Özgür Özel ile Deniz Zeyrek canlı yayında birbirlerine girdi! ‘O zaman ben genel başkan olayım…’

Muhalefetin çözüm bulmak yerine şikayet ettiğini belirten gazeteci Deniz Zeyrek, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kızdırdı.

CHP Genel Merkez binasında gazetecileri konuk eden CHP lideri Özgür Özel ile gazeteci Deniz Zeyrek arasında canlı yayında tartışma çıktı.

DENİZ ZEYREK'İN SÖZLERİ ÖZGÜR ÖZEL'İ SİNİRLENDİRDİ

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sözcü TV'ye konuk oldu. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özel ile gazeteci Deniz Zeyrek arasında gergin anlar yaşandı. Muhalefetin çözüm bulmak yerine şikayet ettiğini ifade eden Zeyrek, Özgür Özel'i sinirlendirdi.

"O ZAMAN BEN CHP GENEL BAŞKANI OLAYIM"

Özel'in "Şimdi bakın en kolayı burada, yani mikroba hastalık yaptığından dolayı sual sormayıp, antibiyotiğe etkililiğini soruyorsunuz." sözlerine Zeyrek ise "O zaman ben CHP Genel Başkanı olayım." yanıtını verdi.

"EN KOLAY YOL MUHALEFETE SALDIRMAK"

CHP lideri Özel, Zeyrek'e "Muhalefete saldırmanın konforundan biraz daha adilane bakmak lazım bu işlere. En kolay yol muhalefete saldırmak." diyerek tepki gösterdi.

"SİYASET ŞİKAYET ETMEZ, ÇÖZÜM BULUR"

Deniz Zeyrek ise, "Ben şikayet edebilirim vatandaş olarak ama vatandaş siyasetten çözüm bekliyor. Siyaset şikayet etmez, çözüm bulur." dedi.

İşte o anlar…

Özgür Özel’in konuşmasından satır başları:

“Her şey tam istediğim gibi oldu diyemem ama aday listemizden memnunum. Bir sonraki seçimde adayları biz belirlemeyeceğiz. Göreve talip olanlar adaylık kriterlerini bilecekler.

*Halkta karşılığı olmayan hiçbir değişim karşılık bulmaz. Biz aslında 1 Nisan tarihine taliptik. Ancak taban ve sokak değişimi istiyordu. Yani değişim sokağın sesiydi.

*Ben felaketi önlemek için yola çıktım. CHP’de çoklu kurultay Türkiye’de bir ilk oldu. Değişim konusunda her şey tam oldu diyemem ama büyük oranda istenilen yerdeyiz.

*CHP’de bütün aday adaylıkları, hangi yöntemin tercih edileceği oylandı ve oy çokluğuyla kabul edildi. Geçmişten farklı olarak her adaylık ekrana yansıtıldı ve bu adayın neden seçildiği anlatıldı.

*890 birime ön seçim yapabilirsiniz dedik, 300 birimden ön talep geldi ama en son aşamada 199 birim ön seçim yaparak adaylarını belirlediler.

*Kadın ve genç kotası aynı kaldı ama biz burada kadın ve gençleri ön plana çıkarmayı başardık.

KIRGINLAR SANDIĞA GİDECEK Mİ?

*Anketlere göre geçtiğimiz seçimlere oranla daha çok katılım bekliyoruz. Seçime olumsuz yansıyan bir kırgınlığın kalmadığına inanıyorum. 2019 seçimine oranla daha yüksek bir katılım olacağını düşünüyorum.

Yılmaz Büyükerşen’in vakıf üniversitesi hayali var. Yerel yönetimler akademisi kurarak cv’yi baştan oluşturacağız. 4/4’lük bir değişim İzmir’de var. Seçilecek yerden 9 kadın aday belirledik.

“SÖYLEM ÜSTÜNLÜĞÜ ERDOĞAN’DA DEĞİL”

"Söylem üstünlüğü Erdoğan’da değil. Tayyip Erdoğan bu üstünlüğü almaya çalışıyor. Benimle mezhep üzerinden kimlik üzerinden kavga etmek istiyor ama ben daha önce de söyledim. Erdoğan benimle kavga etmek istiyor ama ben bu kavgayı emekçiler, çiftçi ve emekliler üzerinden vereceğim.

PARA SAYMA GÖRÜNTÜLERİ

Görüntünün il binasını satın almak için olduğu ortaya çıktı. Para sayan kişinin o gün Ekrem Bey’in danışmanı değil il başkanlığının saymanı, yöneticisi olduğu ortaya çıkıyor. Etrafındaki herkes gayet meşru bir iş yapmanın bilincinde olduğu ortaya çıkıyor. Ve hatta orasının bir AK Parti’li bir avukatın ofisi olduğu ortaya çıkıyor. Biz o AK Partili avukat hakkında da suç duyurusunda bulunduk.

