PKK BU TARİHTE TÜRKİYE'Yİ TERK EDECEK!
BDP'li Ahmet Türk ve Ayla Akat'ın İmralı ziyareti kamuoyunda yankı buldu. Sürecin nasıl devam edeceğine ilişkin ayrıntılar ortaya çıkıyor.
Buna göre terör örgütü, hükümetin bir dizi reformundan sonra sonra Mayıs ayında Türkiye topraklarını terk edecek. Son aşamada ise PKK’nın yasal siyasete geçişi ve Öcalan’ın konumu olacak.
PKK’ya silah bıraktırma projesi nasıl olacak? İmralı’yı muhatap alan devlet, ilk olarak BDP’li vekilleri Öcalan ile buluşturdu. İşte bu görüşme devletin hazırladığı belirli bir takvimin ilk adımıydı. Yeni sürece ilişkin ayrıntıları Taraf gazetesinden Kurtuluş Tayiz yazdı. İşte o yazıdan önemli bir bölüm:
HÜKÜMET REFORMLARI MECLİS’TEN GEÇİRECEK
"İmralı’daki takvime göre devlet, bu birkaç ay içerisinde ciddi reformları gündemine alıp hızla Meclis’ten geçirecek. Bu reformlar arasında şiddete bulaşmayan KCK’lı tutukluların serbest kalmasını sağlayan 4. Yargı Paketi’ndeki değişiklikler bulunuyor. Anadilde savunma, kamu kurumlarında Kürtçe hizmet, eski yerleşim yerlerinin adlarının iadesi, Avrupa Yerel Yönetimler Şartı’na konan çekincenin kaldırılması gibi adımlar bahar aylarına kadar atılacak.
Bu “küçük” adımların özelliği İmralı’da varılan mutabakata devletin ne kadar sadık olduğunu göstermek. Örgüt, ikna olmak için bu pratik adımların atılmasını bekliyor. Hükümetin siyasi çözüme razı olduğuna inandıktan sonra Kandil kendisinden beklenen o stratejik adımı atacak. İmralı’daki mutabakata göre, Kandil mayıs ayında Türkiye’deki silahlı güçlerini sınırötesine çekmeye başlayacak. Bunun için örgüte “operasyon” garantisi verilmiş durumda. Çekilecek militanlara hiçbir şekilde dokunulmayacak. Hükümetin çekilmeyi daha önce gerçekleştirmek istediği ancak kış aylarından dolayı bunun çok zor olması üzerine baharda başlatılacağı belirtiliyor.
Örgütten hemen silah bırakma talebi de yok. Bu, PKK’nın silahlı güçlerinin sınırdışına çekilmesinin ardından gündeme gelecek. İmralı-MİT görüşmelerinin hedefinde PKK’nın tümden silahsızlanması var ancak şimdilik daha gerçekçi, işlevsel bir yol haritasına göre hareket ediliyor.
ÜÇÜNCÜ PERDEDE TÜMDEN SİLAHSIZLANMA
BDP’li heyetin İmralı ziyaretini silahlara vedanın “birinci perdesi” olarak değerlendirebiliriz. Halen bu sahne oynanıyor. Niyet silahlı mücadeleden vazgeçilmesinin kararlaştırılması. Bunun için karşılıklı güven veren jestler yapılıyor. İkinci perde mayısta açılıyor ve silahların sahneden çıkışı gerçekleşecek. Kandil’in “Güçlerimizi Güney’e (Kuzey Irak) çekip imha mı edecekler” yönündeki kuşkularının giderildiği söyleniyor. Bu aşamaya kadar herhangi bir engelle karşılaşılması beklenmiyor. Bölgedeki kaosun; İran, Suriye ve Irak’la Ankara arasındaki gerilimin çeşitli sorunlar çıkarması, Kandil’i etki altına alması gözardı edilmemiş, buna göre bazı tedbirlerin önceden alındığı kaydediliyor. Üçüncü perde tümden silahsızlanma aşaması olacak. İmralı’daki çözüm projesi bir “bütünlük” içerisinde ele alınıyor. Bu aşamadan sonra PKK’nın yasal siyasete geçişi ve Öcalan’ın “konumu” netleşecek.
