ORAY EĞİN'E ZEYNEP ORAL'DAN CEVAP: YAZINIZI BAŞTAN SONA DÜZELTMEYE KALKSAM AKŞAM GAZETESİNİN BİR EK YAYINLAMASI GEREKİR

Gazeteci-yazar Zeynep Oral, Oray Eğin'in dün Akşam'da yayınlanan 'Zeynep Hanım bizi hep kandırdınız' başlıklı yazısına cevap verdi. Zeynep Oral, Eğin´e gönderdiği yazıda gazeteciliğin etik kurallarını hatırlattı.

Meslek Etiği

24.07.2006 Tarihli Akşam´daki köşenizde "Zeynep Hanım bizi hep kandırdınız" başlıklı yazınızı, önce şaşarak, okuduklarıma inanmayarak , sonra anlamaya çalışarak ve de gülerek, kahkahalarla okudum.

Beni tanımadığınız, hiçbir kitabımı okumadığınız, Sivil Toplum Kuruluşlarındaki çalışmamı bilmediğiniz ortada. Hatta üzerine yazı yazdığınız "Meslek Yarası"nı dahi okumadığınız anlaşıyor. Okusaydınız , bir yazıda bunca çok bilgi eksikliği ve yanlış bulunmazdı.

Beni tanımanız, çalışmalarımı bilmeniz elbet şart değil. Ama insan hiç bilmediği bir konuda ya da bir kişi hakkında yazı yazmak zorunda da değil. Hadi diyelim, çeşitli nedenlerle, hakkımda yazmak arzunuzu engelleyemediniz... Ben olsam, önce araştırır, hakkında yazacağım insanın kitaplarını okur, sonra yazardım.

Yazınızda baştan sona her cümledeki yanlışları tek tek sıralamayı düşündüm önce. Ancak o kadar çok ki, hangisi düzeltsem ... Hepsini düzeltmeye kalksam Akşam gazetesinin bir ek yayınlaması gerekir. Cevap hakkımı kullanıp bu yazımı köşenizde yayınlamanızı istediğimden, bundan vazgeçmek zorunda kaldım.

Meslek Etiği

Size yanıt vermemin temel nedeni, gelecekte olgunlaşmasını ve başarılı olmasını dilediğim bir meslektaşa gazetecilik, meslek etiği diye bir olguyu hatırlatmak. Bu meslekte etik, insanların birbirine saygılı olmayı gerektirir. Bu, eleştiri olmayacak demek de değildir. Ama eleştiri düşünce yazısıdır: Bir sisteme oturmalı, dayanağı olmalı, bilgiye, araştırmaya dayanmalı , referansları ortaya koymalı.

Yazınızda yanlışların birkaçını düzeltmekle yetineceğim:
"İşsiz kaldığı beş yıl boyunca"... Yanlış. ("Meslek Yarası"nı okusaydınız, bilirdiniz.) İşsiz kaldığım süre 3 aydır.

Beş yıldır tek malzememim işten atılmak olması : Yanlış. 2001 Haziranından beri Cumhuriyet Gazetesinde çalışıyorum. Beş yılda binlerce yazı yazdım, yüze yakın kongreye katıldım, onlarca eğitim semineri , konferans verdim. Cumhuriyet´teki yazılarımla, tam işgalden önce Bağdat´ta "sokaktaki adam"ın sesini duyuran ; kısa bir süre önce stadyumlardan ve duvarlardan şiddet içeren "Cehenneme hoş geldiniz" slogan ve afişlerini kaldırtan bendim... ( Fazlasını söylemek bana yakışmaz , kişiliğime uymaz.)... Son beş yılda 400 sayfalık "Karanlıktaki Işık" adlı bir tiyatro kitabım ve fotoğraf sanatçısı Faruk Akbaş´la birlikte "İnsan Anadolu" kitabım yayınlandı. "Kadın Olmak" kitabımı güncelleştirdim. Biraz araştırsaydınız "tek malzememin" işsiz kalmak olmadığını öğrenebilirdiniz.

"Anladık ki Zeynep Orallar bizi yıllarca kandırmış" diye başlayan, hani "Sesi olmayana ses sanatçısı , kitap yazmayana büyük romancı" dediğimi, yalnız Robert Kolej çıkışlıları kolladığımızı söylediğiniz bölümler : Haklısınız bir tek ses sanatçısı üzerine, üstelik yalnız yazı da değil, koskoca bir kitap yazdım. Bu kadar öfkeleneceğinizi bilmiyordum. "Tutkunun Romanı" kitabımda anlattığım Leyla Gencer´di ...

Ah evet, 30 küsur yıldır birçok sanatçı, yazar, şair üzerine de ne çok , ne çok yazdım. Hakkında en çok yazdıklarım Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Azra Erhad, Nazım Hikmet, Bedri Rahmi, Melih Cevdet, Necatigil, Dağlarca, Gülten Akın, Aliye Berger, Abidin Dino, Avni, Balaban, Eren Eyüboğlu, Semiha Berksoy, Erol Akyavaş... Yüzlercesi, binlercesi üzerine yazdım! Meğer sizin deyişinizle "Üstelik bizim kültürümüz de değil, kaba bir Batı taklidi"ymiş hepsi. "Bu yüz