RADİKAL MUHABİRİNDEN ADLİYE SARAYI'NA GÜVENLİK TESTİ!
Kesici alet skandalının ertesi günü Adalet Sarayı'nda güvenlik nasıldı? Radikal muhabiri çantasında bir çakıyla, test için kapıdaydı. İşte Sonuç...
Saray bu kez yakaladı!
Avrupa’nın en büyük adalet sarayı olan İstanbul Adliyesi’nde önceki gün 12 kişinin yaralandığı bıçaklı kavganın ardından Radikal, kale gibi korunduğu iddia edilen binaya çakıyla girmeye çalıştı. İçinde çakı bulunan çantamız, olaydan sonra algı dereceleri yükseltilen x-ray cihazına takıldı. Şimdi, bir gün önce içeriye sokulan kesici aletin güvenlikten nasıl geçtiği araştırılıyor.
Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde önceki gün yaşanan kanlı olayın ardından, çantamıza yerleştirdiğimiz çok amaçlı bir çakıyla binanın kapısındaydık. Amacımız adliye girişinde güvenlik zafiyetinin sürüp sürmediğini görmekti. Adliyeye doğru yola çıkmadan önce Hürriyet Medya Towers’ın girişindeki x-ray cihazında, çantadaki çakının nasıl göründüğüne baktık.
‘Çantanın sahibi kim?’
Adliyeye geldiğimizde, güvenlik önlemlerinin arttırıldığını, bina içi ve dışında görev yapan güvenlik görevlisi ve polis sayısının iki katına çıktığını gördük. Dört ana kapıda koruma duvarı oluşturulurken güvenlik görevlilerine çok sayıda polis destek veriyordu. Adliyenin dört kapısı önünde uzun kuyruklar oluşurken vatandaşlar titizlikle aranıyordu. Güvenlik görevlileri adliyeye girenlerden kemerlerini de çıkarmalarını isterken, bu yüzden tartışmalar da yaşanıyordu.
X-ray cihazlarının bulunduğu bölgede üzerimizdeki metal eşyayı ve çantamızı koyarak, güvenlik görevlisinin yaptığı dedektörlü taramadan geçtik. Çantanın çıkmasını beklerken, x-ray cihazı durduruldu. Çantadaki metal eşya, güvenlik görevlisinin dikkatini çekmişti. Bant geri alınarak çanta cihazdan yeniden geçirildi. “Çantanın sahibi kim?” sorusuyla, x-ray cihazından geçen eşyayı kontrol eden güvenlik görevlisinin yanına yönlendirildik.
Görevli, çantanın içinde metal eşya olup olmadığını sordu. Bu soruya hazırlıklıydık ve çantaya daha önce kutusuyla koyduğumuz kol saatini çıkararak gösterdik. Saati inceleyen görevli ikna olmadı. Çantadan çıkardığımız flash bellek, vın gibi eşyaların cihaza takılıp takılmadığını sorarak hedef şaşırtmaya çalıştıysak da güvenlik görevlisinin “mızıka gibi bir şey” olarak tanımladığı çakının varlığını itiraf etmekten başka çaremiz kalmadı. Görevli üzerine ismimizi yazarak çakıyı çıkışta alabileceğimizi söyledi. Bize de Avrupa’nın en büyük adalet sarayı olan İstanbul Adliyesi’nde küçük bir gezinti yapıp geri dönmek kaldı.
Bir kız meselesi ve muhtarlık davası
Adliyede 12 kişinin yaralandığı kavgaya karışan dokuz kişinin emniyetteki işlemleri sürüyor. Iğdır’da komşu olan Karahacılı ve Kolikent köyleri arasındaki kız alıp verme ve muhtarlık nedeniyle sorun olduğu, ocak ayında Sabri Demir’in Alaattin Kilis’i, mayıs ayında da Bahattin Coşut’un Demir’i yaraladığı belirtildi.
‘Çakı’yı göremeyen x-rey’lar değişecek
12 kişinin yaralandığı saldırının adliye binasına belde taşınarak sokulduğu sanılan 5-6 cm uzunluğunda çakılarla yapıldığı tespit edildi. Çakılardan birinin olay sonrasında çimenlere atıldığı tespit edildi.