Hayata geçmediği sürece kâğıt üzerindeki en mükemmel plan bile henüz “gerçek” sayılmaz. İmralı mutabakatı şimdilik önemli bir mesafe kaydetti ancak bu projenin tümden gerçeğe dönüşmesi için daha alınacak çok yol var. Barış yolunda her iki tarafa da büyük görevler düşüyor.
PKK’NIN sınırdışına çekilmesi ve aşamalı silah bırakmasında hükümetin atması beklenen beş adım önemli olacak. Taraf gazetesi bu adımları yazdı.
1- Anadil hakkı
KCK davasını kilitleyen anadilde savunma hakkı, CMK 202. maddede yapılan değişiklikle aşılacak. Adalet Komisyonu’nda kabul edilen Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’na göre, sanık; iddianamenin okunması ve esas hakkında mütalaanın verilmesi üzerine sözlü savunmasını kendisini daha iyi ifade edebileceğini beyan ettiği başka bir dilde yapabilecek. Sadece MHP’nin karşı çıktığı düzenlemenin ocak sonuna kadar yasalaşması planlanıyor. Anadille ilgili bir diğer önemli konu kamuda anadilde hizmet. Bunu ilk olarak Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay gündeme getirdi. Alt yapı çalışmaları başladı, hazırlanan çalışmalar önümüzdeki günlerde rapor olarak hükümetin önüne gelecek. Bu konunun haziran ayına kadar hayata geçirilmesi planlanıyor.
2- “Türk” yerine TC Vatandaşlığı
Kürt kimliğinin anayasal güvence altına alınması. Öcalan, PKK ve BDP, yapılacak düzenlemenin yeni anayasada yer almasını istiyor. Özellikle yürürlükteki 1982 tarihli Anayasa’nın 66. maddesinde yer alan “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” tanımının değişmesi talep ediliyor. Anayasa Komisyonu’nda tartışma konusu olan düzenlemeyle ilgili AKP’nin “Devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır” ifadesine sıcak bakılıyor.
3- Şiddete bulaşmayanlara tahliye
Temmuz 2012’de çıkan 3. Yargı Paketi’nde yer alan düzenlemelerde kısmi ceza indirimi yaşanmıştı. Sınırlı sayıdaki tahliyelerin 4. Yargı Paketi’yle blok salıverilmelere dönüşmesi bekleniyor. 4. Yargı Paketi’nde düşünce suçuyla şiddet arasına bir çizgi çekilmesi ve şiddet içermeyen düşüncelerin cezasız bırakılarak öncelikle KCK davalarında kapsamlı tahliye beklentisi oluştu. Bu düzenleme Bakanlar Kurulu’na gelmiş ancak PKK affına yol açacağı gerekçesiyle beklemeye alınmıştı. Müzakere süreciyle raftan indirilecek olan düzenlemenin iki ay içinde hayata geçirilmesi bekleniyor. BDP ve PKK, hasta tutuklular için de düzenleme yapılarak tahliye kapısının aralanmasını istiyor.
4- Yerel yönetimlere özerklik
PKK ve BDP’nin anayasada özerklik statüsü verilmesi talebine karşı çıkan hükümet, yerel yönetimlerin Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı çerçevesinde güçlendirilmesine sıcak bakıyor. Ankara’nın 1989’da şerh koyarak kabul ettiği Özerklik Şartı’nın hayata geçirilmesini Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği de istiyor. Çekincenin kaldırılması durumunda; yerel yönetimler kendi iç örgütlenmelerini serbestçe yapabilecek, kendi kararlarıyla kaynak toplayabilecek.
5- İmralı koşullarının düzeltilmesi
Oslo sürecinden sonra müzakerelerin yeniden başlaması, kardeş Mehmet Öcalan’ın ardından DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın İmralı’ya gitmesi, var olan tecridin kırılması anlamında büyük bir aşama. Ancak Kürt cephesi, bu tecridin tamamen kırılmasından yana. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la görüşen Abdullah Öcalan, yaşadığı duruma dikkat çekerek, koşullarının iyileştirilmesini de şartlar arasına koydu. PKK’nın silah bırakması, sorunun çözümünde önemli aşamaların hayata geçmesinden sonra uzun vadede Öcalan’ın ev hapsine alınması da söz konusu olabilir.
