Oray Eğin skandal tacizi yazdı: Deniz Türkali'yi kim taciz etti?
Habertürk yazarı Oray Eğin, bir dönem Milliyet'ye muhabir olarak çalışan Deniz Türkali'nin başından geçen taciz olayını köşesine taşıdı.
Deniz Türkali'nin bir Bakan tarafından taciz edildiği skandal olayı köşesinde anlatan Oray Eğin, o dönem Tufan Türenç'in verdiği tepkiye de değiniyor.
Deniz Türkali başından geçen olayı anlatınca Tufan Türenç "Sen de kaşınmışsın" diyerek tepki veriyor.
İŞTE ORAY EĞİN'İN YAZISINDAN İLGİLİ BÖLÜM:
DENİZ Türkali’yi oyuncu, şarkıcı, anne, eş ve hatta restoran işletmecisi olarak bilirim ama bir dönem gazetecilik yaptığını duymamıştım. Murat Çelikkan’ın onunla yaptığı “... daha dans edicem...” adlı nehir söyleşi kitabından öğrendim.
Türkali 70’li yılların sonunda Babıâli’ye muhabir olarak giriyor ve Milliyet’te çalışıyor.
“Tecavüze uğramadım ama taciz ve tecavüz yeltenmelerinin faillerinden söz etmeyeyim” diyor o dönemle ilgili. “Hayattalar çünkü.”
8 Mart 1977 Kadınlar Günü hakkında bir haber dosyası hazırlarken yolu Ankara’ya düşüyor ve bir arkadaşı vesilesiyle bakanlığa görüş almaya gidiyor.
Dönemin MSP’li bakanıyla makamında görüşüyor. Üzerinde bir blucin ve gömlek var, gömleğinin kolları sıvanmış ama göğüsleri açık. Bakan MSP’li olduğu için saygısızlık olmasın diye düğmelerini kapatıyor görüşmeden önce Türkali, kollarını ilikleyip makamına giriyor.
Bakana sorularını iletiyor, bakan da yazılı yanıt vereceğini söylüyor.
Türkali ertesi gün Milliyet bürosuna döndüğünde ise ortalığı karışmış buluyor. Herkes onu arıyor, bir gece önce bakanın gazeteye gelip onu aradığını, sabaha karşı 2’ye kadar beklediğini söylüyorlar.
Türkali de anlam veremiyor. Sonuçta tek beklediği sorulara verilecek yazılı yanıtlar; bizzat gelmesi, araması biraz tuhaf.
MAKAMDA BULUŞMA
Ertesi gün bakanın özel kalemini aradığında hemen makamına gelmesini söylüyorlar Türkali’ye. Kapının önündeki kalabalığa rağmen Türkali hemen odaya alınıyor. Yazılı cevapları almayı beklerken bakan oturmasını söyleyip bir itirafta bulunuyor: “Ben sana âşık oldum.”
Türkali kendince konuyu geçiştirmeye kalktıkça bakan üsteliyor, elinde tuttuğu yanıtları vermiyor ve ona sarılmaya kalkıyor.
“İkimiz başladık didişmeye, ben iki elimi koydum araya ve kurtulmaya çalışıyorum” diye anlatıyor Türkali: “Bir yandan da nevrim döndü, masanın üstünde kristal kül tablası var. ‘Alayım şunu kafasına geçireyim’ diyorum. ‘Kesin şunu’ diyorum, tehdit ediyorum, ‘Ben gazeteciyim ve bunları yazarım’ diye.”
Buna karşılık bakan da tekzip edeceğini, kendisine daha çok inanacaklarını söylüyor.
Türkali ancak “Sayın Bakan, bakın maneviyat çok önemli, şimdi siz beni bırakın, bu aşk manevi olarak sürsün” deyince kurtuluyor elinden. Cevapları alıp Meclis’ten ödü kopmuş bir şekilde çıkıyor.
TUFAN TÜRENÇ’İN TEPKİSİ
Bir süre hiç kimseye bir şey anlatmayıp babasına açılıyor, o sırada evde olan Mustafa Ekmekçi de “Bir kız rüyasında bakanın odasına gidiyor, bakana saldırıyor, rüyalar hep ters çıkar ya” diye bir yazı yazıyor. Bunun üzerine Ankara birbirine giriyor, bakanların eşleri kocalarına hesap soruyor.
Türkali’yi en çok hayal kırıklığına uğratansa epey bir zaman geçtikten sonra Milliyet’te konuyu açınca erkek meslektaşlarından aldığı tepki. Tufan Türenç, Hasan Pulur ve Turhan Aytul’un olduğu bir ortamda başından geçeni anlatıyor.
