"ÖZGÜR BASIN BUNU DA YAZIN! METİNER'E LAL KESİLENLER SONER'E COŞTU!"
Hunhar katiller, Yalçın hakkında ölüm fermanı çıkarmadı. Karşısında gözü dönmüş caniler yok.
Özgür basın, bunu da yaz
Hunhar katiller, Yalçın hakkında ölüm fermanı çıkarmadı. Karşısında gözü dönmüş caniler yok. Yargıçlarla, savcılarla muhatap kendisi.
Bir tarafta canına kastedilen yandaş bir kalem, diğer tarafta yasal suç takibine uğrayan muhalif bir gazeteci. Muhalif için kıyametler koparılıyor da yandaş için kılını kıpırdatmıyor kimse.
Basın özgürlüğü, adalet, vicdan ve benzeri tüm yüksek değerler muhalifin emrine verilsin, yandaşın payına da kurşunlar düşsün, öyle mi? Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa!
Metiner’e lal kesilenler
Mehmet Metiner’e suikast girişimi son anda önlensin. Kandil’den talimat aldığını söyleyen bir militan mahkemece tutuklansın. Ama eli silahlı teröristin gölge gibi izlediği, vurmak için fırsat kolladığı gazeteciye karşı büyük bir duyarsızlık sergilensin. Başlar öbür yana çevrilsin, görmezden gelinsin, yok sayılsın, sırf yandaş diye. Bu mudur?
Metiner’in canına, kalemine, yazma hürriyetine hiçbir kıymet-i harbiye atfedilmesin. Bastırılmış, korkutulmuş, sindirilmiş, susturulmuş, kimin umuru! Basın hürriyetinin yılmaz cengâverleri sağır ve dilsiz kesilsin hep birden. Tenezzül edip tek satırlık kalem oynatan çıkmasın aralarından. Pes vallahi, bu kadarına da pes!
Uzun lafın kısası; anlıyoruz ki özgür basının biri yandaşlar, diğeri de muhalifler için geçerli iki ayrı kriteri var. Yandaşın kanı helal katillere amma, velev ki hukuk istesin, kılına bile dokunulamaz muhalif olanın. Bahtına küssün yandaşlar, ne diyelim...
Daha yazının sonunu bekleyemeden tahammülsüzlük damarı depreşenlerin homurtularını duyar gibiyim. “Sen de Soner Yalçın için iki satır çiziktiremedin ama” diyorlar, eminim.
Alın size benim özgür basın kriterlerim. Soner Yalçın muhalif görüşleri sebebiyle takibata uğradıysa, baskına maruz kaldıysa, derdest edilip götürüldüyse sonuna kadar yanındayım. Fikirlerini hiçbir baskı ve tehdit altında kalmadan özgürce ifade etme hakkını kendi hakkım gibi savunmaktan çekinmem. Tek farkım, sizin gibi acullardan olmamamdır.
Çünkü hunhar katiller, Yalçın hakkında ölüm fermanı çıkarmadı, teröristler kara listeye almadı adını. Karşısında gözü dönmüş caniler yok. Yargıçlarla, savcılarla muhatap kendisi.
Soner Yalçın’a gelince
Biri illegal, diğeri legal süreçlere maruz kalan iki gazetecinin durumunu aynı terazide ancak sizin adaletiniz tartabilir. Bu sıkleti çekmez benim mizanım.
Muhalif olmak, kanun karşısında dokunulmazlık kazandırmaz kişiye, suç işleme imtiyazı da vermez kimseye. Ne Soner Yalçın ne de başka bir muhalif yahut yandaş kimlik, genel hukuk kaidelerinden müstesna tutulabilir.
Adı geçen hakkında yasal bir yargı süreci işletiliyor. Mahkeme kararıyla aksi sabit oluncaya kadar masumdur, elhak. Yargılama sonucunda şayet herhangi bir yasadışı faaliyeti, suça bulaşmışlığı, Ergenekon’la örgütsel bağı ispatlanamazsa oturur yeniden konuşuruz o zaman.
Fakat suçsuzluğuna kefil olmak için bu acele, bu telaş niye? Başka faaliyetlerinden dolayı suç isnat edilen bir gazeteci için adaletin tecellisini neden beklemeyelim, biriniz söylesin.
Çünkü yandaş değil mi? Çünkü muhalif mi? Ha, öyle mi!
