Orhan Pamuk dert yandı: Altı yıl çalışıp roman yazıyorsun, ilk soru Erdoğan oluyor!
Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, kendisine Erdoğan'ın sorulmasına "Altı yıl boyunca çalışıyorsun, 650 sayfa yazıyorsun ve ilk soru Erdoğan" sözleriyle tepki gösterdi.
Pamuk, Fransız gazetesi Libération’a verdiği söyleşide kendisine Erdoğan'ın sorulmasına "Altı yıl boyunca çalışıyorsun, 650 sayfa yazıyorsun ve ilk soru Erdoğan" sözleriyle tepki gösterdi.
Diken'in Libération gazetesinden referans verdiği haberine göre, Frédérique Roussel isimli gazeteci geçen hafta yaptığı söyleşide Pamuk’a son kitabı ‘Kafamda Bir Tuhaflık’ ve yazarlığı hakkındaki soruların ardından “Siyasetten bahsedebilir miyiz?” diye sordu.
"Umberto Eco 'Bana her zaman Berlusconi hakkıda soruluyor' dedi"
Pamuk, bu giriş sorusuna aslında kendisine siyaset sorulmasına kızdığını belirterek şu yanıtı verdi:
“Kitabımı okumayan insanlar bana ülkemdeki siyasi durumu nasıl değerlendirdiğimi soruyor. Bense romanım hakkında bir söyleşi istiyorum. Çünkü hayatımın altı yılını Mevlüt’e (Kafamda Bir Tuhaflık’ın karakteri) verdim ve sorulan ilk soru ‘Erdoğan hakkında ne düşünüyorsunuz’ oluyor. Umberto Eco’yla bir gün geçirdim, ona bunun belki de tipik bir Türk problemi olduğundan bahsettim. Bana, ‘Hayır, bana da her zaman Berlusconi (Eski İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi) hakkında soru soruyorlar’ dedi. Altı yıl boyunca çalışıyorsun, 650 sayfa yazıyorsun ve ilk soru: ‘Erdoğan.’ Ama Türkiye İtalya değil. Durum korkunç.”
"Güçler ayrılığı ortadan kalktı"
Pamuk, son ifadesini biraz açması istendiğinde, ifade özgürlüğünün kalmadığını, artık aşırı otoriter bir siyasi ortamın oluştuğunu belirterek, referandumla getirilen anayasa değişikliğinin güçler ayrılığı ilkesini ortadan kaldırdığını söyledi.
Yine de kötümser olmadığını belirten Pamuk, referandum süresince ‘Evet’ kampanyasının yoğun yürütüldüğünü gözlemlediği İstanbul Kadıköy’de yüzde 80 oranında ‘Hayır’ çıkmasını örnek gösterdi.
Diken'in Libération gazetesinden referans verdiği haberine göre, Frédérique Roussel isimli gazeteci geçen hafta yaptığı söyleşide Pamuk’a son kitabı ‘Kafamda Bir Tuhaflık’ ve yazarlığı hakkındaki soruların ardından “Siyasetten bahsedebilir miyiz?” diye sordu.
"Umberto Eco 'Bana her zaman Berlusconi hakkıda soruluyor' dedi"
Pamuk, bu giriş sorusuna aslında kendisine siyaset sorulmasına kızdığını belirterek şu yanıtı verdi:
“Kitabımı okumayan insanlar bana ülkemdeki siyasi durumu nasıl değerlendirdiğimi soruyor. Bense romanım hakkında bir söyleşi istiyorum. Çünkü hayatımın altı yılını Mevlüt’e (Kafamda Bir Tuhaflık’ın karakteri) verdim ve sorulan ilk soru ‘Erdoğan hakkında ne düşünüyorsunuz’ oluyor. Umberto Eco’yla bir gün geçirdim, ona bunun belki de tipik bir Türk problemi olduğundan bahsettim. Bana, ‘Hayır, bana da her zaman Berlusconi (Eski İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi) hakkında soru soruyorlar’ dedi. Altı yıl boyunca çalışıyorsun, 650 sayfa yazıyorsun ve ilk soru: ‘Erdoğan.’ Ama Türkiye İtalya değil. Durum korkunç.”
"Güçler ayrılığı ortadan kalktı"
Pamuk, son ifadesini biraz açması istendiğinde, ifade özgürlüğünün kalmadığını, artık aşırı otoriter bir siyasi ortamın oluştuğunu belirterek, referandumla getirilen anayasa değişikliğinin güçler ayrılığı ilkesini ortadan kaldırdığını söyledi.
Yine de kötümser olmadığını belirten Pamuk, referandum süresince ‘Evet’ kampanyasının yoğun yürütüldüğünü gözlemlediği İstanbul Kadıköy’de yüzde 80 oranında ‘Hayır’ çıkmasını örnek gösterdi.