Oray Eğin müthiş operasyonu anlattı: FETÖ reytingden nasıl servet kazandı?
Habertürk yazarı Oray Eğin FETÖ'nün reytinglerle nasıl oynadığını ve reyting hilelerini yazdı.
Fatih Altaylı'dan sonra şimdi de Oray Eğin FETÖ'nün reytinglerle ilgili oyununu yazdı. STV dizileri nasıl reytinglerde birinci geliyordu? O dönem ölçümlemeler nasıl yapılıyordu?
İşte Oray Eğin'in o yazısı:
FETÖ reytingden servet yaptı
Geçenlerde bir yapımcıyla konuşan Fatih Altaylı, bir süre önce FETÖ’nün televizyon kanallarını kayıran reyting oyununu yazdı. Yapımcının iddia ettiği gibi bir CIA tezgâhı mıydı, bilmiyorum. Ama izlenme oranlarının yeniden kurgulanmasında, bir anda STV dizilerini yukarıya taşıyan yeni denekler bulunmasında örgütlü bir operasyon olduğu tartışılmaz.
Geçmişte yazmıştım, ama tekrar üzerinde durmam gerekiyor. Zira FETÖ operasyonlarında henüz izlenme oranlarının nasıl manipüle edildiğinin, örgütün bu oyunla televizyonları nasıl propagandaya alet ettiğinin hesabı sorulmadı. Belki de sıra gelmedi.
O dönem örgüt çok izlenen dizilerin yapımcılarının ofislerini basarak, baskı uygulayarak, son olarak da denekleri değiştirerek bir kumpas peşindeydi.
Reyting oyunu sayesinde yargıda bulunan davalardaki gelişmeleri önceden haber veren diziler izlenme rekorları kırdı. Örgütün elebaşı Kırık Hoca Fethullah Gülen’in kimi Samanyolu dizilerinin “konsept danışmanı” olduğu ortaya çıktı, telefonda senaryoya müdahale ediyordu. Bu sayede en kârlı dizi yazarı oldu.
Amaç sadece propaganda değildi elbette. İzlenme oranları kâğıt üzerinde yükseldikçe örgütün kasasına her yıl milyonlarca dolar girdi. Örgüt nasıl bu kadar büyüdü sanıyorsunuz?
HANEFİ AVCI’YA GÖRE OPERASYON
Hanefi Avcı “Cemaat’in İflası: Hoca’nın Ayağının Kaydığı Yer” kitabında reyting oyununun nasıl kurgulandığını yazıyor:
- FETÖ, AGB’nin araçlarını takip ederek, nerelere, hangi evlere yeni cihaz kurulduğu veya hangi evlere bakım yapıldığını tespit etmişti.
- Emniyet kanalından AGB’nin hatları ve AGB’nin bilgisayar sistemi dinlemeye alınmış ama orada hiçbir işlemin olmadığını, tüm verilerin AGB tarafından İsviçre’ye gönderildiğini, bu bilgilerin İsviçre’deki bilgisayarlarda işlendiğini ve bilgilerin oradan geldiğini anlamışlardı. Yani, AGB’yi dinleyerek, izleyerek bir neticeye varmak zordu; çünkü sistem daha çok Avrupa’da İsviçre’deki program üzerine kuruluydu.
- Avcı’nın emniyetçi kaynağı, “Bu tip bilgileri Cemaat’in topladığını ve Amerika’daki Hoca’ya aktarıldığını, Hoca’nın ‘AGB şirketinin reytingleri yanlış ölçtüğünü, belli kanallar çok reyting alıyor’ şeklinde tepki gösterdiğini, bu nedenle Emniyet’in ciddi bir çalışma yaptığını, bu çalışmaların ilerleyen safhalarda operasyonlara dönüştürülerek Hoca’nın ‘Bu operasyonu H. yönetsin’ diyerek Cemaat’e bir isim verdiğini” söylüyor.
- Cezaevinden çıktıktan sonra konuyu araştırdığımda, operasyon sonrası AGB’nin saf dışı bırakıldığını; operasyon öncesi hazırlık yapılarak iki ayrı ölçüm firması kurulduğunu anlattılar.
- Firmalardan birinin Cemaat, diğerinin ise hükümet yanlısı olarak kurulduğunu ama hükümet yanlısı olarak kurulan firmanın merkezine yurtdışından bu konuda yetenekli ve çok iyi bilgisayar bilen Cemaat’ten birinin sızdırılarak (ismi Hanefi Avcı’da mevcut) o sistemin de bir müddet sonra sabote edilmek suretiyle Cemaat’e ait ölçüm firmasının öne çıkarıldığını söylediler.
KİM BU H.?
Hanefi Avcı, AGB’nin yerine gelen iki şirketten bahsediyor. SBT doğrudan FETÖ’cü, TNS ise hükümet yanlısı görünüyordu ama FETÖ tarafından ele geçirilmişti.
Reyting operasyonunu yöneten “H.” ise bugün cezaevinde olan Hidayet Karaca’dan başkası değil. O dönem televizyon dünyasının en güçlü ismiydi. Televizyon İzleme Araştırma Komitesi (TİAK) Yönetim Kurulu Başkanı’ydı. Dahası AGB’yle olan anlaşmayı iptal eden de oydu.
YA DİĞER GENEL MÜDÜR?
FETÖ reyting operasyonu yapılırken Kanal D en çok izlenen kanaldı, ancak deneklerin değişmesine, AGB’nin kovulup yerine yeni bir şirketin gelmesine hiç itiraz etmedi. Aksine kanalın o dönemki genel müdürü İrfan Şahin değişime adeta destek verdi. Milyon dolarlar kazanan genel müdür pılıyı pırtıyı toplayıp bir gün aniden Miami’ye kaçtı, hâlâ orada plaj kenarında bir gökdelende yaşıyor.