Olay sonrasında basına bilgi veren adliyenin basın sözcüsü Savcı Hasan Sözen, olayda güvenlik personelinin bir kusuru olup olmadığının araştırıldığını söyledi. Sözen, “Adliye içinde yaralanan mağdurlarla ilgili hastaneden alınan rapora göre, olayda 5-6 cm’lik çakıya benzer kesici bir alet kullanıldığı tespit edildi” dedi. Savcı Sözen olaydan sonra adliyede var olan güvenlik önlemlerini arttırdıklarını belirterek şu bilgileri verdi:
“Kapılardaki x-ray cihazlarının kalite kontrolleri yaptırılacak. eğer olmazsa x-ray cihazları değiştirilecek. Adliye içinde polis sayısının arttırılması düşünülüyor. Ayrıca bir ambulans da adliyenin otoparkında hazır bekletilecek.”
Bakanlık müsteşarından denetim
Çağlayan’da yeni açılan İstanbul Adliyesi’nde önceki gün beşi duruşmayı beklerken koridorda, yedisi bina dışında 12 kişinin bıçaklanarak yaralandığı olay Adalet Bakanlığı’nı da harekete geçirdi. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman dün 35 polis ve 270 güvenlik görevlisinin görevli olduğu adliyeye çıkarma yaptı. Öğle saatlerinde adliyeye giden Kahraman, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ve çok sayıda başsavcıvekilini yanına alarak güvenlik zafiyetinin yaşandığı giriş kapılarını inceledi.
Personel kapısı mı?
Müsteşar Kahraman suç aleti bıçakların adliyeye nasıl sokulduğu hakkında Başsavcı Çolakkadı’ya uzun uzun sorular sordu. Çolakkadı da bunun halen araştırıldığını ifade etti. Vatandaşların üst araması yapılarak adliyeye alındığı dört ana kapıyı da denetleyen Müsteşar Kahraman daha sonra söz konusu bıçak ve çakıların adliye personelinin kullandığı ve adliyenin alt katında bulunan kapılardan içeri alınma ihtimalini sordu. Başsavcı Çolakkadı ise bu durumun mümkün olamayacağını belirtti.
Şükrü Oktay Kılıç/Radikal
Avrupa’nın en büyük adalet sarayı olan İstanbul Adliyesi’nde önceki gün 12 kişinin yaralandığı bıçaklı kavganın ardından Radikal, kale gibi korunduğu iddia edilen binaya çakıyla girmeye çalıştı. İçinde çakı bulunan çantamız, olaydan sonra algı dereceleri yükseltilen x-ray cihazına takıldı. Şimdi, bir gün önce içeriye sokulan kesici aletin güvenlikten nasıl geçtiği araştırılıyor.
Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde önceki gün yaşanan kanlı olayın ardından, çantamıza yerleştirdiğimiz çok amaçlı bir çakıyla binanın kapısındaydık. Amacımız adliye girişinde güvenlik zafiyetinin sürüp sürmediğini görmekti. Adliyeye doğru yola çıkmadan önce Hürriyet Medya Towers’ın girişindeki x-ray cihazında, çantadaki çakının nasıl göründüğüne baktık.
‘Çantanın sahibi kim?’
Adliyeye geldiğimizde, güvenlik önlemlerinin arttırıldığını, bina içi ve dışında görev yapan güvenlik görevlisi ve polis sayısının iki katına çıktığını gördük. Dört ana kapıda koruma duvarı oluşturulurken güvenlik görevlilerine çok sayıda polis destek veriyordu. Adliyenin dört kapısı önünde uzun kuyruklar oluşurken vatandaşlar titizlikle aranıyordu. Güvenlik görevlileri adliyeye girenlerden kemerlerini de çıkarmalarını isterken, bu yüzden tartışmalar da yaşanıyordu.
X-ray cihazlarının bulunduğu bölgede üzerimizdeki metal eşyayı ve çantamızı koyarak, güvenlik görevlisinin yaptığı dedektörlü taramadan geçtik. Çantanın çıkmasını beklerken, x-ray cihazı durduruldu. Çantadaki metal eşya, güvenlik görevlisinin dikkatini çekmişti. Bant geri alınarak çanta cihazdan yeniden geçirildi. “Çantanın sahibi kim?” sorusuyla, x-ray cihazından geçen eşyayı kontrol eden güvenlik görevlisinin yanına yönlendirildik.