PKK’ya silah bıraktırma projesi nasıl olacak? İmralı’yı muhatap alan devlet, ilk olarak BDP’li vekilleri Öcalan ile buluşturdu. İşte bu görüşme devletin hazırladığı belirli bir takvimin ilk adımıydı. Yeni sürece ilişkin ayrıntıları Taraf gazetesinden Kurtuluş Tayiz yazdı. İşte o yazıdan önemli bir bölüm:
HÜKÜMET REFORMLARI MECLİS’TEN GEÇİRECEK
"İmralı’daki takvime göre devlet, bu birkaç ay içerisinde ciddi reformları gündemine alıp hızla Meclis’ten geçirecek. Bu reformlar arasında şiddete bulaşmayan KCK’lı tutukluların serbest kalmasını sağlayan 4. Yargı Paketi’ndeki değişiklikler bulunuyor. Anadilde savunma, kamu kurumlarında Kürtçe hizmet, eski yerleşim yerlerinin adlarının iadesi, Avrupa Yerel Yönetimler Şartı’na konan çekincenin kaldırılması gibi adımlar bahar aylarına kadar atılacak.
Bu “küçük” adımların özelliği İmralı’da varılan mutabakata devletin ne kadar sadık olduğunu göstermek. Örgüt, ikna olmak için bu pratik adımların atılmasını bekliyor. Hükümetin siyasi çözüme razı olduğuna inandıktan sonra Kandil kendisinden beklenen o stratejik adımı atacak. İmralı’daki mutabakata göre, Kandil mayıs ayında Türkiye’deki silahlı güçlerini sınırötesine çekmeye başlayacak. Bunun için örgüte “operasyon” garantisi verilmiş durumda. Çekilecek militanlara hiçbir şekilde dokunulmayacak. Hükümetin çekilmeyi daha önce gerçekleştirmek istediği ancak kış aylarından dolayı bunun çok zor olması üzerine baharda başlatılacağı belirtiliyor.
Örgütten hemen silah bırakma talebi de yok. Bu, PKK’nın silahlı güçlerinin sınırdışına çekilmesinin ardından gündeme gelecek. İmralı-MİT görüşmelerinin hedefinde PKK’nın tümden silahsızlanması var ancak şimdilik daha gerçekçi, işlevsel bir yol haritasına göre hareket ediliyor.
ÜÇÜNCÜ PERDEDE TÜMDEN SİLAHSIZLANMA
BDP’li heyetin İmralı ziyaretini silahlara vedanın “birinci perdesi” olarak değerlendirebiliriz. Halen bu sahne oynanıyor. Niyet silahlı mücadeleden vazgeçilmesinin kararlaştırılması. Bunun için karşılıklı güven veren jestler yapılıyor. İkinci perde mayısta açılıyor ve silahların sahneden çıkışı gerçekleşecek. Kandil’in “Güçlerimizi Güney’e (Kuzey Irak) çekip imha mı edecekler” yönündeki kuşkularının giderildiği söyleniyor. Bu aşamaya kadar herhangi bir engelle karşılaşılması beklenmiyor. Bölgedeki kaosun; İran, Suriye ve Irak’la Ankara arasındaki gerilimin çeşitli sorunlar çıkarması, Kandil’i etki altına alması gözardı edilmemiş, buna göre bazı tedbirlerin önceden alındığı kaydediliyor. Üçüncü perde tümden silahsızlanma aşaması olacak. İmralı’daki çözüm projesi bir “bütünlük” içerisinde ele alınıyor. Bu aşamadan sonra PKK’nın yasal siyasete geçişi ve Öcalan’ın “konumu” netleşecek.
Hayata geçmediği sürece kâğıt üzerindeki en mükemmel plan bile henüz “gerçek” sayılmaz. İmralı mutabakatı şimdilik önemli bir mesafe kaydetti ancak bu projenin tümden gerçeğe dönüşmesi için daha alınacak çok yol var. Barış yolunda her iki tarafa da büyük görevler düşüyor.
