Orhan Erinç: Mehmet Faraç kadın çalışanı saçından sürüklediği için iş akdi feshedildi
Cumhuriyet gazetesi davası 4. gününde verilen savunmalarla devam ediyor
Cumhuriyet gazetesi davası 4. günün verilen savunmalarla sürüyor. Bugün savunma yapan isimler Orhan Erinç ve Hikmet Çetinkaya oldu.
Erinç, Mehmet Faraç ve Mustafa Balbay'ın gazeteden ayrılış sürecine ilişkin bilgiler verdi.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, iki ismin savunmaları şu şekilde:
CHP adaylığını açıkladıktan sonra Balbay'ın yazılarına son verildi. Gazetecilik etiği açısından doğru buydu.Yargılanmayan vakıf yöneticileri itirafçı oldu demiştim.Şükran Soner'in ifadesinin öyle olmadığını anladım. Düzeltmek istedim.
Vakfın, Cumhuriyet yazarlarını tasfiye ettiği, gazetenin geleneksel politikasını değiştirmekle, Önder Çelik'in seçilmesini sağlamakla suçlanıyorum. Bu İnan Kıraç'ın ifadesine dayandırılıyor. Vakfın yapısı değiştirilerek Cumhuriyet'in değerlerinden uzaklaştırıldığını öne sürüyor.Cumhuriyet'te her görüş yayınlanır. Atatürkçü laik çizgi esastır. Haber, haberdir.
Mustafa Balbay'ın cezaevinden gönderdiği oy kabul edilmiştir. İnan Kıraç da yurtdışından zarfla göndermiştir. Bunu önceden bidiğim iddiası yanlıştır. Zarf toplantıda açıldı. İnan Kıraç ile bu konuda hiç görüşmedim. Seçim sırasında oyun bu şekilde kabul edilip edilemeyeceğine dair tartışmayı ben açtım. İki görüş savunuldu ve kabul edilemeyeceğine karar verildi. Biz Vakıf senedindeki maddeyi bu şekilde yorumladık. Önder Çelik bu şekilde seçildi. Bu yönetim kurulunun kararıdır, tavsiye ya da yönlendirme olmamıştır. Yıllardan beri Cumhuriyet'in çeiştli kademesinde 36 yıldır çalışırken bunu seçmemizin suç sayılması anlaşılmazdır. Bu seçimlerle ilgili dava açtılar, dava açanlar duruşmada bulunmadılar. Mustafa Pamukoğlu ve Vatan Partisi'ndeki arkadaşları Cumhuriyet'i Aydınlık gazetesi yapmak için çaba içine girip bizi suçladılar. Alev Coşkun ise vakıf konusunu hukuki bir mecradan çıkarıp cezai soruşturmaya katmıştır.
Mehmet Faraç, Cumhuriyet'in kadın çalışanlarından birini saçından sürüklediği için iş akdi kesilmiştir. Aydınlık gazetesinin okurudur. Mehmet Faraç Cumhuriyet Vakfı'na seçilmek için CHP sekreterinin elini öpmüştür bir kişidir. Cumhuriyet'te çalışmayan bir kişinin yazısı Cumhuriyet'te yayımlanmaz.
1957'de başladım mesleğe. 6'ıncı yılımdayım. Sendika ve TGC'de yönetim görevlerini söyleyerek yönetim nedir ne değildir bilirim. Yazdıklarımızla gazetecilik yapmıyoruz da sanki birilerine mesaj veriyormuşuz gibi bir anlayış var. Bu dava sadece gazeteciliğin yargılandığı bir dava değildir. Buradaki arkadaşlarım mesleklerini yapmaktan da KHK ile çıkarılmışlardır. Yolsuzluk usulsüzlük kavga dövüş bizim için haberdir ama yargıç ve savcılar için belgeler yasal elde edilmemişse hukuken değeri yoktur.
