"ORTALIKTAN KAYBOLDUĞUMDA TÜRKİYE FARKLI SARSILIYOR"!..FEHMİ KORU'DAN "DÖN" ÇAĞRISI YAPANLARA CEVAP!..

Bir ay olarak planlanmış tatilimi onuncu gününde sona erdirdim işte. Okuyucu isteklerinin de başımın üstünde yeri var. Rodos bayram namazı arkadaşım Mehmet Y. Yılmaz'ın arzusuna elbette bigâne kalamam.

Dün bir, bugün iki...

Demek ki, benim gaybubet sınırım en fazla bir hafta; bir haftadan fazla ortalıktan kaybolduğumda Türkiye farklı sarsılıyor. Dün Hürriyet'te Ahmet Hakan, "Ne olur dön" çağrısında bulunuyordu benim için, Akşam'dan Serdar Akinan da diyeceğini dedikten sonra yazısını şu cümleyle bitiriyordu: "Bu yorum ve tahminin ötesi, uzunca bir süreden beri sessizliğini koruyan Taha Kıvanç'ın sahasına girdiğinden susuyorum."


Hürriyet'ten Mehmet Y. Yılmaz da bir gün önce özlemini dile getirmişti, hatırlayacaksınız. İçinden çıkamadığı bir konuyu, "Bunu bilse bilse en iyi o bilir" diye, benim bilirkişiliğime havale etmişti.


Bir ay olarak planlanmış tatilimi onuncu gününde sona erdirdim işte. Okuyucu isteklerinin de başımın üstünde yeri var. Rodos bayram namazı arkadaşım Mehmet Y. Yılmaz'ın arzusuna elbette bigâne kalamam.


"Hadi biraz komplo teorisi üretelim" başlıklı değinisinde, Mehmet Y. Yılmaz, 'günlükleri' ile ünlü Özden Örnek'i kalemine dolamış. Meğer star televizyonuna konuşmuş Örnek Paşa ve bir dizi itirafta bulunmuş... Okuyalım:


"1- Özden Örnek'in küçük oğlu Burak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından Sabah ve atv'nin alımı ile görevlendirilen Çalık Grubu'nda bir şirkette yönetim kurulu üyesi olarak çalışıyor. / 2- Büyük oğlu Tolga'nın çektiği bazı filmlere mali destek Çalık Grubu tarafından sağlanmış. / 3- Eşine ait bir gayrimenkulün kamulaştırma bedeli, Başbakan'ın araya girmesiyle ödenebilmiş. / 4- Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Burak, Kasımpaşa Deniz Hastanesi'nden 'askerliğe elverişli değildir' raporu aldığında, Özden Örnek, Donanma Komutanı imiş."


Hürriyet yazarının benden ricası bu ilişkilerden hareketle bir komplo teorisi kurmam... "Ne ilginç olurdu" diyor ve ekliyor: "Ancak böyle bir şey yapmayacağını biliyorum."


Ben şaşırtmayı severim. Hürriyet yazarının beklentisini niye boşa çıkartayım? Bundan özellikle heyecan duyarım. Kendisinin cesaret edemediği düğümü müsaadenizle ben atacağım: Bu tablodan çıkan sonuç, bir zamanlar Deniz Kuvvetleri Komutanı olarak MGK üyeliği yapmış, o makama gelene kadar kimbilir kaç kez terfi almış Oramiral (E) Özden Örnek, göründüğünün tersine ilişkilere sahip biriymiş...


Hem yalnız kendisi değil, eşi ve iki oğlu da...


Mehmet Y. Yılmaz'ın vardığı, ama dillendiremediği için bana havale ettiği sonuç bu olmalı.


Türkiye'de kurumlar arasında hâlâ yüksek duvarlar bulunsa da (mesela Hürriyet gazetesi neredeyse bütünüyle sol kökenli gazetecilerin elinde olsa da) bireysel alanda geçişlilik esastır. Bir üst düzey komutanın eşinin sorunu varsa bir belediye başkanı bunu çözmeyi, komutanın oğlu işsizse veya çevirdiği belgesele sponsor arıyorsa muhafazakâr bir işadamı durumuna çare aramayı görevi bilir.