Osmanlı'dan kalan 'belalı bir miras olduğunu' ve bilinçli olarak bugüne kadar çözülmediğini söyleyen Zarakolu sözlerini şöyle sürdürdü: "Kürt sorunun çözümü Türkiye'ye güç katardı. Günümüz dünyasında nüfusu neredeyse 40 milyonu bulan Kürtlerin haklarını kazanması kaçınılmaz. Irak'ta bu büyük ölçüde kazanıldı. Suriye'de eli kulağında. Türkiye de geçmişe oranla daha ileri bir noktada. Kürt kimliği artık parlamentoda temsil ediliyor. Türkiye Kürtlerin gönlünü kazandığında dünyadaki konumu çok daha saygın bir hale gelecek. Çözümsüzlüğün kazanan tarafı olmaz. İsrail-Filistin'in durumu ortada."
İlk hapis yirmili yaşlarda
Danimarka tarafından verilen ödülü alırken neler hissettiniz sorusunu Zarakolu şu sözlerle yanıtladı: "Beni en çok duygulandıran bu ödülü Yüksek Mahkeme Başkanı'nın elinden almam oldu. Bu ödül, Danimarka'nın Nazi işgaline karşı direniş hareketinde yer almış kişinin adını taşıyor. Bu ödülü alırken Ayşe Nur Zarakolu'yla birlikte 12 Mart e 12 Eylül cuntasına karşı yürüttüğümüz ortak mücadeleyi hatırlattı."
Zarakolu'nun aldığı ödül, Avrupa'nın en prestijli ödüllerinden biri olan Poul Lauritzen Vafı Özgürlük Ödülü'ydü.
Zarakolu ödülünü Danimarka Kraliyet Yüksek Mahkemesi Başkanı Poul Sögaard'ın elinden aldı. KCK davası kapsamında yargılanan Zarakolu aylarca hapis yattı. Zarakolu, 2012 yılında Nobel Barış Ödülü'ne de aday gösterilmişti. Hakkında açılan davalar ve soruşturmalardan yorulan Ragıp Zarakolu bir süre önce İsveç'e yerleşme kararı aldı.
"Benim vatanım yeryüzü"
Kendisini İsveç'te sürgünde hissetmediğini söyleyen Zarakolu, "Çünkü yeryüzü benim vatanım, milletimse insanlık. Aksine, burada kendimi normalleşmiş hissediyorum. Nazım Hikmet sürgünde ölmüşse, ülkemin İstiklal Marşı'nı yazan şairi bile sürgüne gitmişse benim durumumu sürgün diye değerlendirmek hata olur" diye konuştu.
"Ülkem bunları hak etmiyor"
Zarakolu, insanın kendisini başka bir ülkede sürgünde hissetmezken, kendi ülkesinde sürgünde hissetmesinin daha trajik bir durum olduğunu söyledi ve ekledi: "Kendi ülkemizi kendimize zindan etmekte üstümüze yok. Sevgisizliği ve ötekileştirmeyi marifet sanıyoruz." "Türkiye'ye dışardan bakarken sadece üzülüyorum, çünkü benim ülkem bu yaşananları hak etmiyor" diyen Zarakolu, "Ülkede gelinen kutuplaşma, diyalogsuzluk, kin ve nefret söylemi insanı ürkütüyor" dedi.
"Kürt meselesi çözülürse Türkiye saygınlık kazanır"
Kürt sorununun Osmanlı'dan kalan 'belalı bir miras olduğunu' ve bilinçli olarak bugüne kadar çözülmediğini söyleyen Zarakolu sözlerini şöyle sürdürdü: "Kürt sorunun çözümü Türkiye'ye güç katardı. Günümüz dünyasında nüfusu neredeyse 40 milyonu bulan Kürtlerin haklarını kazanması kaçınılmaz. Irak'ta bu büyük ölçüde kazanıldı. Suriye'de eli kulağında. Türkiye de geçmişe oranla daha ileri bir noktada. Kürt kimliği artık parlamentoda temsil ediliyor. Türkiye Kürtlerin gönlünü kazandığında dünyadaki konumu çok daha saygın bir hale gelecek. Çözümsüzlüğün kazanan tarafı olmaz. İsrail-Filistin'in durumu ortada."
İlk hapis yirmili yaşlarda
Danimarka tarafından verilen ödülü alırken neler hissettiniz sorusunu Zarakolu şu sözlerle yanıtladı: "Beni en çok duygulandıran bu ödülü Yüksek Mahkeme Başkanı'nın elinden almam oldu. Bu ödül, Danimarka'nın Nazi işgaline karşı direniş hareketinde yer almış kişinin adını taşıyor. Bu ödülü alırken Ayşe Nur Zarakolu'yla birlikte 12 Mart e 12 Eylül cuntasına karşı yürüttüğümüz ortak mücadeleyi hatırlattı."