RADİKAL GAZETESİ HULKİ AKTUNÇ'LA İLGİLİ ATTIĞI BAŞLIK İÇİN ÖZÜR DİLEDİ!

Radikal gazetesi, yazar ve şair Hulki Aktunç'un ölüm haberinde attığı başlık için özür diledi.

"Büyük Argo Sözlüğü"nün yazarı, edebiyat dünyasının önemli isimlerinden Hulki Aktunç'un ölümünü "Argonun şairi ‘mortu çekti’. Aktunç’u kaybettik" başlığıyla duyuran Radikal gazetesi, kültür-sanat çevrelerinde büyük tepki alan bu başlık için bugün özür diledi.

Eyüp Can ve Cem Erciyes'in özür dilemesi için sosyal medyada başlatılan imza kampanyası sonuç getirdi ve bugün gazetenin yan yayınlar yönetmeni Cem Erciyes, hem o gün gazetenin birinci sayfasını hazırlayan editörler hem de Radikal adına özür diledi.

Cem Ercisey/Radikal

Hulki Aktunç'un dostlarına

Hulki Aktunç yazarlığı, şairliği ve araştırmalarıyla kalıcı bir iz bırakıp gitti bu dünyadan. 1 Temmuz tarihli Radikal’in sanat sayfalarında, onu en iyi şekilde uğurlamaya çalıştık. Sağlığında bir Hulki Aktunç kitabı hazırlayan Rıza Kıraç’ın yazısı, kitaplarının listesi, bir şiiri, dostlarının sözleri, Orhan Alkaya’nın güzel ‘Hulki’ şiiri. Başlığımızı, Aktunç’un ilk romanından ödünç aldık: ‘Edebiyatımızda bir çağ yangını’. Galiba, o gün Türk basınında en geniş yeri de biz ayırmış olduk Hulki Aktunç’a.
Ertesi gün bu haberin birinci sayfada farklı bir spotla verildiğini gördüm: Argonun büyük şairi mortu çekti. Belli ki birinci sayfayı hazırlayan editör arkadaşlarımızdan biri, Hulki Aktunç’un o ünlü çalışması Büyük Argo Sözlüğü’ne gönderme yapmıştı. Argoyu, Türkçenin bir zenginliği olarak ele alan, buna büyük emek veren yazarı, o dille uğurlamak istemiş. Herkesin büyük bir üzüntü duyduğu kayıp karşısında bu espiri, ne yazık ki bir kabalık olarak algılandı.
Hulki Aktunç’u sevenler bu hatayı affetmedi ve yazara sahip çıkarak sosyal medyada ortak bir bildiriyle Radikal’i özür dilemeye davet etti. Eminim, hepsi bizim sanat safyalarını da görmüştür ve Radikal’in Aktunç’a ne kadar değer verdiğini biliyordur... Ama hassasiyetleri saygı duyulacak bir tavır. O nedenle birinci safyayı hazırlayan arkadaşlarımın özürlerini, Radikal adına edebiyat dünyasına iletmek isterim.

İŞTE HULKİ AKTUNÇ’UN DOSTLARININ RADİKAL'E YAPTIĞI O ÇAĞRI:

Üzüntümüz henüz çok taze. Yaramız hâlâ açık. Kanıyor. Hulki Aktunç aramızdan ayrılalı on gün bile olmadı. Biz, Hulki Aktunç’un dostları, arkadaşları, sevenleri ve okurları bu şok ile boğuşurken üzüntümüze bir “densizliği” düzeltme yükü de eklendi.

Anlatalım: 1 Temmuz Cuma tarihli Radikal gazetesinde Hulki Aktunç’un ölümü şu spotla verilmiş: Argonun şairi ‘mortu çekti’. Aktunç’u kaybettik. O gün bir çoğumuz cenazedeydik, acıdan kaskatıydık, gazetelere bakamamıştık.

Cenazenin ertesi gününden itibaren dostlarımız, arkadaşlarımız tarafından uyarıldık.

İnanamadık. Herhalde bir yanlışlık vardır diye düşündü birçoğumuz. Abartılmıştır dedik. Fakat, gazete kupürü elimize geçtiğinde kala kaldık.

Hulki Aktunç meğer “argo’nun şairiymiş”!.. Üstelik de “mortu çekmiş”. Bir pop gençlik dergisinde, havai bir internet sitesi yazısında olsa belki “cehalet”, “cinlik yapmak”, “espri patlamak” olarak görüp yine kızacağımız bir spotu, günlük bir gazetenin manşetinde görmek açıkçası hepimizin içini burktu. Bunu bir de kültüre, sanata geniş yer veren, duyarlı davranır görünen Radikal de okumak hepimizi ürküttü.

Neden mi?

Açıklayalım: Ümit Ünal bir yazısında “İncelik... Günümüzün her ne pahasına olursa olsun yiyecek zincirinde yer kapmak isteyen haydutlar toplumunda neredeyse “zayıflık”la eş tutulan ve bir tür hakarete dönüşmesine ramak kalmış bu sözcük bence Hulki Bey’i çok güzel anlatıyordu." diye söz etmişti O’ndan… Hepimizin yakından bildiği inceliği, zarif hınzırlığıyla tanıdığımız Hulki Aktunç’a hem de ölümü sırasında gösterilen bu kabalık, bu nadanlık, sarsıcı oldu bizler için.

Ama birden bire bu gerçeğin de somutlandığını gördük. “Her ne pahasına olursa olsun yiyecek zincirinde yer kapmak isteyen” o zihniyet sırıtarak, yıvışık bir yüzle çıkıvermişti karşımıza. Apaçık. Net. Dupduru. Böyle bir spot ancak böyle bir zihniyetin hüküm sürdüğü, sürekli beslendiği, yeşerdiği topraklardan çıkabilirdi, çıkmıştı ve işte tam karşımızda duruyordu.

Eyüp Can ve Cem Erciyes, siz baylar, biriniz bu spotun yer aldığı gazetenin Genel Yayın Yönetmeni, diğeriniz ise Kültür-Sanat editörüsünüz. Bu spotun maddi ve manevi sorumluluğu ikinizin omuzları üzerindedir.

Derhal ama derhal, bu sorumluluğun gereğini yerine getiriniz.

Hulki Aktunç’un ailesinden, arkadaş ve dostlarından ve okurlarından özür dileyiniz. Derhal.

Bu nadanlığın, bu kabalığın, bu densizliğin, bu cahilliğin, bu …. .yeter, nitelemeleri uzatmak istemiyoruz. Zira yaptığınız kötülük kalbimize çöktü.

Sizi affetmeyeceğiz. Bu mümkün değil. Ama hiç değilse size bir şans tanımak istiyoruz. Ruhunuzda, sırtınızda bu yükü taşımayın istiyoruz. Hiç değilse bir kez “yiyecek zincirindeki yerinizi” olumsuzlayın, ne yaptığınızı bir düşünün ve nedamet getirin istiyoruz.

İkinci bir şansınız olmayacak çünkü.