PKK’NIN sınırdışına çekilmesi ve aşamalı silah bırakmasında hükümetin atması beklenen beş adım önemli olacak. Taraf gazetesi bu adımları yazdı.
1- Anadil hakkı
KCK davasını kilitleyen anadilde savunma hakkı, CMK 202. maddede yapılan değişiklikle aşılacak. Adalet Komisyonu’nda kabul edilen Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’na göre, sanık; iddianamenin okunması ve esas hakkında mütalaanın verilmesi üzerine sözlü savunmasını kendisini daha iyi ifade edebileceğini beyan ettiği başka bir dilde yapabilecek. Sadece MHP’nin karşı çıktığı düzenlemenin ocak sonuna kadar yasalaşması planlanıyor. Anadille ilgili bir diğer önemli konu kamuda anadilde hizmet. Bunu ilk olarak Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay gündeme getirdi. Alt yapı çalışmaları başladı, hazırlanan çalışmalar önümüzdeki günlerde rapor olarak hükümetin önüne gelecek. Bu konunun haziran ayına kadar hayata geçirilmesi planlanıyor.
2- “Türk” yerine TC Vatandaşlığı
Kürt kimliğinin anayasal güvence altına alınması. Öcalan, PKK ve BDP, yapılacak düzenlemenin yeni anayasada yer almasını istiyor. Özellikle yürürlükteki 1982 tarihli Anayasa’nın 66. maddesinde yer alan “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” tanımının değişmesi talep ediliyor. Anayasa Komisyonu’nda tartışma konusu olan düzenlemeyle ilgili AKP’nin “Devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır” ifadesine sıcak bakılıyor.
3- Şiddete bulaşmayanlara tahliye
Temmuz 2012’de çıkan 3. Yargı Paketi’nde yer alan düzenlemelerde kısmi ceza indirimi yaşanmıştı. Sınırlı sayıdaki tahliyelerin 4. Yargı Paketi’yle blok salıverilmelere dönüşmesi bekleniyor. 4. Yargı Paketi’nde düşünce suçuyla şiddet arasına bir çizgi çekilmesi ve şiddet içermeyen düşüncelerin cezasız bırakılarak öncelikle KCK davalarında kapsamlı tahliye beklentisi oluştu. Bu düzenleme Bakanlar Kurulu’na gelmiş ancak PKK affına yol açacağı gerekçesiyle beklemeye alınmıştı. Müzakere süreciyle raftan indirilecek olan düzenlemenin iki ay içinde hayata geçirilmesi bekleniyor. BDP ve PKK, hasta tutuklular için de düzenleme yapılarak tahliye kapısının aralanmasını istiyor.
4- Yerel yönetimlere özerklik
PKK ve BDP’nin anayasada özerklik statüsü verilmesi talebine karşı çıkan hükümet, yerel yönetimlerin Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı çerçevesinde güçlendirilmesine sıcak bakıyor. Ankara’nın 1989’da şerh koyarak kabul ettiği Özerklik Şartı’nın hayata geçirilmesini Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği de istiyor. Çekincenin kaldırılması durumunda; yerel yönetimler kendi iç örgütlenmelerini serbestçe yapabilecek, kendi kararlarıyla kaynak toplayabilecek.
5- İmralı koşullarının düzeltilmesi
Oslo sürecinden sonra müzakerelerin yeniden başlaması, kardeş Mehmet Öcalan’ın ardından DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın İmralı’ya gitmesi, var olan tecridin kırılması anlamında büyük bir aşama. Ancak Kürt cephesi, bu tecridin tamamen kırılmasından yana. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la görüşen Abdullah Öcalan, yaşadığı duruma dikkat çekerek, koşullarının iyileştirilmesini de şartlar arasına koydu. PKK’nın silah bırakması, sorunun çözümünde önemli aşamaların hayata geçmesinden sonra uzun vadede Öcalan’ın ev hapsine alınması da söz konusu olabilir.