"ÖZLEDİK,GELİRSEN ARA,YENGEN DE SELAM SÖYLÜYOR!.." BİLL CLINTON HANGİ KÖŞE YAZARINA MESAJ ATMIŞ?

Yarın Washington´a geçeceğim, orada da bir test yapar, size sonuçlarını bildiririm.Otelde yer bulamazsam da Hillary´lere yatıya giderim diye hesaplıyorum.

Bill mesaj attı, yarın gece Hillary´lerde kalacağım

BAŞBAKAN, Ayasofya´da gezerken Amerikalı turistlerle karşılaştığını anlatmıştı.

Turistler, Başbakan´ı görünce "Siz sağlık reformunu nasıl yaptınız" diye sormuşlar ve Başbakan da onlara bunu detaylarıyla izah etmişti.

Bunun üzerine Amerikalıların "Bunu ABD´ye gittiğinizde Obama´ya da anlatın" diye rica ettiklerini biliyoruz, Başbakan´ın ağzından duyduk.

Bununla ilgili bir küçük not dün yazmıştım. Gözümden kaçan bir başka ayrıntıyı da dün gazetelerdeki haberlerin satır aralarında buldum.

Başbakan´a, ABD´de de rastladığı insanlar "Bu sigara yasağını çok iyi başardınız" gibisinden iltifatlar etmişler. Ortaya çıkıyor ki Başbakan ile oturup iki kelime sohbet edebilmek için Amerikalı olmak gerekiyor.

Çünkü Türkiye´de kendisine bir şeyler söylemek için yanına kim yanaşsa, korumalar tarafından paketlenip bir kenara atılıyor, bunun sayısız örneğini gördük.

Neyse, konuyu dağıtmayalım.

Başbakan´ın anlattığı bu hikâyelerden çıkardığım sonuç şu: Sokaktaki sıradan Amerikalılarda Türkiye´ye karşı büyük bir ilgi var ve bunlar Türkiye´de neler olup bittiğini günü gününe izliyorlar.

Hafta sonundan beri New York´tayım, gazete ve televizyonlarda Türkiye ile ilgili satır yok. Ancak Türkiye´deki sağlık reformunu bildiklerine, sigara yasağına vakıf olduklarına göre bir yolunu bulup, izliyor olmalılar.

Gazetecilik damarım dürttü, bu durumu bizzat test etmeliyim diyerek başladım sokaklarda önüme gelene "Hi, I´m a Turkish man in New York!" demeye!

New York´ta bu tür deliliklere alışkınlar tabii, kimse yüz vermedi. Bir iki kişi metro girişinin yerini sorduğumu zannederek yardım etmeye çalıştı, ellerinden zor kurtuldum.

Saçı sakalına karışmış bir "dilenci" ise elindeki kâğıt bardaktaki bozuk paraları şıngırdatarak arkamdan "Me too" diye bağırdı, hepsi o kadar! Yani yaptığım test başarısız oldu. Bu durumda Başbakan´ın anlattıklarından kuşku duymam gerekirdi tabii ama böyle bir şey yapmadım.

Koskoca Başbakan, karşısına gazetecileri alacak ve böyle öyküler mi uyduracak?

Olacak iş değil tabii.

Büyük olasılıkla benim araştırma örneklemim yanlış oldu. Bunu kendime dert ettim haliyle.

Yarın Washington´a geçeceğim, orada da bir test yapar, size sonuçlarını bildiririm.

Otelde yer bulamazsam da Hillary´lere yatıya giderim diye hesaplıyorum. Geçen gün Bill mesaj attı, bir yazımı çok beğenmiş, "Özledik, gelirsen ara, yengen de selam söylüyor" diyor!

Bavula bir kutu Bebek Badem Ezmesi´ni bu nedenle tıkıştırmıştım zaten.


Mehmet Y.Yılmaz/HÜRRİYET