Polise soru soran Enver Aysever'e gözaltı girişimi!
Gazeteci-Yazar Enver Aysever, polislerin kendisini keyfi bir şekilde gözaltına almaya çalıştığını belirtti
Gazeteci-Yazar Enver Aysever, polislerin kendisini keyfi bir şekilde gözaltına almaya çalıştığını belirtti. Enver Aysever, “Soruyorum İçişleri Bakanı Soylu’ya, polis her soru soranı gözaltına almakla tehdit etme yetkisini sizden mi alıyor?” dedi.
Enver Aysever, BirGün gazetesindeki “Neden gözaltına alınmak istendim?” başlıklı bugünkü yazısında, “Hayırlı bir iş için Antep’e gideceğiz, Sabiha Gökçen Havaalanı’na beş dakikalık mesafe kala yol tıkandı. Pek rastlanmayan bir durum bu! Pek çok insan gibi ben de araçtan inip, ileri doğru yürüdüm. Polis yolu kapamış” dedi.
“Yurttaşlar/Millet öfkeli, lakin OHAL koşullarından dolayı herkes yarım ağız, içe doğru söyleniyor” diyen Aysever, polislerin yanına gittikten sonra gelişen olayları şöyle anlattı:
“GENÇ OLAN SON DERECE SAYGISIZ BİÇİMDE…”
“Polislerin yanına gittim ve sordum: ‘Yolu kapadığınıza göre birileri geçiyor, kim olduğunu öğrenebilir miyim?’ dedim. Genç olan son derece saygısız biçimde; ‘Sana açıklama yapmak zorunda değilim 155’i ara’ dedi. Basın mensubu olduğumu, yurttaşların mağdur olduklarını, birçok kişinin uçağını kaçırdığını, söyledim. Bu sorumluluğun kime ait olduğunu öğrenmek istediğimi ekledim. Bu kez daha yaşlı ve deneyimli olan memur geldi yanıma. Doğrusu kibar davrandı. ‘Açacağız şimdi kardeşim hadi aracınıza gidin’ dedi. Ben de aynı kibarlıkla devam ettim sözüme: ‘Şu an, arkada gördüğünüz pek çok kimse ya küfür ediyor, ya beddua ediyor’ dedim. ‘Biz emir kuluyuz’ dedi. Gerçek sorumluyu söylerse, bunu sosyal medyadan, gazeteden duyuracağımı söyledim. O sırada emir geldi, yol açıldı.”
“ARABADAN BANA SESLENDİ: ‘ALIRIM SENİ’ DEDİ”
“Genç olan araca binerken bana pis sırıtışla baktı, ardından argo bir cümle kurdu. ‘Sen kimsin ya!!’ dedi. Yaşlı olana, bu üslubu doğru bulup bulmadığını sordum, o nasıl kamu görevi yapıyorsa, ben de denetleme görevimi yapıyordum, anımsattım” diyen Aysever, gözaltına alınma girişimini ise şöle anlattı:
“Arabadan bana seslendi: ‘Alırım seni’ dedi. Yüzünde üniformadan gelen bir güvenle… Yaşlı olana arkadaşının sözlerini anımsattım, tehdidine dikkat çektim. Soruma da yanıt alamadığım için, basın mensubu olarak fotoğraf çekmek istedim. Bir anda her şey değişti. İyi polis, kötü polis gitti, hemen koluma girdi biri, diğeri yakama yapıştı, arabaya sokmaya çalıştılar. O sırada arkada araçta olan arkadaşlarım yetişti…
Bir anda iki polis, arkadaşlarımı görünce: ‘Bizi tehdit etti, hakaret etti, sövdü’ diyerek bağırmaya başladılar. ‘Görev başında memura hakaretten alıyoruz’ dediler. Biz direndik, sonra nasıl olduysa yaşlı olan olayın yanlış olduğunu anladı, elimi sıktı falan, genç olan küfür etti, basıp gittiler. Ha bu arada haklarını aramak için polisle konuşmaya giden birine halkımız sahip çıktı(!), herkes hızla uzaklaştı oradan. Oysa daha beş dakika önce bakana, polise, aklınıza kim gelirse fısıltı halinde söyleniyor, sövüyorlardı…”
“ESTİRİLEN BU TERÖRDEN HOŞNUT MUSUNUZ SAYIN SOYLU?”
“Soruyorum İçişleri Bakanı Soylu’ya, polis her soru soranı gözaltına almakla tehdit etme yetkisini sizden mi alıyor?” diyen Aysever, şu soruları yöneltti:
“En ufak ses yükseltmemişken, uygar biçimde soru sorduğum halde, yalan söyleyerek hakaret ettiğimi iddia eden polislere, bu hakkı, yöntemi kim veriyor, siz mi? Milletin yolunu kapatıp, milleti polisle karşı karşıya getirerek hangi saltanat korunuyor? Hani OHAL sadece terör ve FETÖ ile mücadele içindi, yurttaşların üzerinde estirilen bu terörden hoşnut musunuz Sayın Soylu?”
