RADİKAL RÖPORTAJ TEKLİFİNİ KABUL ETMEYEN ÜNLÜ YAZARI AFFETMEYİP CEZALANDIRDI MI?..KİM BU ÜNLÜ YAZAR?..RADİKAL'DEN KİMİN İÇİN ÖZÜR TALEBİNDE BULUNDU?..
Yeni romanının son çalışmaları üzerine yoğunlaştığı için röportaj teklifini geri çevirdiğini yazan ünlü yazar,Radikal'in Cumartesi ilavesini açtığında yazdığı dehşet verici bir yazıyla karşılaştığını ifade etti.
Magazinde Radikal farkı
Geçen hafta değerli dostum, ´Radikal Kitap´editörü Cem Erciyes´ten bir elektronik posta aldım. "Bizim gazete Cumartesi ilavesinde seninle röportaj yapmak istiyor, ne dersin?" diye soruyordu: "Kendi gazetem diye söylemiyorum, güvenebilirsin Radikal´e."
Asıl Cem Erciyes benim için basında en çok güvenilebilecek birkaç kişiden biridir. Arkadaşça yazıştık kendisiyle. Şu anda röportaj vermeyi doğru bulmadığımı ve yeni romanımın son çalışmaları üzerine yoğunlaşmış olduğumu dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım.
Cem de anlayışla karşıladı ve fikrimi değiştirirsem arayabileceğimi söyledi. Birbirimize bir akşam buluşup muhabbet etme sözü vermemizle bitti elektronik mektuplaşmamız.
***
Derken hafta sonu geldi ve Radikal´in Cumartesi ilavesini açtığımda, orta sayfada (yani eğer yapsaydım belki de röportajın çıkacağı yerde) dehşet verici bir yazıyla karşılaştım. Muhtemelen ağzından köpükler saçan birinin kaleme aldığı, belden aşağı vuruşlarla dolu, hayatımda okuduğum en düşmanca yazılardan biriydi.
Ne benim "light" edebiyatçı oluşum, Kürşat Başar´ın ucuz bir taklidi olmaktan öteye gidemeyişim kalmıştı yazıda ne hayatta hiç karşılaşmadığım rahmetli Ercan Arıklı´yla akrabalık bağlarım ne de yakınlarımla ilgili, kimseyi ilgilendirmeyecek detaylar...
Üstelik bir ilkokul öğrencisinin yapabileceği ifade hataları ve amatörlüklerle doluydu cümleler. Ayrıca, imzasız bir yazıydı. Bu durumda belli bir şahısa değil, Radikal Gazetesi´ne aitti.
Ben bu durumu anlamadım: Radikal Gazetesi röportaj teklifini kabul etmememi affetmeyip bu inanılmaz yazıyla cezalandırmış mı oldu şimdi beni?
***
Eğer öyleyse, memlekette demokratlığın ve batılılaşmanın bayraktarlığını yaptığı için umut bağladığımız, entelektüel kesimin sözcüsü olmaya soyunmuş bir gazetenin bir yazara yaptığı bu magazin saldırısına ne isim vermek gerektiğini (herhalde gazeteci olmadığımdan) bilemiyorum.
Bildiğim tek şey, Radikal Cumartesi ekibinin Cem Erciyes´e gayet insani bir özür borçlu olduğu. İşini iyi yapmaktan başka hiçbir kaygısı olmayan bu dürüst insanı bir yazar arkadaşına karşı durup dururken zor duruma düşürdüler çünkü.
Tuna Kiremitçi/Vatan
Geçen hafta değerli dostum, ´Radikal Kitap´editörü Cem Erciyes´ten bir elektronik posta aldım. "Bizim gazete Cumartesi ilavesinde seninle röportaj yapmak istiyor, ne dersin?" diye soruyordu: "Kendi gazetem diye söylemiyorum, güvenebilirsin Radikal´e."
Asıl Cem Erciyes benim için basında en çok güvenilebilecek birkaç kişiden biridir. Arkadaşça yazıştık kendisiyle. Şu anda röportaj vermeyi doğru bulmadığımı ve yeni romanımın son çalışmaları üzerine yoğunlaşmış olduğumu dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım.
Cem de anlayışla karşıladı ve fikrimi değiştirirsem arayabileceğimi söyledi. Birbirimize bir akşam buluşup muhabbet etme sözü vermemizle bitti elektronik mektuplaşmamız.
***
Derken hafta sonu geldi ve Radikal´in Cumartesi ilavesini açtığımda, orta sayfada (yani eğer yapsaydım belki de röportajın çıkacağı yerde) dehşet verici bir yazıyla karşılaştım. Muhtemelen ağzından köpükler saçan birinin kaleme aldığı, belden aşağı vuruşlarla dolu, hayatımda okuduğum en düşmanca yazılardan biriydi.
Ne benim "light" edebiyatçı oluşum, Kürşat Başar´ın ucuz bir taklidi olmaktan öteye gidemeyişim kalmıştı yazıda ne hayatta hiç karşılaşmadığım rahmetli Ercan Arıklı´yla akrabalık bağlarım ne de yakınlarımla ilgili, kimseyi ilgilendirmeyecek detaylar...
Üstelik bir ilkokul öğrencisinin yapabileceği ifade hataları ve amatörlüklerle doluydu cümleler. Ayrıca, imzasız bir yazıydı. Bu durumda belli bir şahısa değil, Radikal Gazetesi´ne aitti.
Ben bu durumu anlamadım: Radikal Gazetesi röportaj teklifini kabul etmememi affetmeyip bu inanılmaz yazıyla cezalandırmış mı oldu şimdi beni?
***
Eğer öyleyse, memlekette demokratlığın ve batılılaşmanın bayraktarlığını yaptığı için umut bağladığımız, entelektüel kesimin sözcüsü olmaya soyunmuş bir gazetenin bir yazara yaptığı bu magazin saldırısına ne isim vermek gerektiğini (herhalde gazeteci olmadığımdan) bilemiyorum.
Bildiğim tek şey, Radikal Cumartesi ekibinin Cem Erciyes´e gayet insani bir özür borçlu olduğu. İşini iyi yapmaktan başka hiçbir kaygısı olmayan bu dürüst insanı bir yazar arkadaşına karşı durup dururken zor duruma düşürdüler çünkü.
Tuna Kiremitçi/Vatan