'Bizi tasfiye ettiler' diyen Mehmet Faraç 2010, Alev Coşkun 2013, Mustafa Balbay 2015 yılında ayrıldı. 3 farklı tarihi nasıl birleştiriyorlar
Suçlamalardan en önemlisi Cumhuriyet Vakfı'nı ele geçirmek ve yayın politikasını değiştirmek.
Cumhuriyet'in yayın politikası değil, Türkiye'nin gündemi değişti, haber akışı ona göre belirlenir oldu.
Savcının atadığı bilirkişi uzman olsaydı Türkiye'nin gündeminin değiştiğini yayın politikasının değiştiğini anlardı.
Mehmet Faraç çıkarıldığında Vakıf Başkan Vekili Alev Coşkun'dur. Alev Coşkun seçilmediğinde oy vermeyenlerden biri de Mustafa Balbay'dır. Kim, kimin zamanında tasfiye edilmiştir? Mehmet Saraç çıkarıldığında Cumhuriyet Vakfı Başkan Vekili Alev Coşkun'dur.
HİKMET ÇETİNKAYA: YILMADAN YAZDIK
Ben gazeteciyim. 51 yıldır Cumhuriyet gazetesindeyim. Laik, demokratik, hukuk devleti ilkelerinden asla vazgeçmem. Poliste, yargıda, eğitimde örgütlenmelerini haberleştirdiğim yıllarda Türkiye Fethullah Gülen'i tanımıyordu.
Birçok ceza davasında yargılandım. Gülen hakkımda şikayet dilekçeleri verdi, tazminat davaları açtı. Ama yılmadan yazdık.
FETÖ'nün sahte evraklarla bir çok yerde örgütlendiklerine kimseyi inandıramadık. Cemaatin ne kadar masum, benim ne kadar kötü olduğum hep söylendi. Hakkımda davalar açtılar çoğundan beraat ettim.
'Altın Nesil' adı altında Amerika'da örgütlenmesini yazdığımızda kimse olup bitenleri görmedi.
Devletten maaş alan bu imamın gerçek yüzünü açığa çıkarttım. Yıllarca peşimizden koştular aldırmadık.
Bu iddianameyi reddediyorum Beraat kararı verilmesini talep ediyorum.
Erinç, Mehmet Faraç ve Mustafa Balbay'ın gazeteden ayrılış sürecine ilişkin bilgiler verdi.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, iki ismin savunmaları şu şekilde:
CHP adaylığını açıkladıktan sonra Balbay'ın yazılarına son verildi. Gazetecilik etiği açısından doğru buydu.Yargılanmayan vakıf yöneticileri itirafçı oldu demiştim.Şükran Soner'in ifadesinin öyle olmadığını anladım. Düzeltmek istedim.
Vakfın, Cumhuriyet yazarlarını tasfiye ettiği, gazetenin geleneksel politikasını değiştirmekle, Önder Çelik'in seçilmesini sağlamakla suçlanıyorum. Bu İnan Kıraç'ın ifadesine dayandırılıyor. Vakfın yapısı değiştirilerek Cumhuriyet'in değerlerinden uzaklaştırıldığını öne sürüyor.Cumhuriyet'te her görüş yayınlanır. Atatürkçü laik çizgi esastır. Haber, haberdir.
Mustafa Balbay'ın cezaevinden gönderdiği oy kabul edilmiştir. İnan Kıraç da yurtdışından zarfla göndermiştir. Bunu önceden bidiğim iddiası yanlıştır. Zarf toplantıda açıldı. İnan Kıraç ile bu konuda hiç görüşmedim. Seçim sırasında oyun bu şekilde kabul edilip edilemeyeceğine dair tartışmayı ben açtım. İki görüş savunuldu ve kabul edilemeyeceğine karar verildi. Biz Vakıf senedindeki maddeyi bu şekilde yorumladık. Önder Çelik bu şekilde seçildi. Bu yönetim kurulunun kararıdır, tavsiye ya da yönlendirme olmamıştır. Yıllardan beri Cumhuriyet'in çeiştli kademesinde 36 yıldır çalışırken bunu seçmemizin suç sayılması anlaşılmazdır. Bu seçimlerle ilgili dava açtılar, dava açanlar duruşmada bulunmadılar. Mustafa Pamukoğlu ve Vatan Partisi'ndeki arkadaşları Cumhuriyet'i Aydınlık gazetesi yapmak için çaba içine girip bizi suçladılar. Alev Coşkun ise vakıf konusunu hukuki bir mecradan çıkarıp cezai soruşturmaya katmıştır.