İşte Oray Eğin'in o yazısı:
FETÖ reytingden servet yaptı
Geçenlerde bir yapımcıyla konuşan Fatih Altaylı, bir süre önce FETÖ’nün televizyon kanallarını kayıran reyting oyununu yazdı. Yapımcının iddia ettiği gibi bir CIA tezgâhı mıydı, bilmiyorum. Ama izlenme oranlarının yeniden kurgulanmasında, bir anda STV dizilerini yukarıya taşıyan yeni denekler bulunmasında örgütlü bir operasyon olduğu tartışılmaz.
Geçmişte yazmıştım, ama tekrar üzerinde durmam gerekiyor. Zira FETÖ operasyonlarında henüz izlenme oranlarının nasıl manipüle edildiğinin, örgütün bu oyunla televizyonları nasıl propagandaya alet ettiğinin hesabı sorulmadı. Belki de sıra gelmedi.
O dönem örgüt çok izlenen dizilerin yapımcılarının ofislerini basarak, baskı uygulayarak, son olarak da denekleri değiştirerek bir kumpas peşindeydi.
Reyting oyunu sayesinde yargıda bulunan davalardaki gelişmeleri önceden haber veren diziler izlenme rekorları kırdı. Örgütün elebaşı Kırık Hoca Fethullah Gülen’in kimi Samanyolu dizilerinin “konsept danışmanı” olduğu ortaya çıktı, telefonda senaryoya müdahale ediyordu. Bu sayede en kârlı dizi yazarı oldu.
Amaç sadece propaganda değildi elbette. İzlenme oranları kâğıt üzerinde yükseldikçe örgütün kasasına her yıl milyonlarca dolar girdi. Örgüt nasıl bu kadar büyüdü sanıyorsunuz?
HANEFİ AVCI’YA GÖRE OPERASYON
Hanefi Avcı “Cemaat’in İflası: Hoca’nın Ayağının Kaydığı Yer” kitabında reyting oyununun nasıl kurgulandığını yazıyor:
- FETÖ, AGB’nin araçlarını takip ederek, nerelere, hangi evlere yeni cihaz kurulduğu veya hangi evlere bakım yapıldığını tespit etmişti.
- Emniyet kanalından AGB’nin hatları ve AGB’nin bilgisayar sistemi dinlemeye alınmış ama orada hiçbir işlemin olmadığını, tüm verilerin AGB tarafından İsviçre’ye gönderildiğini, bu bilgilerin İsviçre’deki bilgisayarlarda işlendiğini ve bilgilerin oradan geldiğini anlamışlardı. Yani, AGB’yi dinleyerek, izleyerek bir neticeye varmak zordu; çünkü sistem daha çok Avrupa’da İsviçre’deki program üzerine kuruluydu.
- Avcı’nın emniyetçi kaynağı, “Bu tip bilgileri Cemaat’in topladığını ve Amerika’daki Hoca’ya aktarıldığını, Hoca’nın ‘AGB şirketinin reytingleri yanlış ölçtüğünü, belli kanallar çok reyting alıyor’ şeklinde tepki gösterdiğini, bu nedenle Emniyet’in ciddi bir çalışma yaptığını, bu çalışmaların ilerleyen safhalarda operasyonlara dönüştürülerek Hoca’nın ‘Bu operasyonu H. yönetsin’ diyerek Cemaat’e bir isim verdiğini” söylüyor.
- Cezaevinden çıktıktan sonra konuyu araştırdığımda, operasyon sonrası AGB’nin saf dışı bırakıldığını; operasyon öncesi hazırlık yapılarak iki ayrı ölçüm firması kurulduğunu anlattılar.
- Firmalardan birinin Cemaat, diğerinin ise hükümet yanlısı olarak kurulduğunu ama hükümet yanlısı olarak kurulan firmanın merkezine yurtdışından bu konuda yetenekli ve çok iyi bilgisayar bilen Cemaat’ten birinin sızdırılarak (ismi Hanefi Avcı’da mevcut) o sistemin de bir müddet sonra sabote edilmek suretiyle Cemaat’e ait ölçüm firmasının öne çıkarıldığını söylediler.
KİM BU H.?
Hanefi Avcı, AGB’nin yerine gelen iki şirketten bahsediyor. SBT doğrudan FETÖ’cü, TNS ise hükümet yanlısı görünüyordu ama FETÖ tarafından ele geçirilmişti.
Reyting operasyonunu yöneten “H.” ise bugün cezaevinde olan Hidayet Karaca’dan başkası değil. O dönem televizyon dünyasının en güçlü ismiydi. Televizyon İzleme Araştırma Komitesi (TİAK) Yönetim Kurulu Başkanı’ydı. Dahası AGB’yle olan anlaşmayı iptal eden de oydu.
YA DİĞER GENEL MÜDÜR?
FETÖ reyting operasyonu yapılırken Kanal D en çok izlenen kanaldı, ancak deneklerin değişmesine, AGB’nin kovulup yerine yeni bir şirketin gelmesine hiç itiraz etmedi. Aksine kanalın o dönemki genel müdürü İrfan Şahin değişime adeta destek verdi. Milyon dolarlar kazanan genel müdür pılıyı pırtıyı toplayıp bir gün aniden Miami’ye kaçtı, hâlâ orada plaj kenarında bir gökdelende yaşıyor.