Efendim: aday belirleme süreçlerinin en sancılı geçtiği parti CHP oldu herhalde. Bunlar ufak tepkilerden çok bazı isimler üzerinden bir “isyan”a dönüştü bile denebilir. Nitekim 14 Şubat 2024 tarihli “CHP gemisinde tayfalar isyanda!.. Bu yüzden karaya oturur mu?” başlıklı yazımda durumu analiz etmeye çalışmıştım.
Hiç şüphesiz CHP kurmayları tepkileri izleyip kendilerine göre sonuçlar çıkardılar herhalde. Zaten görmezden gelecek halleri de yoktu. Tabii ne derece tedirgin oldular bilinmez. Öyle veya böyle özellikle şimdilerde ise İzmir, Ankara, İstanbul, Hatay gibi yerlerdeki durumların partide ayrıca bir yankı yarattığı anlaşılıyor. Hem de tam seçim ortamının ortasında…
Eleştiri Okları Yeni Kurmaylara Yöneliyor!..
Nitekim Cumhuriyet'ten Sarp Sağkal'ın haberine göre, CHP’nin yeni yönetimi CHP Meclis Grubu içindeki eleştirilere karşı “Her doğum sancılı olur” itirazını yükseltmiş bulunuyor. Milletvekilleri ise özellikle “Adaylaştırma sürecinde kurultayda vaat edilenin tersi bir durum ortaya çıktı” yönünde şikâyette bulundular. Bunların en başında ise aday belirleme yönteminin önseçim olacağı söylendiği halde buna uyulmadığı geliyordu.
Buna karşılık ise CHP’ye şu an yön veren kurmaylar “Önseçim sözümüz milletvekili seçimleri içindi ve bunu yerine getireceğiz. Parti genç adaylarıyla yeni neslini hazırlıyor ve adaylarımıza güveniyoruz. Bunun dışında parti içinde eleştiri ve tartışmalar her seçim sürecinde olur. Ancak artık bundan sonra seçimlere az bir süre kaldı ve tüm partililerin birlikte partinin başarısı için çalışması gerekiyor. Önemli olan isimler değil, parti ve partinin başarısıdır” demekteydi.
“Şeref Sözü” Hatırlatması!..
Aslında bütün sorun Özgür Özel’in Genel Başkan seçildiği kurultayda verdiği gereksiz ve zamansız “şeref sözü”nden kaynaklanıyor. Özgür Özel, kurultay atmosferininde verdiği heyecanla “Şimdi hepinize ekranlar önünde namus ve şeref sözü bundan sonra karar, güç, yetki örgütündür. Önseçimin teminatı bir genel başkan olacağım. Söz veriyorum” demeseydi ya da daha dikkatli bir dil kullansaydı bugün o kadar eleştiri bombardımanı altında kalmayacaktı belki de. (Özel henüz “Acemi bir genel başkan” olarak bu acele beyanla bir anlamda kendini şartladı.) Örneğin “Partide gerekli düzenlemeleri yaptıktan sonra önseçim sözü veriyorum” mealinde gibi bir söz verseydi olayı daha hafif atlatacaktı.
Sonradan buna kendince izahat getirmeye çalışsa bile partililerin kulaklarında yankılanan hep o sözler oldu. Şimdi ise “Önseçim sözümüz milletvekili seçimleri içindi ve bunu yerine getireceğiz.” diyerek konuyu kendince düzeltmeye çalışıyor ama anlaşılan insanların bir kısmı bunu sadece “bir manevra” ve “gerçekleşmeyen vaat” görmekte ısrarlı. Demek ki düşünmeden konuşmak bünyeye zarar!..
Önseçim Riskleri!..
Aslına bakılırsa bence Özel, tümüyle haksız da sayılamazdı. Birincisi halen fırsat olsa da seçimlere kısa bir süre vardı. Önseçim başka sıkıntılar yaratabilirdi. İkincisi hiçbir yeni seçilmiş genel başkan partide tam hakimiyet sağlamadan riskli angajmanlara giremezdi. İlaveten seçimler sonrası tabloyu düşünmek zorundaydı. Kendi yığınağını yapmadan başına iş almak istemezdi. Biraz “Aşağısı sakal yukarısı bıyık” durumu oldu yani!..
Galiba en önemlisi de “partide demokrasi”nin teknik altyapısını kurmadan, bir önseçim beklenen sonuçları vermeyebilirdi. Başka kaoslara kapı aralayabilirdi. Buradaki sorun Özel’in çıkıp bunları sabırsız partililere açıkça söyleyememesi, -her politikacı gibi- nabza göre şerbet vermesiydi. Tabii bu “Tutamayacağı sözler vermek”le eş anlamlıydı. Öyle de oldu zaten!..
Acil ve Pratik Bir Sorun Var!..
Lakin şimdi CHP’nin ve Özel’in önünde acil ve pratik bir sorun vardı. O da hızla yaklaşan seçimlerdi. Özel’in bu tarz tartışmalarla ne uğraşacak vakti ne de enerjisi vardı. Partinin bütün gücü ile bir noktada yoğunlaşması gerekiyordu. O yüzden bazı sorunlar olsa bile bunlar seçim sonrasına ertelenmeliydi. Muhakkak başarmak zorunda olan bir genel başkan olarak tartışmalar dondurulmalıydı. Şayet başarısız olunursa zaten sert tartışmalar yaşanacak, hatta şu an bile parti içindeki ekipleşmelerden dolayı zor bastırılan çatışkılar yeniden alevlenecekti.
O halde CHP Kurmayları ve Özel şu an için ne yapmaya çalışıyorlar? Bu tarz eleştiri veya küçük çaplı ayaklanmaları nasıl savuşturacaklar? Onlar “Her doğum sancılı olur” diyerek bir anlamda yaşananların “Makul” karşılanması gerektiğini söylüyorlar. Fakat ondan ötede ortada üzerlerine çığ gibi gelen bir süreç var. Haklı olarak acilen buna hazırlıklı olmak gerektiğine dikkat çekiyor. Şimdi bakalım…
Öyle veya böyle, Özel’in işi gerçekten zor. Bütün altüst oluş dönemlerinde, her doğumun “Sancılı” olacağı kesin. O yüzden süreçte doğacak olanın sağlıklı olması önemli. Ülkenin ve partinin yeni oluşumlara gebe olduğu anlaşılan hassas durumdan “başarılı” çıkmak zorunda. O yüzden partisinin seçimlerde aday belirleme süreçlerinde yapıldığı söylenen yanlışlardan dolayı “Düşük” yapmaması gerekiyor!..
26.02. 2024