ORHAN PAMUK'LA BAŞLAYAN YENİLİK DEVAM EDİYOR... RADİKAL'İ BU PAZAR SEZEN AKSU HAZIRLAYACAK !!!

Radikal'in Orhan Pamuk´la başlattığı konuk editör uygulaması büyük ilgi gördü.Bugünkü yazısında Orhan Pamuk´la çalışmayı anlatan Radikal Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan,gazeteyi bu pazar hazırlayacak ismi de açıkladı.

İşte İsmet Berkan´ın yazısı:

Orhan Pamuk'la çalışmak


Güneşli bir eylül günüydü. İstanbul'a tepeden bakan bir güzel lokantada
kültür-sanat editörümüz Cem Erciyes'le birlikte Orhan Pamuk'u konuk ettik. Amacımız, yaz aylarında gazete içinde düzenlediğimiz bir seri toplantıda ortaya çıkan bir fikri ona aktarmaktı.
2006'nın yaz aylarında, Radikal'in 10. yayın yılında yapacağımız etkinlikleri konuşmak üzere bir dizi toplantı düzenledik gazete içinde. Ortaya atılan ve çok ilgi gören fikirlerin başında gazetenin bazı günler konuk editörler tarafından yönetilmesi de geliyordu. Benim sürekli işlerin mekaniğini merak eden kafam hemen şu soruyu sormuştu: "Tamam çok iyi fikir ama kime yaptıracağız?" Neredeyse ağız birliğiyle ilk isim ortaya çıkmıştı: Orhan Pamuk.
Pamuk, fikri aktardığımızda deyim yerindeyse üstüne atladı. O sırada Nobel kazanmamıştı, Amerika'ya, New York'taki Columbia Üniversitesi'ne konuk öğretim üyesi olarak gitmeye hazırlanıyordu. Programımızı onun dönüşüne göre ayarladık, hatta tarih bile belirledik: 24 Aralık pazar günü gazeteyi Orhan Pamuk çıkaracaktı.
Ancak bu görüşmeden çok kısa bir süre sonra Pamuk'un Nobel'i aldığı açıklandı. Herkes gibi ben de çok sevinen ve gururlananlar arasındaydım. Düşünsenize, hayatımda ilk ve büyük ihtimalle son defa, yüz yüze tanıştığım, birlikte yemek yediğim, sohbet ettiğim, espriler paylaştığım biri Nobel almıştı. Konunun bırakın edebiyatla, Türkçeyle, Türk olmakla ilgili yönlerini, sadece kişisel tarafı bile sanki kendim Nobel almışım gibi sevinmeme yetiyordu zaten.
Pamuk'u o günden sonra ilk olarak Stockholm'de, Nobel töreni öncesinde gördüm. Açıkçası tedirgindim, acaba bizim projemizi yapmaya hâlâ niyetli miydi? Ama daha önce Milliyet'in Washington temsilcisi Yasemin Çongar içimi rahatlattı. O, Pamuk'la uzun bir söyleşi yapmış, söyleşi sonrası sohbet sırasında Pamuk, Radikal'i bir günlüğüne çıkaracağı için çok heyecanlı olduğunu söylemişti.
Zaten Pamuk'un da gördüğünde bana ilk sorusu, "Yapıyoruz değil mi?" oldu. Evet, elbette yapıyorduk. Ama sonra tarihi iki hafta erteledik, çünkü 24 Aralık'ı izleyen pazar yılbaşı ve bayramın ilk günüydü, biz de 7 Ocak'ta karar kıldık, Pamuk da biraz rahatladı, çünkü 'Hâlâ iyi bir fikir bulamadım' diyordu.
4 Ocak akşamı bu kez ek yayınlar yönetmenimiz Tuğrul Eryılmaz ve yine Cem Erciyes'le birlikte buluştuk Orhan Pamuk'la. Her an caymaya hazırdı, çünkü çok heyecanlıydı. O gece onu biraz teskin ettik, olası gazete yapma biçimlerini anlattık, o da makul buldu.
Cumartesi sabahı 10.30'da Pamuk'un İstanbul Cihangir'deki 'yazı evi'nin önündeydim. Cihangirliler bir hoşluk yapmışlar, apartmanın sokak kapısının karşısındaki duvara kocaman 'Teşekkürler Orhan Pamuk' yazmışlar.
Otomobile bindik. Aslında ben de epey heyecanlıyım. Pamuk'un heyecanı da yüzünden okunuyor. Onu teskin etmek için, "En kötü ihtimalle" dedim, "Bugün (cumartesi) çıkan Radikal kadar kötü bir Radikal yaparsınız. Ama gazeteler yaşayan varlıklardır ve kalabalıklarla yaşarlar. Onu yapan kalabalığa bir kişinin, bir ekstra fikrin katılması bile çıkan gazeteyi biraz daha iyi yapar. O bakımdan müsterih olun."
Bu sözler onu ne kadar teskin etti, bilinmez ama gazeteye varıp haber toplantısına girince Pamuk'un heyecanlı veya değil ne kadar çetin
ceviz olduğunu hemen anladım. Gündemlerdeki görece en önemsiz haberleri bile sonuna kadar sorguluyor, yeni yeni bakış açıları ve incelikler ö