PERUKLU KAZIM, DAZLAK AHMET

Kemoterapiyle saçsız kalan kafasını "pazarlık" konusu yaptığı için Akşam yazarı Oray Eğin tarafından eleştirilen Kazım Kanat, hastane odasından Oray Eğin´e yüklendi:"Beni tekrar kanser yapan senin gibi genç meslektaşlarımın aptalca yazıları!..

Peruklu Kazım, dazlak Ahmet!

Ahmet Çakar'ın bir esprisine iki yorum geldi. Önce harika bir eleştiri. Seçkin dostum Cengiz Semercioğlu (Hürriyet): Çakar gaza geldiği zaman çok kötü pazarlıkçı oluyor. Ne de olsa peruklu Kazım Kanat'ın cezası en fazla 5 dakika sürer. Oysa Çakar en az üç ay dazlak zorunda kalacak. Bu bir eski reyting numarası değil mi diye yazıyor.
Akşam'dan Oray Eğin ise, "Kanser iddia malzemesi olur mu?" diye bir analiz yaptı. Eleştirisinden bir bölüm: " Mehmet Aurelio tutumuyla milliyetçi kanadın temsilciliğine yüklenen Kazım Kanat ve şovmen hakem, iddiaya tutuştular. Beşiktaş mı, Fenerbahçe mi ligi önde bitirecek diye... Kanat kaybederse, bonus peruğu takacakmış, Çakar ise saçlarını kazıtacakmış. Kanat uzun süredir dazlak dolaşıyor. Ağır bir kanserle mücadele etti, kemoterapi saçlarını döktü, o günden beri uzatmadı; belki biliyorsunuz. Bu sancılı süreçte pek çok kişi ona duygusal destek verdi doğal olarak. Ama bugün anlıyoruz ki Kanat'ın kemoterapiyle saçsız kalan kafası bir pazarlık malzemesi olabiliyor. Kanat'ın Aurellio tartışmasındaki tutumundan insanlara saygısı olmadığını anlamıştık, ama kendisine de saygısının kalmadığını görmek üzücü.. " Dinle genç gazeteci Oray kardeş ! Karım bu kel halimi öyle çok sevdi ki saçlarımı bir daha uzatmadım. Kafama da beyzbol şapkası yerine fötr taktım. (O da moda oldu) Kendime duyduğum saygıdan dolayı Star'ın çılgınca transfer teklifini elimin tersiyle ittim Akşam'dan gitmedim. Ama bir gün kendime olan saygımı yitirmemek için Akşam ve Sky TV'deki görevlerimden ayrıldım. Üstelik 5 kuruş tazminat talep etmedim.
Ben kanserle mücadeleyi bir umut adamı olarak yapıyorum. Bu satırları hastane odasından yazıyorum. Çünkü bir kez daha akciğer kanserine yakalandım. Zaten yarısı yoktu, şimdi iyice köşeye sıkıştım . Şunu öğrendim ki: Beni yaşatan o duygusal destek . Beni tekrar kanser yapan ise senin gibi genç meslektaşlarımın aptalca yazıları!..