Enver Aysever, BirGün gazetesindeki “Neden gözaltına alınmak istendim?” başlıklı bugünkü yazısında, “Hayırlı bir iş için Antep’e gideceğiz, Sabiha Gökçen Havaalanı’na beş dakikalık mesafe kala yol tıkandı. Pek rastlanmayan bir durum bu! Pek çok insan gibi ben de araçtan inip, ileri doğru yürüdüm. Polis yolu kapamış” dedi.
“Yurttaşlar/Millet öfkeli, lakin OHAL koşullarından dolayı herkes yarım ağız, içe doğru söyleniyor” diyen Aysever, polislerin yanına gittikten sonra gelişen olayları şöyle anlattı:
“GENÇ OLAN SON DERECE SAYGISIZ BİÇİMDE…”
“Polislerin yanına gittim ve sordum: ‘Yolu kapadığınıza göre birileri geçiyor, kim olduğunu öğrenebilir miyim?’ dedim. Genç olan son derece saygısız biçimde; ‘Sana açıklama yapmak zorunda değilim 155’i ara’ dedi. Basın mensubu olduğumu, yurttaşların mağdur olduklarını, birçok kişinin uçağını kaçırdığını, söyledim. Bu sorumluluğun kime ait olduğunu öğrenmek istediğimi ekledim. Bu kez daha yaşlı ve deneyimli olan memur geldi yanıma. Doğrusu kibar davrandı. ‘Açacağız şimdi kardeşim hadi aracınıza gidin’ dedi. Ben de aynı kibarlıkla devam ettim sözüme: ‘Şu an, arkada gördüğünüz pek çok kimse ya küfür ediyor, ya beddua ediyor’ dedim. ‘Biz emir kuluyuz’ dedi. Gerçek sorumluyu söylerse, bunu sosyal medyadan, gazeteden duyuracağımı söyledim. O sırada emir geldi, yol açıldı.”
“ARABADAN BANA SESLENDİ: ‘ALIRIM SENİ’ DEDİ”
“Genç olan araca binerken bana pis sırıtışla baktı, ardından argo bir cümle kurdu. ‘Sen kimsin ya!!’ dedi. Yaşlı olana, bu üslubu doğru bulup bulmadığını sordum, o nasıl kamu görevi yapıyorsa, ben de denetleme görevimi yapıyordum, anımsattım” diyen Aysever, gözaltına alınma girişimini ise şöle anlattı:
“Arabadan bana seslendi: ‘Alırım seni’ dedi. Yüzünde üniformadan gelen bir güvenle… Yaşlı olana arkadaşının sözlerini anımsattım, tehdidine dikkat çektim. Soruma da yanıt alamadığım için, basın mensubu olarak fotoğraf çekmek istedim. Bir anda her şey değişti. İyi polis, kötü polis gitti, hemen koluma girdi biri, diğeri yakama yapıştı, arabaya sokmaya çalıştılar. O sırada arkada araçta olan arkadaşlarım yetişti…
Bir anda iki polis, arkadaşlarımı görünce: ‘Bizi tehdit etti, hakaret etti, sövdü’ diyerek bağırmaya başladılar. ‘Görev başında memura hakaretten alıyoruz’ dediler. Biz direndik, sonra nasıl olduysa yaşlı olan olayın yanlış olduğunu anladı, elimi sıktı falan, genç olan küfür etti, basıp gittiler. Ha bu arada haklarını aramak için polisle konuşmaya giden birine halkımız sahip çıktı(!), herkes hızla uzaklaştı oradan. Oysa daha beş dakika önce bakana, polise, aklınıza kim gelirse fısıltı halinde söyleniyor, sövüyorlardı…”
“ESTİRİLEN BU TERÖRDEN HOŞNUT MUSUNUZ SAYIN SOYLU?”
“Soruyorum İçişleri Bakanı Soylu’ya, polis her soru soranı gözaltına almakla tehdit etme yetkisini sizden mi alıyor?” diyen Aysever, şu soruları yöneltti:
“En ufak ses yükseltmemişken, uygar biçimde soru sorduğum halde, yalan söyleyerek hakaret ettiğimi iddia eden polislere, bu hakkı, yöntemi kim veriyor, siz mi? Milletin yolunu kapatıp, milleti polisle karşı karşıya getirerek hangi saltanat korunuyor? Hani OHAL sadece terör ve FETÖ ile mücadele içindi, yurttaşların üzerinde estirilen bu terörden hoşnut musunuz Sayın Soylu?”