Osmanlı hanedan üyeleriyle AKP'li Birinci arasında 'davet krizi'
AKP'li Birinci, "Fethi Mübin aziz milletimizin tamamının mülküdür, bir aileye ait değildir" dedi.
AKP MKYK Üyesi Mücahit Birinci ile Osmanlı Hanedanı üyeleri arasında 'davet' tartışması yaşandı. Hanedan üyeleri, Atatürk Havalimanı'na yapılan millet bahçesi fidan dikme törenine Harun Osmanoğlu'nun davet edilmemesine tepki gösterdi. AKP'li Birinci, "Fethi Mübin aziz milletimizin tamamının mülküdür, bir aileye ait değildir" yanıtını verdi.
2. Abdülhamid’in torunu Nurhan Sultan Osmanoğlu Twitter hesabından, "Devletimizin İstanbul'un fethini büyük bir özenle kutlanması halkımızın nezdinde de çok büyük yere sahiptir. Fatih Sultan Mehmet Han'ın torunları olarak Osmanoğulları'nı temsilen Hanedan Ailesi Reisi, babam Harun Abdülkerim OSMANOĞLU'nun bu kutlamaya davet edilmesini beklerdik." paylaşımını yaptı.
AKP'li Birinci tweeti alıntılayarak, "Kıymetli Nurhan Sultan Hanımefendi, Sizler Türkiye Cumhuriyeti'nin eşit vatandaşlarısınız. Seyahat özgürlüğünüz de mevcut. Tüm vatandaşlarımız gibi sizler de tören ve açılışa davetlisiniz. Fakat Fethi Mübin aziz milletimizin tamamının değeridir, mülküdür. Bir aileye ait değildir." yanıtını verdi.
Nurhan Sultan Osmanoğlu daha sonra, "Aile olarak şahsi beklentimiz yok. Protokol derdimiz hiç yok. Biz de her Türk vatandaşı gibi eşit haklara sahibiz. Umarım sizlerde protokolde olmak yerine, özel olarak ayrılan bölgeler yerine halkın içinde bu kutlamada yer alırsınız." ifadesini kullandı.
"Sürgün yıllarını böyle bir günde gündeme taşımak kimsenin haddi değildir"
Bu tartışmaların ardından Harun Abdulkerim Osmanoğlu, AKP'li Mücahit Birinci'ye yönelik sert bir açıklama yaptı. Osmanoğlu şunları kaydetti:
"Biz Şeyh Edebali Hz.'den aldığımız düstur üzere süregelen Yavuz Sultan Selim Hanı'n devraldığı hilafet makamını yüzyıllarca temsil etmiş Osman Gazi torunlarıyız. Hanedan Sürgünü bu milletin ve bizlerin yüreğine düşürülmüş kor bir ateş iken bu meseleyei tekrar gündeme taşıyanlara ithafen; Bizler Fatih'in Yavuz'un, Kanuni'nin ve dahi Abdulhamid Han'ın torunlarıyız. Sürgün yıllarını böyle bir günde gündeme taşımak kimsenin haddi değildir. Necip milletimizin vicdanı bizler için en üstün mertebedir.
Bugün yaşanılan, iktidar partisinin MKYK üyesinin enaniyet dolu üslubu ile "seyahat özgürlüğünüz var" şeklinde beyanatı sonrası yaşanılan bu talihsiz olayın tüm sorumlulularını önce Allah'a sonra necip milletimizin pirüpak vicdanına teslim ediyorum
Osmanlı Hanedan Aile Reisi Harun Abdulkerim Osmanoğlu"
"Aba altından sopa göstermek hadsizliğinde bulunamazsınız!"
Birinci'nin paylaşıma tepki gösteren bir isim de Nilhan Osmanoğlu oldu. Nilhan Osmanoğlu, "Bu yazıda ki tavrı üzülerek okudum. Sebebi rahmetli babanız Yavuz Bahadıroğlu belli ki sizler vefa duygusundan yoksunsunuz lakin bizler değiliz! Babanızın mücadelesini unutmayacağım. Sizi ve vicdanınızı, bu basit kalp kırıklığa verdiğiniz siyasi rant kokan tavrınızla bırakıyorum. Cevabın içerisinde geçen 'seyahat özgürlüğünüz de var' şeklinde ki açıklama ile kendinizce bize sürgün günlerini Türkiye hanedanın giremediği günleri hatırlatıp aba altından sopa göstermek hadsizliğinde bulunamazsınız!!! Bu Fetih hepimizin ve bizler bu toprağın insanlarından biriyiz ve gurur duyuyoruz. Burada 90 yaşında ki Osmanoğlu aile reisinin hatırlanması davet edilmesi beklentisi kalp kırıklığı dile getirilirken sizler bu ailenin siyaset üstü bir konumda olduğunu bilerek tüm enaniyetiniz ile bu cevabı veriyor ve bu cevaptan oy devşiriyorsunuz. Unutmayınız ki bâki olan sadece Allah’tır" düşüncesini dile getirdi.
Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, Birinci’nin Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafını paylaştığı “Ceddimizin mirası Ayasofya'yı ikinci kez ihya eden milletin adamı, ecdadının has torunu... Allah ondan razı olsun…” paylaşımına göndermede bulunarak, “ “Utanmadan bir de ecdadın has torunu diye tweet atmışsın sen hayal görmeye devam et, sana olan kinim ikiye katlandı. Falanca kişinin oğlu!” yorumunu yaptı.
"Reisimize 'has Osmanlı torunu' dememiz ağrına gitmiş"
Birinci, Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu'nun yorumuna ilişkin olarak şunları kaydetti:
"Bu da tüm cümlelerimizi kasıtla çarpıtan bir başka "hanedan üyesi"nin paylaşımı. Reisimize "has Osmanlı torunu" dememiz ağrına gitmiş. Ecdadın mirasına bağlılık kan bağı ile olmaz, mirasını ihya ile oluyor. Recep Tayyip Erdoğan bu mirası ihya eden Liderdir.
Ecdadımızın ismine hürmeten dün sabrettik, ancak her "ben hanedan üyesiyim", hatta "geliniyim" diyen şahıs, son derece nazik sözlerimi dahi çarpıtarak, bizi kasıtla hedefe koymaya çalıştı. Bunun arka planında ne olduğunu biliriz. Şimdilik bu kadar ifade etmekteyim.
10'larca üye, mensubiyetlerine hiç yakışmayacak galiz ifadelerle, kast etmemin, aldığım aile terbiyesi ve tarihe bakış açım sebebiyle imkansız olan bazı hadiselere iğrenç şekilde atıf yaparak, bu kardeşinizi hedef gösterdi. Bu sistematik hale dönünce cevap zarureti hasıl oldu."
Birinci, "Seyahat özgürlüğü' nitelemem ile, sürgün yıllarını kastettiğim çarpıtması akıllara zarar bir beyandır. Aldığım aile terbiyesi, tarihe bakış açım, ceddinin mirasına sahip çıkan tavrım ortadadır. Dolayısıyla özür dilemesi gereken bu kardeşiniz değil, sözleri kasten çarpıtanlardır. Eğer biraz izanları var ise, Ayasofya'nın açılması ile ilgili çıktığımız yayınlardaki tavır ve beyanlarımıza bakarlar. Ayıptır!" düşüncesini dile getirdi.
Birinci, Damla Işık Osmanoğlu geçmiş tweetlerini paylaştı
Atatürk Havalimanı'ndaki törene katılan Damla Işık Osmanoğlu, AKP'li Birinci'yi etiketlereyek, "Halk insanı Sayın Mücahit Birinci protokol kartıyla ortalıkta dolaşırken, saatlerdir güneşin altında çalışıp 'alın teriyle' para kazanan Damla Işık Osmanoğlu’na güneş yanığı şoku Bizde böyle" tweetini paylaştı.
Birinci bu paylaşımın ardından Damla Işık Osmanoğlu'nun Gezi döneminde yaptığı paylaşımlarını gündeme getirdi. Birinci, "Bakınız bu yine, dün sözlerimi çarpıtan "hanedan mensubu" zatın "gelinimiz" dediği şahıs. Tanımam etmem. Siz tanıyın. Bakınız paylaşımlarına...Siyaset yapmazlarmış... Siyaset üstülermiş... Daha bunlar bir şey değil..." ifadesini kullandı.
Damla Işık Osmanoğlu'ndan açıklama: Kimsenin torpili ya da yalakası olmadan ‘helal’ para kazanıp mütevazı hayatlar yaşıyoruz
Damla Işık Osmanoğlu şunları söyledi:
"Dünden beri yazılanları sabırla ve anlamaya çalışarak takip ediyorum. Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi düşüncelerimi ifade etme özgürlüğüm var ama kişinin özgürlüğü bir başka kişinin özgürlüğünü tehdit etme sınırına kadar olur.
Ben bu sınıra her zaman dikkat ettim ve size de aynısını yapmanızı tavsiye ederim. O nedenle 6 bin küsur tweetimi üşenmeden okutan ekipler karşısında hesabımı bir süreliğine korumaya alıp ben de eski tweetlerime baktım ki burada arkadaşların büyük bir çabası var, uykusuz kalmışlar tebrikler.
Yavuz Selim Osmanoğlu ile 3 Temmuz 2021 tarihinde evlendik ve soyadımın yanına Osmanoğlu gibi taşıması ağır ama bir o kadar da onurlu bir sıfatı ekledim. Bu tarih itibariyle de bu soyismine yakışır bir şekilde hayatımı idame ettirmeye çalışıyorum. Hem eşim hem de ben kimseye matah etmeden, kimsenin torpili ya da yalakası olmadan ‘helal’ para kazanıp mütevazı hayatlar yaşıyoruz ve bu alanda da çok mutluyuz.
Bu tarih öncesinde attığım tweetler sadece benim sorumluluğumdur, bunu Osmanoğlu ailesine mal etmeye çalışarak algı operasyonu yapmanız sizi sadece komik duruma düşürür.
Bu aile her kültürden, her medeniyetten, her düşünceden insana her zaman kucak açmaya hazırdır. Kampanyanızı yürüteceğiniz adres burası değil, hiçbir zaman da olmayacak."