"ÖZKÖK'ÜN DAMADI OLMASAYDIN SANA HÜRRİYET'TE RESİM ALTI BİLE YAZDIRMAZLARDI"!..

"Beni Ertuğrul Özkök gazeteci yapmadı" diyen Hürriyet yazarı Ercan Saatçi'ye Sabah yazarı Kazım Kanat karşılık verdi:"Bu ülkede kebapçısından,meyhanecisine kadar birçok vatandaş spor yazarı oldu.Hiç kendini kandırma"!..."

Damat Ercan Paşa'dan cevap var!

TSYD Semineri'nde Hürriyet'in genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök'e sorulmayan iki soruyu geçen hafta gündeme getirdik. Cevap kayınbaba Ertuğrul Özkök'ten değil, damat Ercan Saatçi'den geldi. Tekrar tartışalım:
1-Sayın Özkök, abartılı habere hoşgörüyle baktığını söyledi, hatta
pembe yalanlara prim verdiğini deklare etti. Hatta, "Spor gazeteleri bazen tatlı hayaller satıyor" dedi. (Soru şu: Neden bir arkadaşım biz spor yazarları hayal satmayız, haber satarız diye tepki koymadı? Benim meslektaşlarım Özkök'e, "Sen mesleğe İletişim Fakültesi'ndeki hocalık görevinden geldin. Şu an ders versen öğrencilerine haber değil, 'hayal satın' mı diye akıl vereceksin" diye sormadı?)
2-Sayın Özkök, "Spor servisleri reform yapsın, spor yazarları kendilerini eğitsin" dedi. ( Soru şu : Neden bir meslektaşım çıkıp da "Mesleği müzisyenlik olan damadın Ercan Saatçi'yi hangi kriterlere göre Hürriyet'te köşe yazarı yaptın" diye sormadı)
Bu iki sorunun cevabı kayınpederden değil, damattan geldi. Neden ve niçin spor yazarı olduğunu açıklarken, benim ismimi kullanmak yerine zatı muhterem dedi. (Olsun! Ben de ona Damat Ercan Paşa diyorum ya!)
Hatta; O kişi beni görünce, boynuma bile sarıldı mealinde laf etti.
Sevgili Ercan;
Boynuna sarıldım, çünkü sen bu ülkede saygı duyduğum birkaç bestekaryorumcudan birisin. Eğer müzik de hak ettiğin o saygıyı sana göstermeseydim, kendime olan saygımı yeniden sorgulardım. Bana kendi kariyerin ve kültürünle spor yazarı olduğunu anlatmaya çalışıyorsun.
Diyorsun ki; "Ben Sayın Özkök'le tanışmadan önce Spor Gazetesi'nde spor yazarlığı yaptım."
Sevgili Ercan;
Bu ülkede kebapçısından, meyhanecisine kadar birçok vatandaş spor yazarı oldu. Hiç kendini kandırma. Sen Özkök'ün damadı olmasaydın sana Hürriyet'te resim altı bile yazdırmazlardı . Son sözüm Sayın Özkök'e... Hürriyet'te 10 yıl en seçkin muhabir olarak görev yaptım. Bir sporcunun ismi yanlış yazıldı diye muhabirin görevine son veren Hürriyet'te ilke ve prensipler gitmiş, yerine yalan yazan muhabire prim veren bir anlayış gelmiş. Oysa okur pembe ve hayal ürünü haber değil gerçeğin sesini duymak istiyor.
NOT: Özkök'ü kızdıran bir soru yönelten Cumhuriyet'ten Arif Kızılyalın'ı tebrik ediyorum. Emrah Kayalıoğlu'nun, " En iyi Fener muhabiri Özkök" demesi ise harika bir gerçekespriydi!

Kazım Kanat / Sabah