"ÖRTÜN DEĞİL BEYNİN ÇALIŞSIN"!..AKŞAM'IN TÜRBANLI YAZARI ELİF ÇAKIR'A HANGİ BAYAN YAZAR NELERİ TAVSİYE ETTİ?..
Sarışını, esmeri, uzun boylusu, kısa boylusu vardı.Modaya uygun giyineni, seksisi, sportifi vardı.Ama başörtülüsü yoktu.Artık var.Elif Çakır´dan bahsediyorum.Gazetemizin yeni yazarından.Hoş geldin Elif!
Nagehan Alçı, Elif Çakır'a "Tempo´daki sayfanı başörtün yüzünden kaybettin ama Akşam'a başörtün yüzünden gelmediğini ispat etmelisin" tavsiyesinde bulundu...
Örtüsüz yazar
Sarışını, esmeri, uzun boylusu, kısa boylusu vardı.
Modaya uygun giyineni, seksisi, sportifi vardı.
Ama başörtülüsü yoktu.
Artık var.
Elif Çakır´dan bahsediyorum.
Gazetemizin yeni yazarından.
Hoş geldin Elif!
* * *
Hoş geldin ama kendinle birlikte zor bir sınavı da beraberinde getirdin.
Başörtünü bir kenara koyup "başörtülü yazar" değil, salt "yazar" olarak var olma sınavını.
* * *
Tempo´daki sayfanı başörtün yüzünden kaybettin.
Oysa güzel yazılar yazıyordun.
Ama şimdi de başörtün yüzünden gelmiş olmamalısın buraya.
Öyle olmadığını anlatmalısın okuyucuna.
* * *
İslam ve demokrasi kavramlarını bağdaştırma çabası kadın üzerinden yürüyor hep.
İnancın dışa vurumu ifade özgürlüğüdür, deniyor ancak bu görev yalnızca kadına atfediliyor.
Toplum Müslüman kadınların başörtüleri ile var olma mücadelesini izliyor ama Müslüman erkek bu meselede kayıp sanki.
* * *
Siz hiç "sakallı yazar" diye bir sıfat duydunuz mu?
Ya da "takkeli gazeteci"?
Yok. Çünkü erkek karikatürize edilmiyor, bu çaba yalnızca kadına yönelik.
Örtülü kadın bir resim olarak normalleştikçe erkek de inecek sahaya.
Ama şimdilik bekliyor.
* * *
Bu yüzden sorumluluğun büyük Elif.
Cumhuriyetin "çağdaş" kadını yaratma aşaması dış görünüşe kilitlendi hep.
Tayyörüyle, açık başıyla ortada görünmesi yeterli oldu kadının.
Ve başı açık olmak tercih sebebi sayıldı.
* * *
Şimdi de aynı döngü "başı örtülü" kadın için tekrarlanıyor olabilir.
Salt o örtü tercih sebebi yapılabilir.
İçinde kimin olduğuna bakılmaksınız trend bunu gerektirdiği için başörtüsü sahaya sürülebilir.
* * *
Öyle olursa bundan yine kadın zarar görür.
Bu yüzden önemli olan başörtüsünü bir kenara koyarak yazmak yazıları.
* * *
Ben örtünü başkasının fularından, tokasından farklı görmüyorum.
Seni "tesettürlü yazar" olarak tanıtanlara da için için kızıyorum.
Karşı tarafı etiketleme kendini üstün görmeyi gerektirir diye düşünüyorum.
Ve sana fotoğrafına bakmaksızın "hoş geldin" diyorum.
http://w
Örtüsüz yazar
Sarışını, esmeri, uzun boylusu, kısa boylusu vardı.
Modaya uygun giyineni, seksisi, sportifi vardı.
Ama başörtülüsü yoktu.
Artık var.
Elif Çakır´dan bahsediyorum.
Gazetemizin yeni yazarından.
Hoş geldin Elif!
* * *
Hoş geldin ama kendinle birlikte zor bir sınavı da beraberinde getirdin.
Başörtünü bir kenara koyup "başörtülü yazar" değil, salt "yazar" olarak var olma sınavını.
* * *
Tempo´daki sayfanı başörtün yüzünden kaybettin.
Oysa güzel yazılar yazıyordun.
Ama şimdi de başörtün yüzünden gelmiş olmamalısın buraya.
Öyle olmadığını anlatmalısın okuyucuna.
* * *
İslam ve demokrasi kavramlarını bağdaştırma çabası kadın üzerinden yürüyor hep.
İnancın dışa vurumu ifade özgürlüğüdür, deniyor ancak bu görev yalnızca kadına atfediliyor.
Toplum Müslüman kadınların başörtüleri ile var olma mücadelesini izliyor ama Müslüman erkek bu meselede kayıp sanki.
* * *
Siz hiç "sakallı yazar" diye bir sıfat duydunuz mu?
Ya da "takkeli gazeteci"?
Yok. Çünkü erkek karikatürize edilmiyor, bu çaba yalnızca kadına yönelik.
Örtülü kadın bir resim olarak normalleştikçe erkek de inecek sahaya.
Ama şimdilik bekliyor.
* * *
Bu yüzden sorumluluğun büyük Elif.
Cumhuriyetin "çağdaş" kadını yaratma aşaması dış görünüşe kilitlendi hep.
Tayyörüyle, açık başıyla ortada görünmesi yeterli oldu kadının.
Ve başı açık olmak tercih sebebi sayıldı.
* * *
Şimdi de aynı döngü "başı örtülü" kadın için tekrarlanıyor olabilir.
Salt o örtü tercih sebebi yapılabilir.
İçinde kimin olduğuna bakılmaksınız trend bunu gerektirdiği için başörtüsü sahaya sürülebilir.
* * *
Öyle olursa bundan yine kadın zarar görür.
Bu yüzden önemli olan başörtüsünü bir kenara koyarak yazmak yazıları.
* * *
Ben örtünü başkasının fularından, tokasından farklı görmüyorum.
Seni "tesettürlü yazar" olarak tanıtanlara da için için kızıyorum.
Karşı tarafı etiketleme kendini üstün görmeyi gerektirir diye düşünüyorum.
Ve sana fotoğrafına bakmaksızın "hoş geldin" diyorum.
http://w