Mehmet Faraç, Cumhuriyet'in kadın çalışanlarından birini saçından sürüklediği için iş akdi kesilmiştir. Aydınlık gazetesinin okurudur. Mehmet Faraç Cumhuriyet Vakfı'na seçilmek için CHP sekreterinin elini öpmüştür bir kişidir. Cumhuriyet'te çalışmayan bir kişinin yazısı Cumhuriyet'te yayımlanmaz.
1957'de başladım mesleğe. 6'ıncı yılımdayım. Sendika ve TGC'de yönetim görevlerini söyleyerek yönetim nedir ne değildir bilirim. Yazdıklarımızla gazetecilik yapmıyoruz da sanki birilerine mesaj veriyormuşuz gibi bir anlayış var. Bu dava sadece gazeteciliğin yargılandığı bir dava değildir. Buradaki arkadaşlarım mesleklerini yapmaktan da KHK ile çıkarılmışlardır. Yolsuzluk usulsüzlük kavga dövüş bizim için haberdir ama yargıç ve savcılar için belgeler yasal elde edilmemişse hukuken değeri yoktur.
'Bizi tasfiye ettiler' diyen Mehmet Faraç 2010, Alev Coşkun 2013, Mustafa Balbay 2015 yılında ayrıldı. 3 farklı tarihi nasıl birleştiriyorlar
Suçlamalardan en önemlisi Cumhuriyet Vakfı'nı ele geçirmek ve yayın politikasını değiştirmek.
Cumhuriyet'in yayın politikası değil, Türkiye'nin gündemi değişti, haber akışı ona göre belirlenir oldu.
Savcının atadığı bilirkişi uzman olsaydı Türkiye'nin gündeminin değiştiğini yayın politikasının değiştiğini anlardı.
Mehmet Faraç çıkarıldığında Vakıf Başkan Vekili Alev Coşkun'dur. Alev Coşkun seçilmediğinde oy vermeyenlerden biri de Mustafa Balbay'dır. Kim, kimin zamanında tasfiye edilmiştir? Mehmet Saraç çıkarıldığında Cumhuriyet Vakfı Başkan Vekili Alev Coşkun'dur.
HİKMET ÇETİNKAYA: YILMADAN YAZDIK
Ben gazeteciyim. 51 yıldır Cumhuriyet gazetesindeyim. Laik, demokratik, hukuk devleti ilkelerinden asla vazgeçmem. Poliste, yargıda, eğitimde örgütlenmelerini haberleştirdiğim yıllarda Türkiye Fethullah Gülen'i tanımıyordu.
Birçok ceza davasında yargılandım. Gülen hakkımda şikayet dilekçeleri verdi, tazminat davaları açtı. Ama yılmadan yazdık.
FETÖ'nün sahte evraklarla bir çok yerde örgütlendiklerine kimseyi inandıramadık. Cemaatin ne kadar masum, benim ne kadar kötü olduğum hep söylendi. Hakkımda davalar açtılar çoğundan beraat ettim.
'Altın Nesil' adı altında Amerika'da örgütlenmesini yazdığımızda kimse olup bitenleri görmedi.
Devletten maaş alan bu imamın gerçek yüzünü açığa çıkarttım. Yıllarca peşimizden koştular aldırmadık.
Bu iddianameyi reddediyorum Beraat kararı verilmesini talep ediyorum.