Özgür basın, haydi bunu da yaz öyleyse. Yaz da bilelim!
Akif BEKİ / RADİKAL
Hunhar katiller, Yalçın hakkında ölüm fermanı çıkarmadı. Karşısında gözü dönmüş caniler yok. Yargıçlarla, savcılarla muhatap kendisi.
Bir tarafta canına kastedilen yandaş bir kalem, diğer tarafta yasal suç takibine uğrayan muhalif bir gazeteci. Muhalif için kıyametler koparılıyor da yandaş için kılını kıpırdatmıyor kimse.
Basın özgürlüğü, adalet, vicdan ve benzeri tüm yüksek değerler muhalifin emrine verilsin, yandaşın payına da kurşunlar düşsün, öyle mi? Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa!
Metiner’e lal kesilenler
Mehmet Metiner’e suikast girişimi son anda önlensin. Kandil’den talimat aldığını söyleyen bir militan mahkemece tutuklansın. Ama eli silahlı teröristin gölge gibi izlediği, vurmak için fırsat kolladığı gazeteciye karşı büyük bir duyarsızlık sergilensin. Başlar öbür yana çevrilsin, görmezden gelinsin, yok sayılsın, sırf yandaş diye. Bu mudur?
Metiner’in canına, kalemine, yazma hürriyetine hiçbir kıymet-i harbiye atfedilmesin. Bastırılmış, korkutulmuş, sindirilmiş, susturulmuş, kimin umuru! Basın hürriyetinin yılmaz cengâverleri sağır ve dilsiz kesilsin hep birden. Tenezzül edip tek satırlık kalem oynatan çıkmasın aralarından. Pes vallahi, bu kadarına da pes!
Uzun lafın kısası; anlıyoruz ki özgür basının biri yandaşlar, diğeri de muhalifler için geçerli iki ayrı kriteri var. Yandaşın kanı helal katillere amma, velev ki hukuk istesin, kılına bile dokunulamaz muhalif olanın. Bahtına küssün yandaşlar, ne diyelim...
Daha yazının sonunu bekleyemeden tahammülsüzlük damarı depreşenlerin homurtularını duyar gibiyim. “Sen de Soner Yalçın için iki satır çiziktiremedin ama” diyorlar, eminim.
Alın size benim özgür basın kriterlerim. Soner Yalçın muhalif görüşleri sebebiyle takibata uğradıysa, baskına maruz kaldıysa, derdest edilip götürüldüyse sonuna kadar yanındayım. Fikirlerini hiçbir baskı ve tehdit altında kalmadan özgürce ifade etme hakkını kendi hakkım gibi savunmaktan çekinmem. Tek farkım, sizin gibi acullardan olmamamdır.
Çünkü hunhar katiller, Yalçın hakkında ölüm fermanı çıkarmadı, teröristler kara listeye almadı adını. Karşısında gözü dönmüş caniler yok. Yargıçlarla, savcılarla muhatap kendisi.
Soner Yalçın’a gelince
Biri illegal, diğeri legal süreçlere maruz kalan iki gazetecinin durumunu aynı terazide ancak sizin adaletiniz tartabilir. Bu sıkleti çekmez benim mizanım.
Muhalif olmak, kanun karşısında dokunulmazlık kazandırmaz kişiye, suç işleme imtiyazı da vermez kimseye. Ne Soner Yalçın ne de başka bir muhalif yahut yandaş kimlik, genel hukuk kaidelerinden müstesna tutulabilir.
Adı geçen hakkında yasal bir yargı süreci işletiliyor. Mahkeme kararıyla aksi sabit oluncaya kadar masumdur, elhak. Yargılama sonucunda şayet herhangi bir yasadışı faaliyeti, suça bulaşmışlığı, Ergenekon’la örgütsel bağı ispatlanamazsa oturur yeniden konuşuruz o zaman.
Fakat suçsuzluğuna kefil olmak için bu acele, bu telaş niye? Başka faaliyetlerinden dolayı suç isnat edilen bir gazeteci için adaletin tecellisini neden beklemeyelim, biriniz söylesin.
Çünkü yandaş değil mi? Çünkü muhalif mi? Ha, öyle mi!
Özgür basın, haydi bunu da yaz öyleyse. Yaz da bilelim!
Akif BEKİ / RADİKAL