Ülke pavyondaki Dilber’le, uzaydaki Alper arasında gidip geliyor.
Yoldaşlarım, sırdaşlarım, candaşlarım.
Türkiye’ye dair son zamanlarda okuduğum en güzel cümle bu.
Sosyal medyada dolaşan bu cümleyi kim söylediyse, ağzına sağlık.
Ülke günlerdir pavyonda geçen İnci Taneleri dizisini ve Dilber karakterini canlandıran Hazar Ergüçlü’nün dansını konuşuyor.
Ortada ne bir toplumsal irdeleme, ne nice ailenin ocağına incir ağacı diken pavyon gerçeğini sorgulama…
Hiçbir şey yok.
Bolca pavyon güzellemesi…
Gencecik kadınların metalaştırılması var…
Hele ki Demirören Medya tek bir ağız olmuş, dizinin köpürmesi ve reytinglerin iyice patlaması için, siyasi tartışma programlarında bile Dilber dansı ve pavyon konuşuluyor.
Hele ki gazeteciliğine saygı duyduğum Hande Fırat’ın programında bile bunun konuşulduğunu görünce pes artık dedim.
Sonra da toplum neden böyle oldu diye şikayet ediyoruz.
Bu ülke Dilber konuşacağına Alper konuşmalı.
Yani uzaya giden ilk Türk astronot Alper Gazeravcı’yı…
Geleceğimiz uzayda mı, pavyonda mı?
Buyurun siz seçin yoldaşlar.
DEMİRÖREN’DE TELİFLİ KÖŞE YAZARLARI İSYANDA
Yılın bu zamanları artık emekçiler için gergin bir bekleyişi ifade ediyor.
Enflasyon karşısında yıl boyunca eriyen maaşları nedeniyle bir nebze de olsa nefes almayı bekleyen emekçilerin gözü kulağı, medya patronlarındaydı.
Zam oranları yavaş yavaş belli oldu.
Bilgiler gelince karşılaştırmalı olarak yazacağım sırdaşlarım.
Vallahi gelen ilk kulis bilgisiyse, manzaranın pek de iç açıcı olmadığını gösteriyor.
Demirören Medya’da öyle bir karar alınmış ki tüm telifli çalışanlar, özellikle de köşe yazarları, resmen isyan etmiş.
Demirören Medya telifli çalışanlarına zam yapmama kararı almış!
Hatta geçen sene ortasındaki zamdan da nasibini alamamışlar.
Öyle ki adı sanı bilinen bazı köşe yazarları 10-12 bin lira bandında maaş alıyormuş!
Bazı köşe yazarları ‘’artık bu maaşlar bize hakaret’’ diyerek yöneticilerinin kapısını çalmış.
Ancak yöneticilerinden ‘’yapacak bir şey yok yönetim kararı’’ yanıtı almış.
Radarıma takılan bilgilere göre, birden fazla köşe yazarı istifa etmeyi düşünüyormuş.
Bu arada istifayı düşünenler sadece onlar değil, başkaları da var…
İsterseniz bu konuyu başka bir başlıkla siz sırdaşlarımın kulaklarına fısıldayayım.
HANGİ DENEYİMLİ GAZETECİLER REHİN KALDI?
Medyaradar’ı takip ediyor musunuz yoldaşlar?
Tabii ki ediyorsunuz, biliyorum.
Mecazen sordum…
Peki fark ettiniz mi?
Her gün bir gazeteci istifa ediyor, bazıları iş değiştiriyor ancak çoğu mesleği terk ediyor.
Hazır adını andık, vallahi gördüğüm kadarıyla asıl Demirören Medya’dan kaçan kaçana…
Belli ki gemi batıyor ve emekçiler can havliyle kaçıyor.
Yine Demirören Medya’dan bu konuya dair bir başka kulis şu:
Ayrılanların çoğu fark ettiyseniz şirkette en az 20 yıl çalışanlar.
Keskin kulaklarıma gelenlere göre, Doğan Medya’dan beri oradan çalışan pek çok deneyimli gazeteci yüklü tazminatlarını almanın peşine düşmüş.
Çünkü emekçiler arasında, gazeteler ya kapanırsa da tazminatlarımız içeride kalırsa korkusu baş göstermiş.
Bu nedenle pek çok deneyimli gazeteci yöneticilerinin ve insan kaynakları biriminin kapısını aşındırıyormuş.
Demirören yönetimiyse tazminatları vermede ayak sürüyormuş.
Tazminatları verseler herkes işten kaçacak, bunu çok iyi biliyorlar.
Uzun lafın kısası sırdaşlar, pek çok gazeteci Demirören Medya’da adeta rehin kalmış durumda!
Ha zannediyor musunuz ki bu durum sadece Demirören’de böyle.
Pek çok medya kuruluşunda da tazminatını alıp meslekten çıkmak için dört gözle bekleyen emekçiler var.
Tazminatlarının artık enflasyon karşısında daha fazla erimesini istemiyorlar çünkü.
Eeeeeeeee perşembenin gelişi çarşambadan belliydi.
Burada yaza yaza dilimde tüy, klavyemde tuş bitti.
Medya patronlarına yapmayın, etmeyin, gazeteciliği bitirmeyin dedik.
Somut örnekler verdik, emekçiye ses olduk.
Kimse bizi duymadı.
Ve yine gazeteciler kendi derdine derman olamadı, terzi söküğünü dikemedi.
Artık sonuçlarına hep beraber katlanacağız.
Hepimize geçmiş olsun.