Türkali’nin aktardığına göre Türenç ona “Oooo sen de kaşınmışsın” diyor.
Deniz Türkali başından geçen olayı anlatınca Tufan Türenç "Sen de kaşınmışsın" diyerek tepki veriyor.
İŞTE ORAY EĞİN'İN YAZISINDAN İLGİLİ BÖLÜM:
DENİZ Türkali’yi oyuncu, şarkıcı, anne, eş ve hatta restoran işletmecisi olarak bilirim ama bir dönem gazetecilik yaptığını duymamıştım. Murat Çelikkan’ın onunla yaptığı “... daha dans edicem...” adlı nehir söyleşi kitabından öğrendim.
Türkali 70’li yılların sonunda Babıâli’ye muhabir olarak giriyor ve Milliyet’te çalışıyor.
“Tecavüze uğramadım ama taciz ve tecavüz yeltenmelerinin faillerinden söz etmeyeyim” diyor o dönemle ilgili. “Hayattalar çünkü.”
8 Mart 1977 Kadınlar Günü hakkında bir haber dosyası hazırlarken yolu Ankara’ya düşüyor ve bir arkadaşı vesilesiyle bakanlığa görüş almaya gidiyor.
Dönemin MSP’li bakanıyla makamında görüşüyor. Üzerinde bir blucin ve gömlek var, gömleğinin kolları sıvanmış ama göğüsleri açık. Bakan MSP’li olduğu için saygısızlık olmasın diye düğmelerini kapatıyor görüşmeden önce Türkali, kollarını ilikleyip makamına giriyor.
Bakana sorularını iletiyor, bakan da yazılı yanıt vereceğini söylüyor.
Türkali ertesi gün Milliyet bürosuna döndüğünde ise ortalığı karışmış buluyor. Herkes onu arıyor, bir gece önce bakanın gazeteye gelip onu aradığını, sabaha karşı 2’ye kadar beklediğini söylüyorlar.
Türkali de anlam veremiyor. Sonuçta tek beklediği sorulara verilecek yazılı yanıtlar; bizzat gelmesi, araması biraz tuhaf.
MAKAMDA BULUŞMA
Ertesi gün bakanın özel kalemini aradığında hemen makamına gelmesini söylüyorlar Türkali’ye. Kapının önündeki kalabalığa rağmen Türkali hemen odaya alınıyor. Yazılı cevapları almayı beklerken bakan oturmasını söyleyip bir itirafta bulunuyor: “Ben sana âşık oldum.”
Türkali kendince konuyu geçiştirmeye kalktıkça bakan üsteliyor, elinde tuttuğu yanıtları vermiyor ve ona sarılmaya kalkıyor.
“İkimiz başladık didişmeye, ben iki elimi koydum araya ve kurtulmaya çalışıyorum” diye anlatıyor Türkali: “Bir yandan da nevrim döndü, masanın üstünde kristal kül tablası var. ‘Alayım şunu kafasına geçireyim’ diyorum. ‘Kesin şunu’ diyorum, tehdit ediyorum, ‘Ben gazeteciyim ve bunları yazarım’ diye.”
Buna karşılık bakan da tekzip edeceğini, kendisine daha çok inanacaklarını söylüyor.
Türkali ancak “Sayın Bakan, bakın maneviyat çok önemli, şimdi siz beni bırakın, bu aşk manevi olarak sürsün” deyince kurtuluyor elinden. Cevapları alıp Meclis’ten ödü kopmuş bir şekilde çıkıyor.
TUFAN TÜRENÇ’İN TEPKİSİ
Bir süre hiç kimseye bir şey anlatmayıp babasına açılıyor, o sırada evde olan Mustafa Ekmekçi de “Bir kız rüyasında bakanın odasına gidiyor, bakana saldırıyor, rüyalar hep ters çıkar ya” diye bir yazı yazıyor. Bunun üzerine Ankara birbirine giriyor, bakanların eşleri kocalarına hesap soruyor.
Türkali’yi en çok hayal kırıklığına uğratansa epey bir zaman geçtikten sonra Milliyet’te konuyu açınca erkek meslektaşlarından aldığı tepki. Tufan Türenç, Hasan Pulur ve Turhan Aytul’un olduğu bir ortamda başından geçeni anlatıyor.
Türkali’nin aktardığına göre Türenç ona “Oooo sen de kaşınmışsın” diyor.