Özel'den CHP-İYİ Parti ittifakı hakkında kritik mesaj

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sözcü Televizyonu'nda Uğur Dündar'ın sorularını yanıtladı. Dündar'ın ittifak konusundaki sorusuna Özel, "Ben Meral Hanım’la, Sayın Genel Başkan’ımızla, onun deyimiyle Meral Ablam ile beraber pek çok zorluğu aşacağımıza inanıyorum." dedi.

CHP lideri Özgür Özel, gazeteci Uğur Dündar'ın gündeme dair sorularını yanıtladı.

KILIÇDAROĞLU VE ÖZDAĞ ARASINDAKİ PROTOKOL

Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“(Kemal Kılıçdaroğlu ve Ümit Özdağ arasında Mayıs seçimleri öncesi imzalanan protokole ilişkin) Bu protokolden haberdar olmadığımızı kamuoyuna açıklamıştım. Geçirdiğimiz kurultay sürecinde de bu konu oldu ama bunu bir siyasi parti kendisi için gündemde kalma aracına çevirmek istiyor. Ben böyle bir şeyin tarafı olmak istemem.

Beyefendi şimdi protokolü falan yayınlamış. O kendisini gündeme getirmek istiyor ama ben o tartışmanın tarafı olmam. Cumhuriyet Halk Partililer benim atanmışlarla değil, seçilmişlerle yöneteceğimi, bir daha gizli protokoller yapılmayacağını söylemiştim. Geriye dönüp de o konuya saplanmanın anlamı yok.

İş yerel seçim olduğunda bir sorumluluğumuz var hep beraber. O sorumluluk da şu: Ben kazanmazsam, sen kazanmazsan, biz kazanmazsak o kazanacak. O kim? Recep Tayyip Erdoğan. Muhalif seçmen, Erdoğan'ın üzerinde helikopterle uçup Araplara kupon arsa rezerve etmesini istemeyen seçmen. Bu seçmen, bizim ona kaybetmemize tahammül edemez. O zaman ne yapacağız? Yerel seçimlerde iş birlikleri yapmalıyız. Kaybettirecek formüller üzerinde durmak bize yakışmaz.

Ben Meral Hanım’la, Sayın Genel Başkan’ımızla, onun deyimiyle Meral Ablam ile beraber pek çok zorluğu aşacağımıza inanıyorum. Bunun için de ben üzerime ne düşüyorsa yapacağım. Umutla baktığım bir süreç. Mümkün olan en kısa sürede yapmalıyız. Olmazsa dünyanın sonu değil.

“ERDOĞAN, MHP'DEN KURTULMAYA ÇALIŞIYOR”

(Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın ‘yüzde 50 artı 1' çıkışı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamasına ilişkin) Erdoğan, MHP'den kurtulmaya çalışıyor. Türkiye'de çok önemli bir yoksulluk var, enflasyon var. Türkiye'nin gündemi bambaşka, bunlar gündemi başka bir şey ile meşgul ediyorlar. Memleketi meşgul etmeyin. Aranızda ne konuşursanız konuşun. Ben bunların ne ayrılığına ümit bağlarım, ne birlikteliklerinden tasa duyarım. Esas mesele bizim ne yapacağımız.

“BUGÜN ÇOK BÜYÜK BİR CENDERENİN İÇİNDEYİZ”

Bundan sonra CHP'yi gördüğünüz yerde hem etkin, hem yetkin, hem enerjik; sadece mecliste, sadece kürsüde değil, sahada, tarlada, sokakta göreceksiniz. Türkiye'de tarım, iş gücü, ulaştırma, akaryakıt maliyetleri, enerji maliyetleri, kuraklık ve yanlış planlama yüzünden kendi vatandaşımızın tarım yapabilme, hayvancılık yapabilme imkanları da ortadan kalktığı için bugün çok büyük bir cenderenin içindeyiz.

Türkiye'de artık bambaşka bir siyasi anlayışın gelip, Türkiye'yi büyütmesi, Türkiye'yi kalkındırması, ekonomiyi ayağa kaldırması ve bölüşüme müdahale etmesi gerekiyor. Zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olduğu bir Türkiye yerine artık büyümeden geniş kitlelerin pay alması gerekiyor.

“BİR SANATÇIYA VE SANATINA DUYDUĞUM SAYGIDAN NEZAKETLE ELİNİ ÖPTÜM”

(Pervin Chakar ve piyanist Paolo Villa'nın ‘Bir Opera Gecesi' dinletisine katılmasına ilişkin) Devlet Bey de kızdı geçen gün… Kızacaksa Tayyip Bey'e kızacak önce. Pervin Chakar, TRT Kürdi'de tek çıkan opera sanatçısı. Pervin Chakar (eleştirilere ilişkin) öyle biriyse neden devletin televizyonuna çıkarıyorsunuz? Kaldı ki ben Pervin Chakar, ‘Türkiye Kürdistan'ı' falan dememiş… Pervin Chakar'ın ‘Kürdistan' ifadesini Tayyip Erdoğan da kullanıyor, ‘Irak Kürdistan'ı' diye.

Muhteşem bir dinletiydi. Çıktık, çiçek vereceğiz, çok da tasarladığım bir şey değildi, elini uzatınca, sanatçıya duyduğum saygıdan bir de Atatürk'ün, Cumhuriyet'in değerleri böyledir, bir sanatçıya ve sanatına duyduğum saygıdan nezaketle elini öptüm. Ben sanatçının elini öptüm. Hiç pişman değilim. Yarın olsa yine aynı eli öperim. Pervin Chakar çıkıp da orada savaş çığırtkanlığı yapsa ben salonu terk ederim. Pervin Chakar benim de onurum, gururumdur.”