Görevli, çantanın içinde metal eşya olup olmadığını sordu. Bu soruya hazırlıklıydık ve çantaya daha önce kutusuyla koyduğumuz kol saatini çıkararak gösterdik. Saati inceleyen görevli ikna olmadı. Çantadan çıkardığımız flash bellek, vın gibi eşyaların cihaza takılıp takılmadığını sorarak hedef şaşırtmaya çalıştıysak da güvenlik görevlisinin “mızıka gibi bir şey” olarak tanımladığı çakının varlığını itiraf etmekten başka çaremiz kalmadı. Görevli üzerine ismimizi yazarak çakıyı çıkışta alabileceğimizi söyledi. Bize de Avrupa’nın en büyük adalet sarayı olan İstanbul Adliyesi’nde küçük bir gezinti yapıp geri dönmek kaldı.
Bir kız meselesi ve muhtarlık davası
Adliyede 12 kişinin yaralandığı kavgaya karışan dokuz kişinin emniyetteki işlemleri sürüyor. Iğdır’da komşu olan Karahacılı ve Kolikent köyleri arasındaki kız alıp verme ve muhtarlık nedeniyle sorun olduğu, ocak ayında Sabri Demir’in Alaattin Kilis’i, mayıs ayında da Bahattin Coşut’un Demir’i yaraladığı belirtildi.
‘Çakı’yı göremeyen x-rey’lar değişecek
12 kişinin yaralandığı saldırının adliye binasına belde taşınarak sokulduğu sanılan 5-6 cm uzunluğunda çakılarla yapıldığı tespit edildi. Çakılardan birinin olay sonrasında çimenlere atıldığı tespit edildi.
Olay sonrasında basına bilgi veren adliyenin basın sözcüsü Savcı Hasan Sözen, olayda güvenlik personelinin bir kusuru olup olmadığının araştırıldığını söyledi. Sözen, “Adliye içinde yaralanan mağdurlarla ilgili hastaneden alınan rapora göre, olayda 5-6 cm’lik çakıya benzer kesici bir alet kullanıldığı tespit edildi” dedi. Savcı Sözen olaydan sonra adliyede var olan güvenlik önlemlerini arttırdıklarını belirterek şu bilgileri verdi:
“Kapılardaki x-ray cihazlarının kalite kontrolleri yaptırılacak. eğer olmazsa x-ray cihazları değiştirilecek. Adliye içinde polis sayısının arttırılması düşünülüyor. Ayrıca bir ambulans da adliyenin otoparkında hazır bekletilecek.”
Bakanlık müsteşarından denetim
Çağlayan’da yeni açılan İstanbul Adliyesi’nde önceki gün beşi duruşmayı beklerken koridorda, yedisi bina dışında 12 kişinin bıçaklanarak yaralandığı olay Adalet Bakanlığı’nı da harekete geçirdi. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman dün 35 polis ve 270 güvenlik görevlisinin görevli olduğu adliyeye çıkarma yaptı. Öğle saatlerinde adliyeye giden Kahraman, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ve çok sayıda başsavcıvekilini yanına alarak güvenlik zafiyetinin yaşandığı giriş kapılarını inceledi.
Personel kapısı mı?
Müsteşar Kahraman suç aleti bıçakların adliyeye nasıl sokulduğu hakkında Başsavcı Çolakkadı’ya uzun uzun sorular sordu. Çolakkadı da bunun halen araştırıldığını ifade etti. Vatandaşların üst araması yapılarak adliyeye alındığı dört ana kapıyı da denetleyen Müsteşar Kahraman daha sonra söz konusu bıçak ve çakıların adliye personelinin kullandığı ve adliyenin alt katında bulunan kapılardan içeri alınma ihtimalini sordu. Başsavcı Çolakkadı ise bu durumun mümkün olamayacağını belirtti.
Şükrü Oktay Kılıç/Radikal