Biz bu soruşturmanın en hızlı şekilde sonuçlandırılmasını istiyoruz. Tayyip Bey de bu soruşturmanın seçime kadar bitmemesini istiyor. Özetle şunu söylemek istiyorum; Erdoğan’ın bu konuda psikolojik bir üstünlüğü yok. Sokağın da böyle bir derdi yok. Seçim sonucuna etki ettiğini ileri süren bir kişi yok. Biz bu konuyu kesin bir dille yalanlıyoruz.”

İSTANBUL VE ANKARA’DA SON DURUM…

*İstanbul için bu seçimde bizdeki anketler geçtiğimiz seçim gibi öyle yüzde 0,1 gibi farkla değil açık ara farkla bitiyor. Geçen seçimde Binali Yıldırım’ın saat 7.00’de seçim sonuçlarını kabul ettiği kadar bir farkla sonuçlanacağını düşünüyorum.

*Ankara’da seçim şimdiden bitti demek olmaz ama genel olarak gelen haberler Ankara’da Mansur Yavaş’ın farkı açarak bir sonuç alacağı yönünde.

*Ankara’da 10’un üzerinde bir belediye alacağımız görülüyor. Belediye meclisi çoğunluğu konusunda da çok iddialıyız. Mansur beyin Ankara’ya daha çok hizmet etmesi için Ankaralıların meclis seçiminde CHP’ye oy vermesini ve mecliste çoğunluğu sağlamasını sağlamalarını bekliyoruz. Aynı çağrıyı İstanbul için de yapıyoruz.

“HATAY’DA MEVCUT BAŞKAN EN İYİ SONUCU ALDI”

*Hatay depremde çok büyük bir yıkım yaşadı. Öyle olunca da travmanın bu kadar büyük olması normal. Devamında adaylaşma sürecinde biz bir kolaycılığa gitmedik. Ölçerek, araştırarak, başka alternatifler olabilir mi diye baktık. 4 araştırmanın sonucunda mevcut başkanın en iyi sonucu aldığını gördük. Son gün kendisiyle iki kez görüştük. Benim için çok zor bir süreçti.

GÖKHAN ZAN HAKKINDA ÇARPICI İDDİA…

*O süreçte TİP’in adaylaştırdığı arkadaş; önce İYİ Partiliydi. Sonra bize geldi önce Büyükşehir olmazsa Defne o olmazsa Arsuz talebinde bulundu. Ben Lütfü abiyle çok iyi geçinirim dedi.

*Sonrasında 6 Şubat’ta protestoları organize etti. Ben gözlerimle gördüm bunu. Bir grubu almış acayip bir hal içerisindeydi. Ben sonradan sonradan ne olduğunu anladım ve bir insan neden bu hale gelsin dedim.

*Mesela canın çok yanar yaparsın anlarsın bunu ama deprem felaketinin birinci yıl dönümü, AK Partili bakan alanda protesto ediliyor (ki ben onu da ayıpsadım), çok haklı şekilde insanlar isyan ediyorlar ama orada insanları bizim peşimize yönlendirmesi, Ekrem İmamoğlu’nun peşine Lütfü Savaş’ın peşine yönlendirmesi…

*Zaten diyorlardı siz onu bir de Hataylılara sorun. Sonradan sonradan ortaya çıktı.

İYİ PARTİ İLE YENİDEN İTTİFAK OLUR MU?

*Bu sistemdeki en büyük çarpıklık şu; eskiden seçim yapılırdı kim tek başına iktidar olursa olurdu olamazsa koalisyon hükümeti kurulurdu.

*Şimdi koalisyon görüşmeleri seçim yapılmadan önce yapılıyor. Seçim bittikten sonra da öbür seçimin koalisyon çalışmaları başlıyor. Bizim en büyük hatamız buydu geçmişte.

*Bu sistem partileri sırtlarından birbirine zincirle bağlanmış koşuculara çevirdi. Kimse rahat koşamadı herkes birbirine engel oldu.

*Onun yerine ittifak gerekecekse öncelikle İYİ Parti gibi hani diyorlar ya ‘müstakil ve hür iradeyle’… Bütün partiler ve CHP, sol ve sosyal demokrat bir parti olarak biz kendi özgür siyasetimizi yapabilmeliyiz. Aramızda nazeket olmalı ama rekabet de olmalı. Bu rekabet muhalefeti tek tipleştirmez. Bu rekabet iktidardan rahatsızlık duyan seçmene seçenek sunar.

*Mutlak ittifak partileri bir birine benzeştiriyor. O yüzden benim düşüncem kendi kimliğimizle sonraki seçime koşacağız. Sonra seçim yaklaşınca sporcular gibi bir tartılırız ve kilomuza bakarız ona göre otururuz masaya. Ama şimdiden başlayınca kimsenin de tartılmaya niyeti olmuyor. Seçime 3 ya da 5 ay kala bunun bir makulu bulunur.